Gümüşhane Haberleri
2016-05-03 22:39:10

KONU TARIMDAN AÇILMIŞKEN-2

Prof. Dr. Erdoğan Selçuk

03 Mayıs 2016, 22:39

Türkiye, tarım ürünlerinin üretimi ile dünya ülkeleri içerisinde dışa bağımlı olmaksızın, kendi halkını besleyebilen yedi (7)  ülkeden birisi iken, tarımımızın bugün ne durumda olduğunu söylememe gerek var mı bilemem. Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili olup dört mevsimi bir arada yaşamakta olan halkımız için tarımsal üretim yönünden hiç de övünülecek bir durumda olmadığımız aşikar. Böyle bir ülkede, hiçbir besleme değeri olmayan samanı da dış ülke veya ülkelerden satın almamız bizlere okunuyor da başkasını bilemem.

Yazımı okurken denilebilir ki bu konuda ne yapıldı ve niçin yapılamadı. Bu konu çok konuşulup, tartışılabilir. Ben sadece konu hakkında bilebildiklerimi kuş bakışı tarafsız olarak özetlemek istiyorum. Tarım konusu, Osmanlılar döneminden beri, gündemde olup, güncelliğini hep koruya gelmiştir. Fakat uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, istenilen sonuca henüz ulaşılamamıştır. Konu ile ilgili çalışmalara 19.asırda da devam edilmiş olup Yedikulede açılmış olan bez fabrikasına kaliteli pamuk üretimi için yapılmakta olan çalışmalar desteklenmiştir. Yine bu konu ile ilgili olarak 1847 yılında Yeşilköy de “ Ziraat Talimhanesi” adı altında, kaliteli pamuk elde etmek için “Ziraat Mektebi” dahi açılmıştır. Bu okul aynı zamanda bir araştırma istasyonu gibi de görev yapmaktaydı. Çünkü o zaman bu okulda tarımın diğer alanlarında da bilimsel araştırma çalışmaları yapılmakta idi. Açık bir değişle, tarım konusuna çok uzun zamandan beri önem veriliyordu. Öyle ki tarımın teknik konuları da ihmal edilmiyor, Avrupa ülkelerinden zaman zaman modern tarım aletleri de ithal edilebiliyordu. Tarım konusu, Sultan Abdulhamit devrinde de ele alınmış, tarım konusunda halkın eğitimine daha çok önem verilmiştir. Öyle ki bu dönemde “Halkalı Ziraat ve Orman Mekteb-i Alisi” açılmıştır. Dört yıllık eğitim veren bu okuldan, Türk tarımına önemli hizmetleri olan değerli elemanlar yetişmiştir. Daha sonraki yıllarda bu okulun adı değiştirilerek “Halkalı Ziraat ve Orman Mekteb-i Alisi” olmuştur. 1910 yılında ise Orman Mekteb-i Ali açılınca, ormancılık eğitimi, Ziraat mektebinden ayrılmış oldu.

Cumhuriyet döneminde ise Ulu Önder Atatürk, tarıma çok önem vermiştir. Modern ve ileri tarım eğitimi için, Ankara Üniversitesi bünyesinde Ziraat Fakültesi açılmış oldu. Daha sonraki yıllarda ise Erzurum, İzmir ve Adana gibi illerde yeni fakülteler açılmıştır. Ayrıca, Tarım Bakanlığı bünyesinde tarımın değişik konularında araştırma (ARGE) yapılabilmesi için “Tarımsal Araştırma Enstitüleri” ve yine konu ile araştırma yapılabilmesi için bazı yörelerde “Araştırma İstasyonları” açılmıştır. Bu enstitü ve istasyonlarda Türk çiftçisine kaliteli tohum verilebilmesi için önemli çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca, hayvan yetiştiriciliği konusunda da dış ülkelerden et ve süt verimi yüksek damızlık hayvanlar ithal edilmiştir. Bu çalışmalara hayvan yetiştiriciliğinin her konusu ve alanında önem verilmiştir. Ayrıca, ülkemiz hayvan yetiştiriciliğinin ıslahı ve geliştirilmesi konusunda çiftçilere yardımcı olabilmek için önemli merkezlerde boğa depoları, atlarımızın ıslahı için aygır depoları kurulmuştur. Devlet üretme çiftliklerinde yetiştirilen büyük ve küçükbaş hayvanlardan isteyen çiftçilere damızlık verilmiştir. Kısaca anlatmaya çalıştığımız gibi devlet üreticiye yardım elini uzatmıştır. Devletimizin, tarım konusundaki tüm gayret ve çabalarına rağmen, tarımın sayılı konuları dışında istenilen sonuca her nedense ulaşılamamıştır. Devam edecek...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.