Yazı başlığım siyaset yaptığım dönemlerde siyaset duayenlerimin bana tavsiye ettiği en önemli hususlardan birisidir.

Parti Başkanlığını yürüttüğüm beş yıllık bir sürede bu önemli sözün hep arkasında durmağa çalıştım. Partili arkadaşlarımın da bu çizgide devamlı kalmalarını görev bildim.

Devlet Memurları, devletin kamu kurum ve kuruluşlarında üniversite, yüksekokul ve diğer okulları arasından sınavla görevlendirdiği önemli kişilerdir. Görev bilinciyle hareket eden, görevinin selahiyet ve mesuliyetini bilen, görev aşkıyla hiyerarşik bir düzen içinde çalışan onurlu insanlarımızdır. Kamuda görev yapan bu memurlarımızın tayin işlemleri de kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yapılır.

Son zamanlarda yapılan bazı tayin işlemleri bana memuriyetimin ilk yıllarında “Görülen Lüzum Üzerine” ifadesiyle yapılan tayinleri hatırlatıyor.

Devlet memurlarında tayin işi keyfi olmaktan ziyade gerçek ve geçerli bir maksada dayanmalıdır. Devlet memuru görevini kötüye kullanmadığı sürece ona dokunulmamalıdır. Tayin işlemi siyasi mülâhazalarla yapılıyorsa bunun faturası elbette siyasi iktidara kesilecektir.

Siyaset yapanların basit hesap yerine basiretli hesap yapmaları iktidarlarını devam ettirmeleri yönünden oldukça önemlidir.

Elli yıldır izlediğim siyaset arenasında Devlet memurları ile uğraşan siyasi partilerin uzun süre iktidarda kaldığına rastlamadım. Seçimlerde kazanacağınız birkaç oy hesabı yaparken kaybedeceğiniz oyların hesabını iyi yapmalısınız.

Bugüne kadar siyasi tarihimizde çok iktidarlar gelip geçmiştir. İktidar olmak hiç kimseye baki değildir.  Siyaset önünde koşan muhteremlerin iktidar sarhoşluğuna kapılıp yanlış yapmalarını uygun bulmuyorum. Gümüşhane gibi küçük bir yörede yakın bildiğim dostlarımın çarşıda gezerken her zaman başlarının dik durmasını isterim.

Tekrar diyorum ki; Devlet memurları ile lütfen uğraşmayınız.