BAYRAMINIZ BAYRAM OLA

“Bayramları bekler / Bayramları yaşardık / Bayramlar mı eskidi / Bizler mi uzaklaştık.?.İnsana önce durgunluk, sonra sevinç veren bayram sabahları.Bir müjde gibi gelen bayram heyecanı. Büyüklerin neşeli ciddiyeti. En candan dualar: 'El öpenlerin çok olsun.'

İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez. Geriye gönül ve dil kalır. Sevgi ve sohbet. ikisi tek kelimeyle muhabbet.

Dikkat ediyor muyuz? Muhabbet ehli insanlar hızla bizi terk ediyor. Boşluğu siyasetçiler, reklâmcılar, magazinciler, tacirler dolduruyor. Kötünün iyiye verdiği keder artıyor. Dualar bile değişiyor: 'Rabbim, merhametsizleri bize musallat etme!' gibi

Hayat bizi hem usandırır, hem uslandırır. Bir ipucu niyetine bakınız: Ağırbaşlı olmak. Çocukken ve gençken şaşkınlığımız, hayretimiz, merakımız, hevesimiz zirvededir. Sonra bunlar birer ikişer elimizden / gönlümüzden alınır. Yerine derin bir yorgunluk verirler. Aradığımız özlediğimiz bayramlar gençliğimizde mi kaldı?.

Bayram” denince aklıma iki şarkı gelir: Biri, hepimizin bildiği Barış Manço şarkısı, “Bugün Bayram”. Duyduğumda çocuktum, bir bayram günü müydü bilmiyorum ama o buruk hissi çok iyi hatırlıyorum. Sevdiklerim yanımdaydı ve onları kaybetme duygusu  uzaktı. Sonrasında babaannemi anneannemi dedemi ve canım babamı kaybettim, şarkıyı daha iyi anladım. 

“Sen gittin gideli / İçimde öyle bir sızı var ki / Yalnız sen anlarsın // Sen şimdi uzakta / Cennette meleklerle / Bizi düşler, ağlarsın…” 

Mesela: “Benim balonlarım vardı / Onları kimler aldı / Mutlu bayramlar vardı / Kim bilir nerede kaldı

Bayram şarkıları, bayram türküleri ya da bayram şiirleri bizi hep o çocukluğa götürmüyor mu? Hep söylenir, “nerede o eski bayramlar” ve iç çekilir. Peki, ne vardı o eski bayramlarda? “Nerede” diye aradıklarımız, peşine düştüklerimiz, özlediklerimiz, tam olarak ne? Herkesin aklında bir “bayram” var elbette. Dünya kirlenirken temiz kalanın özlenmesi doğal. Temizlik biraz da hafızamızda: Hatıraların temiz kısımlarını kaydediyor, bizi üzenleri yok saymayı tercih ediyoruz.

Bayramlar, en değerli hatıralarımız; bunun için özlüyoruz belki de. Sizi bilmem ama benim için öyle.

Aslında heyecanlı bir şeydi bayram. Bayramlıklarımızı alır, sıraya girer, büyüklerimizin ellerinden öperdik

Bugün, öyle bir farklılık var ki memlekette, neredeyse bayramı kutlayanlarla kutlamayanlar birbirine girecek! Ya da tatil amaçlı görecek. Oysa bayram birleştirir. Bunun için bayramdır. 

Birleştirici dedim ya, bayramın asıl eğlencesi, bayram yeri. Bir dönem öyleydi en azından. Herkesin eşit olduğu yer. Dörtkonak köyümüzün camisinden Turhanlı mahallemize kadar bayram namazı çıkışı kucaklaşır bayramlaşırdık. Babam evi uzak olan komşularımızı bayramın ilk sabahı evimize getirerek kahvaltı yapardık. Bayram soframız heyecanla kurulur etrafında toplanırdık. Gösterişten uzak, her şey doğal, samimi ve menfaatsiz yapılırdı.

Zenginlerin zenginlere iftar yemeği verdiği, fakirlere de sadaka dağıtılır gibi ve göstere göstere yemek dağıtıldığı şu günlerde bugün vardığımız nokta, can yakıyor. Böyle günlerdeyiz. Geriye bakıp “eski” bayramları özlememek mümkün değil.

Bizler eş dost ve akraba ziyaretleri ile yakınlarımızı mutlu ederken “hayatta kimsesi kalmamış yol gözleyen büyüklerimizin umutlu bekleyişlerine sevinçlerine ortak olabildik mi?”

Bayramların bayram tadında olması temennisi ile sağlıklı huzurlu sevecen ve küslüklerin bitmesi dileklerimle bayramınız mübarek olsun. Sevgiyle kalın.

YORUM EKLE