Gümüşhane Haberleri
2020-09-29 08:36:17

SAĞLIKÇILARA KALKAN ELLER

Hüseyin Turhan

h.turhan29@mynet.com 29 Eylül 2020, 08:36

Son günlerde sağlık çalışanlarına karşı şiddet eylemlerinin arttığına şahit oluyoruz. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre her 24 saatte 30 sağlık çalışanı şiddete uğruyor. 

En son, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor ve hemşirelere yapılan saldırı bardağı taşıran son damla oldu.

Eğer oradaki sağlık personellerinin arkadaşları yaşanılan bu vahim olayı cep telefonundan çekip paylaşmasaydı belki de hiç birimizin haberi olmayacaktı.

Kendinden özveri göstererek her türlü olumsuzluğa rağmen görevini layıkıyla yapmaya çalışan sağlık çalışanları bu tür davranışları hiç hak etmiyor.

Düşünüyorum da ya o kapı açılsaydı. Ne olurdu acaba?

Bakınız oradaki gözü dönmüş saldırganlar sadece kapının diğer tarafındaki sağlık çalışanlarının canını acıtmadı. Bizleri ve ülkemizdeki tüm sağlık çalışanlarını üzdü.  

Hadisenin bir de sosyal boyutu elbette ki var. Sebebi ne olursa olsun silahla birbirlerini yaralıyorlar. Neden/ niçin insanlar bu şekilde davranış bozukluğu gösteriyor? Buna cevap vermesi gereken sosyologlar/psikologlar ve elbette toplum bilimi uzmanlarıdır.

Bir berber dükkânında başlayıp acil servis koridorlarında biten bu çirkin, tatsız ve iğrenç olayı şiddetle kınıyoruz. Olaya karışıp yakalanan 5 kişiden 2’sinin çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmış olmaları sevindirici. Ama yetmez!

Pandemi sürecinde aylardır canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarına böyle bir saldırı asla kabul edilemez.

Baştan söyleyeyim. Sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları yakından biliyorum. Birçok sağlık çalışanı arkadaşım dostum var ama eşimin yıllarını verdiği hastane ve sağlık ocaklarında hemşire olarak görev yapması ile oğlum Emre’nin halen tıp eğitimi alan doktor adayı olması sebebiyle bu çirkin saldırıya duyarsız kalamazdım. Yazmak mecburiyetindeyim. 

Mart ayından beri içinde bulunduğumuz pandemi savaşının cephedeki kahramanları yüzlerce arkadaşını şehit veren sağlık çalışanlarını göz bebeğimiz gibi koruyup kollamak gerekirken uğradıkları saldırılar ve yedikleri hakaretler mütemadiyen olmakta ülkemizde.

Dün akşam hadisenin yaşandığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzman hekim olmak için ihtisas yapan aile dostumuzun kızıyla bu mesele özelinde uzun boylu sohbetimiz oldu. Hastanenin aylardır Pandemi hastanesi olduğunu belirterek yoğun şekilde gece/gündüz risk altında çalıştıklarını belirtti.

Covid-19 Vakası dışında hastaneye hasta alınmadığını, sadece acil vakalara ilk müdahalenin yapıldığını arkadaşlarına yapılan saldırının da acil servisinde meydana geldiğini söyledi. Bu zorlu süreçte hasta ve hasta yakınlarından anlayış ve hoşgörü beklediklerini belirten genç hekimimiz, yetkililerin kendilerine sahip çıkarak yasalardaki cezaların da arttırılmasını istedi. 

Evet…

Bu saldırı aynı zamanda toplumun geldiği ruh sağlığının yapısının da turnusol kâğıdı!

Bir diğer yönüyle bu hadise, kadim medeniyetimizde kutsal saydığımız mesleklere karşı son zamanlarda sevgi, saygı ve itibarın da kalmadığını gösterdi bize.

Hastane koridorlarının kabadayılık ya da güç gösterisi yapılacak alanlar olmadığını tam tersine dertlere deva olan mekânlar olduğunu ne zaman öğreneceğiz?

Kapısını yumrukladığımız acil servislerde, gece boyunca kan çanağına dönen göz bebekleriyle, yorgun haliyle bir hastadan diğerine koşan, ilaç verip iğne yapan dolayısıyla kendini riske atıp can kurtarmaya çalışan sizin, bizim ve hepimizin yakınları için fedakârca görev yapan personelin alın teri emeği var.

Yumruğu sıkıp kapıları pencereleri tekmeleyip kamu malına zarar veren aklını kiraya vermiş hasta yakınları bilsin ki bu insanlar kolay yetişmiyor. Bir ömür tüketiyorlar hekim olmak için.

Sahi siz kimsiniz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Biraz saygılı olun! Acı içinde sedyede kıvranırken sizi muayene eden, çektiğiniz acıyı dindirmeye çalışan, kapısını çaldığın kişi doktor? 

Türkiye’nin en başarılı ve değerli evlatları, üniversite sınavlarında yüksek dereceler yapan bu gençler kutsal bir meslek olan hekimlik için mücadele veriyorlar. Bir ömür tüketiyorlar. Üniversitelerin en uzun ve en zor bölümünü okuyorlar. Emek harcıyorlar. Bundan haberiniz var mı? Bre gafiller!

Mevcut yasalara göre verilen cezalar arttırılmazsa biz daha çok şiddet olaylarını görürüz ve yazılar yazmak zorunda kalırız.

Yaşanan vahim olayın mağdurları doktorlar ve hemşireleri Araştırma Hastanesinde ziyaret eden Sağlık Bakanının bu girişimi kıymetlidir. Ziyaret, sağlık personeline moral olmuştur. Ama yeterli değildir. 

Belli ki yürürlükteki şiddet yasası yetersiz. Yetki meclistedir. Yasama organı olan yüce meclisin bu tür vahim hadiselerin önüne geçmek için mevcut yasayı gözden geçirme vakti geldi ve geçiyor bile. 

Netice olarak sağlık çalışanlarının değerini ve kıymetini bu pandemi sürecinde hala anlamadıysak yazık bize! 

Hastasını evine mutlu gönderen ancak kendisi evine gittiğinde yorgunluktan mecali kalmayan, hepsi kutsal mesleğin temsilcileri olan ve sadece aklımıza geldiğinde alkışladığımız bazen bir imam kadar değer vermediğimiz sağlık çalışanları.

Emekleriniz ödenir ama haklarınız asla!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.