BEN SİFTAH ETTİM KOMŞUMDAN AL

Ahi Evran anlayışımızın oluşturduğu ekonomik sistem ile helal kazancı, alın terini, dayanışmayı, kul hakkını, ahlâkı, kanaatkârlığı, çalışmayı, üretmeyi ve böylelikle Allah’ın rızasını kazanarak ahiret yurdunu kazanmayı esas almışken şimdi saldırgan marketçilikle dayanışma ve komşuluk ruhumuzun temeli olan esnaf ve tüccarlarımızı yok ettik.

Ferhan Şensoy’un “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” oyununda söylediği gibi;

“Bakkal borç verir ama süpermarket borç vermez”

Ticaretimin ilk yıllarında motosiklet sattığım da oluyordu. Bazen benden toptan motosiklet alan o zamanın çok başarılı pazarlama firmasının sahibine danışma amaçlı,

“Abi şu kırtasiye işi ileride iyi iş olacak herhalde, dikkat ederseniz sadece kağıt kalem değil elektronik de işin içine girdi, ne dersiniz, yapılır mı” diye sordum.

Herhalde beni de kendisi gibi zengin veya büyük bir tüccar zannediyor olacaktı ki;

“Ernail’ciğim bırakalım da o işten de başkaları ekmek yesin” demişti.

Ben de tecrübesizliğimle kendimi ifade edememiş, çok mahcup olmuştum. Daha diyemedim ki; tamam da abi ben sizin zannettiğiniz kadar güçlü birisi değilim, ticaret de yeniyim, kendimi geliştirmek istiyorum, siz daha bilgili, tecrübeli olduğunuz için size danışmak istemiştim.

Burada asıl anlatmak istediğim şu;

O büyüğümüzün tutumu ne kadar insani idi, mealen bana diyordu ki;

“O İŞLER KÜÇÜK ESNAFIN İŞİ, O İNSANLARIN ELLERİNDEN İŞLERİNİ ALMAYALIM, BIRAKALIM DA O İNSANLAR DA EVLERİNE EKMEK GÖTÜRSÜN” şeklinde idi.

İşte tüccar insandı, tüccar eşraftı, tüccarlık böyle asalet gerektirirdi.

Şimdilerde ise; zincir marketler her şeye tenezzül ederek, mahalle aralarına girecek kadar küçülerek esnafların bütün işlerini ellerinden aldılar.

Buna kentsel dönüşüm de tuz biber oldu, bir peynir toptancısı komşumun ifadesi ile

“Kentsel Dönüşüm dolayısıyla Kadıköy’deki bakkal müşterilerimizin % 60’ını kaybettik.”

O sohbet ettiğimiz, borç aldığımız, biz olmadan mahallemizde, evlerimizde bir olay olduğunda ilk koşan, ilgilenen, hastalığımızda, cenazelerimizde yanımızda olan, dayanışma içerisinde olduğumuz mahalle bakkalı, manavı, kasabımız kalmadı.

Maalesef o sosyal ve ekonomik dengelerimiz bozuldu.

Dayanışma ruhumuz yok oldu.

YORUM EKLE