DÜNYA MİMARLAR HAFTASI 'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ'

Her sene Ekim ayının ilk Pazartesi günü ve onu izleyen hafta mimarlık haftası olarak kutlanıyor. Dünya Mimarlık Günü'nün olduğu haftayı, Ekim ayı boyunca sürecek olan "Mimarlık Haftası Etkinlikleri" ile kutlanacak.

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) bu sene yayınladığı açıklamada, mimarlık günü temasını "İklim Değişikliği Eylemi" olarak belirlediklerini açıkladı. Güncel ve önemli bir tema…

Ana tema içerik olarak İklim değişikliği tehdidinden, hızlı kentleşme ve bina sayısında artıştan, enerji tüketimimiz ve sera gazı emisyonumuzu artırılması konularını kapsamakta.

UIA, iklim değişikliğinin çevre ve insanlık üzerindeki etkileri ile mücadele etmek için 2015 Paris İklim Değişikliği Sözleşmesi'ni takiben yapılan her girişimi destekliyor. Bu, tüm mimarları ve mimarlık teşkilatlarını, bu girişimlere cevap verme çabalarını harekete geçirmeye çağırıyor.

Sorun sadece bir mesleki teşkilatın ötesinde tüm insanları kapsamakta ve sorumlu kılmakta.

Biyolojik çeşitliliğin hızla kaybolması ve çevre sistemlerinin genel kirlenmesi olarak görülen iklimsel değişiklik nedeni ile küresel ısınmaya bağlı olarak uygarlığımızın geleceği tehdit altındadır. Buna karşın ülkeler gerekli tedbirleri almamakta ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemektedirler. Kyoto sözleşmesi gibi…

“İklim değişikliği, tüm dünyada ve bölgemizde en çok hızlı kentleşme, nüfus artışı ve göçün dönüştürücü etkilerinin görüldüğü büyük yerleşimlerde etkisini göstermektedir. Doğal kaynaklarını kaybeden kentlerin iklim değişikliğine ve bu değişikliğin getireceği afetlere karşı koyabilme kapasitesi giderek azalmaktadır. Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşimlerin fiziksel ortamını oluşturan yapı ve mekân tasarımı olan mimarlık; küresel iklim değişikliğine karşı güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir yapılı çevrenin üretimi ile yükümlüdür.”

Bugün metropol şehirlerde yaşanan mimari erozyon, taşraya doğru ilerlemiş durumda. Şehirler beton yığınaklarına dönmekte, yeşil alan gittikçe azalmaktadır. Rant önünde durulamamakta kentlerin nefes alma alanları bu ranta kurban edilmekte. Bozulan şehir siluetleri anı ve hatıraları ardında bırakmakta… Modern mimari ufuk açma yerine ufku kapamakta.. Oysa ki modern mimaride istenen bunlar değil. Bir yandan sağlam yapılar yapalım derken sağlam yaşantı yapımızı bozuyoruz.

Gelinen aşamada küresel ısınma ve afetlere neden olan iklim değişikliğine karşı mücadele hiçbir şekilde yavaşlatılamaz, ötelenemez ve görmezden gelinemez.

Bu çerçevede mimarlık ve şehircilik ilkelerine aykırı gerçekleştirilen yatırım, planlama ve yapılaşmaya karşı duyarlı bütün kesimlerin bilinçli olması tarihi, doğal değerlerin korunması, sağlıklı bir gelecek için tek güvence haline gelmiştir.

Yaşam çevrelerinin oluşturulması aşamasında; en temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede, korunması; mimarların, merkezi-yerel yönetimlerin, ilgili tüm kurumların ve meslek birlikteliklerinin ortak sorumluluğudur.

Gelecek nesillere daha yaşanır memleketler bırakma adına tüm Mimarların Dünya Mimarlık Gününü kutluyor, Mimar Sina’nın Mimar düşünce ve felsefesine uygun ve kendileriyle gurur duyacak eserler bırakmasını diliyoruz.

Sevgi ve Saygılar.

YORUM EKLE