ESKİ dendi ÇOK ESKİ den

Eskiden hayaller güzeldi, İnsanlar  samimiydi.. Niyet belli, kişi belliydi. Şimdilerde aklındaki başka, kalbindeki başka, dilindeki bambaşka Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik.

Evler tek katlı bahçeliydi. Bahar ve yaz aylarında memleketin elma kokusu, dut pestili ve pekmezi kaynardı kazanda o güzelim bahçe duvarının içinde.

Sohbetler evlerin önünde duvar arkasında ve camdan camaydı. Bir fincan kahvenin de 40 yıl hatırı vardı.

Mahallede çizgi oyunları, ip atlama kör ebe yakar-top oyunları büyütürdü küçük yüreklerimizi.

Nenemin büyük nenesinden dinlediği hikayelerini, etrafına toplayarak bizleri “Evvel zaman içinde…..diye başlardı meraklı gözlerimizle acaba sonu ne olacak diye ilgiyle takipte olurduk.

Evler tek odalı, tek sofralı, tek sahan fakat tek yürek olurdu.
Baba dostu, Anne bacılığı, yareni, Can dostu, uğruna fedaydı her şey.
Yılbaşı tebrikleri bayram tebrikleri 15 Şubat kitapevinden aldığımız kartpostallar, zarflar sevinçle “Yeni yılınızı kutlar….”.başlayan tebrik mesajları


70 ve 80 lerde bir sürü plak –kaset alır dinlerdik. Gümüşhane Lisesinden sınıf arkadaşım merhum Ekrem’in kaset dükkanı. Gülden Karaböceğ’in yeni çıkan kasetinden çalıyordu “Duyar mısın Feryadımı” heyecanla almıştım Bir de açık hava sinemaları sonrasında sohbetlerin demlendiği çay ikramları. 

Hava daha sağlıklı, Müzik daha aheste, Evler kalabalık mutluluk doruktu.
Çarşıdan sadece gaz, yağ, şeker sabun alınırdı.
Kızartma, ne midemizi ağrıtırdı, ne de kolestrolümüzü yükseltirdi..

İnsanlar daha fedakar, daha çalışkan, daha üretkendi.

Makam-mevki şehveti, sen, ben, o ayrımı yoktu.


21 yüzyıla  içim ısınmadı. bağışla…Biz mi büyüdük ? Zaman mı eskitti ?
Velhasıl kelam; ağlayarak geldiğimiz dünyaya gülümseyerek tavır almak yerine, sanal dünya, sahte dostluklar menfaat düşkünlüğü, yüze gülme -arkadan konuşmalar,alaycı yaklaşımlar .. 

Eski zamanlara, eski filmlere, eski fotoğraflara bakıp avunmamız hep bu yüzden... “güzel anılar gibi hüzünlü/ hüzünlü şarkılar gibi güzel…” olduklarından.
Hava soğuk olsa da hatıralarla ısınmaya çalışılır. Kendinle daha çok sohbet eder, “Hani” dersin içinden, eskileri hatırlarsın birer, birer. kaybolup giden dostluklar, yitirilmiş hayaller, kırılan kalpler…
Keşke dersin, keşke çocuk olsam, yeniden başlasam. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Hayattan bir dolu hatıralar sırtına yüklenmiş, bazıları ağır gelir düşer saçılır etrafa döner toplarsın birkaçını, kopamıyorsundur onlardan. Toplarken, eline alır tek tek bakarsın onlara, yüzünde tatlı bir tebessüm, belirli belirsiz  birkaç damla yaş  gözlerinden süzülür, özlersin eskiyi…
Hayat çoktan akıp gitmiş, geçmez dediğimiz yılların üzerinden yıllar geçmiş.
Hani erken inerdi karanlık
Hani yağmur yağardı inceden
Hani okuldan, işten dönerken
Işıklar yanardı evlerde
Mevsimler kimseyi dinlemezken
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken
Hani herkes arkadaş
Hani oyunlar sürerken
Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden

YORUM EKLE
YORUMLAR
Tekin zal
Tekin zal - 2 yıl Önce

Bence sanal alemin azizligine ugramisisda haberimiz yok galiba evet teknoloji bizi bizden almış lakin onsuzda yapamiyoruz