BİZE HER GÜN BAYRAM OLMALI...

Bize her gün bayram olmalı. Çünkü biz Müslümanız elhamdülillah. Yılda iki tane mübarek bayramımız var. Biri Ramazan Bayramı diğeri ise kurban keserek Allah'ın rızasını kazanmaya çalıştığımız Kurban Bayramı. Peki biz bu iki bayramı da gerektiği gibi idrak edebiliyor muyuz?​​

Asıl mesele bu...​​

Müslümanlığımızı sadece bu iki bayramda mı göstermek zorundayız. Bayramlar bittiği gün sevincimiz, paylaşmamız, yaptığımız ibadetlerde bitmek zorunda mı?​​

Sünnet olan Teravih namazlarını kaçırmamaya çalışıyoruz. ​​

Cuma namazının  iki rekat farzını  kaçırmamaya çalışıyoruz.​​

Bayram namazları vacip kaçırmamaya çalışıyoruz. ​​

Cenaze namazı farz-ı kifaye onu da kaçırmamaya çalışıyoruz.​​

Ama bize farz olan 5 vakit  namazı kılmıyoruz. ​​

Neden?​​

Niye?​

Niçin?​
​​
Hz. İbrahim Allah'ın emrini yerine getirmek onun rızası için  oğlu Hz. İsmail'i kurban kesecekti. Bu emri uygulamak için de hiç tereddüt etmedi. Hz. İsmail de, baba emre uy bende sabredenlerden olacağım, diyordu. Yüce yaratan habibini sınav yapıyordu. Hz. İbrahim bıçağı taşa vurduğu zaman  taş ikiye ayrılıyordu ama Hz. İsmail'in o  incecik boynunu kesmiyordu. İbrahim Aleyhisselam bu sınavı geçmişti. işte Allah'ın rızasını kazanmak  hem zordur hem de bir o kadar da kolaydır.

Sen sevgili oğlunu onun rızası için feda edebiliyor musun? Evladında Allah'ın rızası için kendisini feda edebiliyor mu? İşte işin püf noktası burası. ​
​​
Peygamber olmak öyle kolay değil işte... Allah'ın emrini yerine getirmek böyle olmalıdır. Soruyorum hepimize, Allah'ın bu emirlerini biz acaba yeterince anlıyor muyuz? Yeterince yerine getirebiliyor muyuz? Bayramlarda paylaşmayı yapabiliyor muyuz? İnsanlara şefkatle yaklaşa biliyor muyuz? Şu bayram günlerinde birbirimize göstermiş olduğumuz tebessümü diğer günlerde de gösterebiliyor muyuz? Ramazan ayında ve bayramlarda yapmış olduğumuz hayır hasenatları bayramdan sonra da sürdürebiliyor muyuz?​​

Bayramlardan sonra da aynı şevkle, aynı aşkla ibadetlerimizi yapabiliyor muyuz?​

Yolda giderken bir çöp alıp kenara atabiliyor muyuz? Elimizdeki çöpleri acaba çöp kutusuna mı atıyoruz? Acaba balkonlardan çöpleri hem kendi bahçemize hemde komşumuzun bahçesine mi atıyoruz? Yaşadığımız yeri temiz tutabiliyor muyuz? Yolda giderken yaşlılara yardımcı olabiliyor muyuz? Karşıdan gelene yol verebiliyor muyuz? Hastaları ziyaret edebiliyor muyuz? Bayramlarda hastaları ziyaret edip hayır dualarını alabiliyor  muyuz? ​

Gece herkesin uyuduğu bir vakitte Teheccüd namazına kalkıp İki rekat namaz kılıp ellerimizi semaya açıp Ya Rabbi bizi bağışla bizi affet, şu gece de şu vakitte ellerini semaya açmış senden yardım dileyen hastalara şifalar , dertlilere devalar , borçlulara edalar ver diyebiliyor muyuz? ​​

Onun rızası için acaba tatlı uykumuzdan fedakarlık yapabiliyor muyuz?​

En basitinden şu Kurban Bayramı'nda kurbanımızı keserken Allah rızası için kanını akıttığımız o mübarek hayvanlara eziyet etmeden, kesebiliyor muyuz acaba? Çöpleri toplayıp atıyor muyuz yoksa çevreyi kirletmeye bizde yardımcı mı oluyoruz? ​
​​
İşte Müslümanlık sadece namaz kılmak , sadece oruç tutmak , sadece hacca gitmek değil... Müslümanlık doğduktan ölünceye dek hakkın ve haklının yanında olmaktır. Sosyal hayatın her kademesinde mücadele etmektir.Halkla beraber adil bir şekilde insanlığa faydalı olabilmektir. ​
​​
Unutmayalım ki zerre kadar iyilik yapan mükafatını zerre kadarda kötülük yapan cezasını çekecek.​​

Ve ölüm meleği kapımızı çaldığı zaman bana müsaade et tövbe edeyim, namaz kılayım mı diyeceğiz... Yoksa hoş geldin, sefalar getirdin mi diyeceğiz.... Kul hakkı başta olmak üzere devlet malından çalmamalıyız. Kul hakkı yememeliyiz.

Çevremizi temiz tutmalıyız. Yeşili korumalıyız. Doğaya zarar vermemeliyiz. Dedikodu, gıybet yapmamalıyız. Allah rızası için birbirimizi sevmeliyiz.İyilik yapmalıyız  ve yaptığımız iyilikleri unutmalıyız. Bize yapılan kötülükleri de unutmalıyız. Tövbe istiğfar çok yapmalıyız. Kısacası iyi bir Müslüman olmalıyız ki bize her gün bayram olsun....

YORUM EKLE