Son günlerde gündemimizi ziyadesiyle meşgul eden bir mesele var. Trabzonlu yetkililerin Gümüşhane il sınırları içerisindeki Çakır Göl’den su almaları. Çok fazla arayıp soran oldu, yahu neden bir şeyler yazıp çizmiyorsun şeklinde sualler oldu. Arkadaşlar ben daha öncede dedim yeniden tekrar ediyorum. Gümüşhane ile ilgili hiçbir mesele benim ilgimi çekmiyor. Böyle düşünmekte yeteri kadar sebebim var.
2016 yılında Gümüşhane’ye temelli olarak geri dönüş yaptığımda idealleri olan, doğup büyüdüğü şehre hizmet edebilme aşkıyla her meselede aktif olarak görev almaya çalışan birisiydim. Lakin bu şehrin ya suyunda ya havasında bir şey olacak ki, kendisi için mücadele edenleri yok etme üzerine kurulu bir sistemi var. Belediye Başkanımız siyaseten bir söz söylüyor hani; “ Altın kalpli İnsanların şehri burası” diye. Bilmiyorum farkında mı lakin çok doğru bir şey diyor. Burası kalpleri makam, para ve şehvetle dolmuş olanların şehri. Ben çok şehir gördüm lakin gönlünde dünya sevgisini bu kadar fazla yaşatan insanların olduğu bir başka memleket görmedim. Bana kızabilirsiniz, lakin içten içe sizlerde haklı olduğumu biliyorsunuz.
İş yapanın değil, iş yaptığını söyleyenin makbul sayıldığı, mühendisin değil müteahhitlerin sözünün dinlendiği, parası olanın katına kat, eşine eş kattığı memlekette siz benden neyin mücadelesini vermemi bekliyorsunuz. Doğruyu söyledik diye her kapıdan kovulduğumuz, her sözümüzün hesabını babamızdan sorduğunuz memlekette ben neyin mücadelesini vereyim.
Bürokratının yalancı, teknokratının iş bilmediği, aristokratının kenarda beklediği bir düzende benden tamirat beklemenizde işin bir başka acı boyutudur. Bu memlekette asıl mesele sahipsizlik değil, ahlaksızlıktır. Ahlaksızlığın her türlüsü meseledir bu ülkede. Kimsenin karşılığını almadan iş yapmadığı Gümüşhane’de ben bugüne kadar bütün mücadelemi karşılıksız verdim. Sonuç koca bir sıfır. Hatırlayın Dipsiz Göl olayını. Gerekli bütün izinlerini alan Trabzonlu mezar soyguncularının faturasını kime kesmişlerdi? İzinleri veren Trabzonlu yetkililere değil, Gümüşhane Kültür Turizm Müdürü ve Müze yetkililerine kesilmişti işin faturası. Kim sahip çıkmıştı bu insanlara. Cevabı zor değil, hiç kimse sahip çıkmamıştı. Bunun gibi sayısız örnek sayabilirim. Şimdi siz bütün bunları görüyor ve bana memleket için bir şeyler yapmamı söylüyorsunuz.
İşin özü kıymetli hemşerilerim kendinize yel değirmenleri ile savaşacak başka bir Don Kişot bulunuz. Ben artık ne bu şehirle ne de bu şehirdeki hiçbir meseleyle ilgilenmek istemiyorum. Bu şehirle ilgili güzel şeyler yapmak isteyen, idealleri olan gençlere de buradan sesleniyorum; imkânınız varsa buralarda çok vakit kaybetmeyin. Yoksa gün gelecek aynı cenderenin içinde bulacaksınız kendinizi ve bu yazdıklarıma yakın metinleri sizler yazacaksınız…
k ö 4 Yıl Önce
erken pes etme
Ayaz 4 Yıl Önce
Ne güzel yazdın kardeşim ağzına sağlık
Gökhan Külekçi 4 Yıl Önce
Mükemmel bir yazı hocam, kalemine sağlık.. dediğiniz yazdığınız herşeye sonuna kadar katılıyorum..
