DEPREM VEYA AFET BAKANLIĞI

Çok yıllar öncesinde Zigana'da bir büyük felaket olmuş bir araç içinde epey yolcu uçuruma yuvarlanmış, epey can kaybı olmuş ve yaralılar zorlukla yukarı taşınıyordu.

Olayı izlerken yaşlı bir amca orada bulunan bir karayolları yetkilisine sordu;

"Burada neden bariyerler yok..?"

Yetkili pişkince bir cevap vermiş;

"Buradan hiç araba uçmadı ki.."

İşte bugün ki durum aynı o günün fotoğrafı. Yaklaşık otuz beş yıl. Ve hiç mi bir önlem alınmaz. Hiç mi ders çıkarılmaz. Türkiye'miz savaş ve terörde bile bu kadar can kaybı vermedi. Son deprem de gösterdi ki bu ülke depremle iç içe yaşamayı öğrenmelidir. Japonya misali sekiz-dokuzluk depremlere dahi mukavemet göstermeliyiz.

Avrupa ve dünyada müteahhit şartlara bağlı ve sınırlı sayıda iken bugün Gümüşhane'de ki müteahhit sayısı Avrupa'dan fazla. Onlarda inşaat kökenliler müteahhit iken bizde sabah erken kalkan imam, bakkal, kasap, öğretmen, işçi ve benzeri meslek erbapları müteahhit olabiliyor.

Deprem haritasına baktığımız zaman fay hattının ülkemizi boydan boya kırmızı renge boyadığını hepimiz görmekteyiz.

Biz İskenderun şehrini kuran İskender'den daha mı akıllıyız ki onun kurduğu şehrin dışına kurabiliyoruz şehirleri.

Gümüşhane'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aşağıdaki sözünü kim dikkate aldı acaba;

"Bu şehirde dikey değil yatay mimari şart olmalıdır."

Ancak kaderimizi çizenler maalesef bakkal, otelci ve diğer meslek grupları. Belediye meclislerinde mimar, çevre plancı, mühendis ara ki bulasın. Belediyelerde ve benzeri kurumlarda uzmanlık gerektiren yerleri dolduranların meslek, kariyer ve eğitimlerine bakın ne dediğimi anlayacaksınız.

2023 Şubat Depreminde bir daha gördük ki devletimiz AFAD, Kızılay, askeriye, polis, itfaiye ve diğer birimleri ile anında müdahale etmiş, tedbirleri almış ve gereğini yapmıştır.

Bunların yanında yurdun 81 ilinin acıda nasıl bir ve beraber olduğunu tüm dünyaya gösteren aziz milletimize şükranlarımızı arz ediyoruz.

Öte yandan bölgeye sevk edilen yardım tırlarının önünü kesen, milyonluk yardımları yağmalayan vatan hainleri için de OHAL'in şart olduğunu umarım idrak etmişsinizdir.

Bu son ders diyerek Belediyelerin dikey değil yatay mimariyi benimsemeleri, akraba ve hatır torpili yerine liyakati esas almaları, belediye meclis üyelerinin mesleki alanda olmaları şart alınmalıdır.

En yakın zamanda DEPREM BAKANLIĞI veya AFET BAKANLIĞI kurularak AFAD ve benzeri yapılar bu çatı altında birleştirilmelidir. Rabbim bu aziz milletin yâr ve yardımcısı olsun inşallah.

YORUM EKLE
YORUMLAR
ERTUĞRUL OĞUZHAN
ERTUĞRUL OĞUZHAN - 1 yıl Önce

Abi ellerine sağlık güzel yazmışsın. imam- kayyım, öğretmen , kasap , işçi ülkemizde müteahhitlik yapıyor. En çok da bu beni güldürdü. İlkokul mezunu adam müteahhitlik yapıyor. Sonuç deprem olan yerlerimizde aynen belli. Ölenler önüne gelenin müteahhit olması yüzünden bir cinayete kurban olmuşlardır. Ya imza tanlar bu binalara. Çok kata izin veren meclis üyelerine ne demeli. İskender şehirler kurmuş ama yanında mimarlar, mühendisler taşımış. Danışmış ulemasına. Biz de bir yüksek kat yapılır vatandaşa sorulmaz. Acaba vatandaş bu işe razı mı? İstanbul a bakıyorum. Yüksek binalar. Ankara hakeza vs. diğer şehirler. Türkiye'de müteahhit sayısı: 453 bin 497 Almanya'da: 3 bin 550. Asıl mesele bu rakamlarda gizli. Önüne gelene bu belge verilmesin. Adam mimar yada inşaat mühendisi ise verilsin. Ama takip edilsin. Yıkılan binalara imza atan tüm kamu görevlileri de bu yıkılan binaların imza ortağıdır. onlar da hesap vermeli bence. Selamlar İsmail Hocam ve dostlar hepinize. Allah hepimizi tüm afetlerden korusun.