Eyyüp Demirel 4 Yıl Önce
Değerli yazar kardeşimiz yazılarına aynen katılıyorum bu memlekette hizmet edenin değil paranın peşinde konanların yeri vardır bütün gençlere imkanlarını zorlayarak Gümüşhane'den gitmeleri gerektiğini ifade ediyor karınlarını doyduktan sonra doğduğu topraklara katkı sağlamalarını öneriyorum Eyyüp Demirel Kamuoyu Bilinçlendirme Derneği Başkanı
Zakir Ölmez 4 Yıl Önce
Sizi tebrik ediyorum Serhat bey. Güzel konuya çok güzel ışık tutmuşsunuz. Gümüşhane aynı zamanda sahipsiz bir şehir. İnsanlar ahlaksızlığı sadece cinsel sapmalar olarak algılıyor halbuki eski kavimlerin helakında ölçü tartı da hile yani hak yeme de var. Hased, kibir, iftira hak yeme, kötülük planlama ... tüm şeytanlıklara namaz ve hac molasından sonra devam. Sonra ölen herkes Allah'ın rahmetine kavuşuyor!
Tuncay Bozalan 3 Yıl Önce
Tökezlemek iyidir bazen dostlarını tanırsın en çok da insaları yanınızda sanıp karşınızda gördüğünde tanırsın.Bende sizin gibi memleket mağduruyum.Kızgınlıgımız birazda herkesin herkesi yedi göbeğiyle tanıması. Bu memleket de Hakları olmadığı halde yer işgal eden çok insan var..Bir toplumda fiyatlar değerlerin yerini almışsa orda satılamayacak şey yoktur.Serhat bey kardeşim bende çok bunaldım yıldım usandım ama bırakmadım bu memleket bizim Ben çobanlık yapıyorum koyunlarım koyun alalım sanada sende gel ..Allah’a emanet ol .Akıl noksanlığı cehaletden doğar unutma...
YÜCEL ASLANKILIÇ 3 Yıl Önce
Duygularıma tercuman olmuşsun güzel karedşim birisi bana gümüşhane hakkında birşeyler yaz çiz söyle deselerdi bende aynen böyle bir cevap verirdim fazlası var eksiği yok.
FEVZİ GÖK 3 Yıl Önce
SERHAT BEY AĞZINA YÜREĞİNE SAĞLIK TESPİTLERİN YERDEN GÖYE KADAR DOĞRU SENİ TEBRİK EDİYORUM
Ertuğrul ALP ALTAY 2 Yıl Önce
Serhat kardeşim, yazının içeriği de başlığı da insanı hayrete düşürüyor. Kuldan utanmadık, Allah’tan da korkulmuyor. Ancak attığınız bu başlık sizi çok zor duruma düşürür diye düşündüm ilk okuduğumda ama okumayan toplum da bu da zor. Zorda kalmayın inşAllah hiçbir zaman. İnsan okuyunca büyük utanç duyuyor. Önce başlık dikkatimi çekmişti, inanamadım çünkü benim için tam bir şoktu. Ya bu nasıl başlık canım Gümüşhane’me neler oluyor bu nasıl cesaret dedim, kapıya dayanılır aslında, ama kendi çöplerimizde boğulunca buralar çoktan aşılıyor maalesef. Onca zaman geçmiş hala bu duruma için için üzülüyorum. Bu konular ve yaşadığımız benzerleri bizleri çok üzüyor. Bin çeşidi var, hangi birini yazayım. Tam dediğiniz gibi yapmadığı işe hiç utanmadan sahip çıkanlar daha da azıtmış durumda ve sorgulanmıyorlar da. Bu toplumda ahlaklı insanlar çoğunlukla yalnızdır. Saygılı, saygı sayana kadar deli oğlunu evlendirmiş deriz ya ta kendisi. Hep söylendiği gibi doğru insanlar ahlaksızlar kadar cesaretli olmalı, buna mecburlar. Yoksa inançsız, korkak okuyanlarla dolu ordunuz olsa neye yarar. Ahlak kadar cesaret gerek iyi toplum için. Tabii fazla üzülmene gerek yok neden biliyor musun size bizim memleket gibi nice yerler sayarım, yaşadık çünkü. Çürüme çoktan başladı ve insanlar kendi küçük bir menfaati için komşusunu, iş arkadaşını, akrabasını tereddüt etmeden atıp sifonu çekiyor. Eskisi gibi olamayız, malum bizi yetiştiren kuşak yok olmak üzere. Biz insanları severek, paylaşarak ve bunun mutluluğunu yaşayarak yetişmişiz. E tabi ki dışlanacaksın ama karşı duracak gücünü de içinde var edeceksin. Ben de yoruldum senin gibi, ne desem faydasız kardeşim, hayat devam ediyor ve biz de mümkün olduğu kadar bu ahlaksızlıklarla mücadele edeceğiz inşAllah . Allah yardımcımız olsun...