GENÇLİĞİMİZ

Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!
Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!
Necip Fazıl

Üstad Necip Fazıl’ın hayallerini kurduğu ve bizlerin de tek cümleyle;
“Allahın, kâinatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin fezayı bütün yıldızlarıyla manto gibi saran mukaddes eteğine tutunacak ve O'ndan başka hiçbir tutamak, dayanak, sığınak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kubur farelerine lâyık bir muameleye tâbi tutacak bir gençliğin” hasretiyle bugün gelinen noktada biz bu gençliğe ağlıyoruz.

Dili, kıyafeti, ahlakı, gelenek ve görenekleri tamamen uydurma bir kültürün lağım kokan caddelerinden beslenen sanal âlem mezbeleliklerinde yok olan gençliğimizin ardından çaresizce gözyaşları döküyoruz.

Dünün anne, baba, akraba ve çevresine saygı çerçevesinde adeta destanlar yazdıran gençliğimiz maalesef biraz bizim, çevremizin, çeldirici objelerin, TV ve internetin ve hatta okul ve öğretmenlerimizin yanlış tutum ve davranışları ile elimizden alınan, çalınan ve beyni yıkanan bu gençlik maalesef bizim.

Dünya ve Avrupa’da adeta uyuşturucu, içki, sigara ve diğer birçok menfi çöplüklerden beslenen adeta ruhu şırınga ile boşaltılmış gençliğe rağmen övündüğümüz, gururlandığımız gençliğimizle geldiğimiz bu zamanda maalesef pek övünemiyoruz. En büyük zenginliğimiz olan gençlik ellerimizin arasından kayıp giderken biz dinimizi ve değerlerimizi çocuklarımızdan ve gençliğimizden adeta öcü mantığıyla uzaklaştırmayı en büyük görev addediyoruz.

Tarihi şan ve şereflerle dolu olan bir neslin evlatları olan gençliğimiz maalesef büyüklerimizi değil başka sanal kahramanları, sanatçıları örnek almaya devam ediyorlar. Hâşâ gençliğin ilahı diye bize sunulan tuzaklar gençliğimizi önce günaha ve sonra küfre doğru götürmeye devam ediyor. Küçücük günahları masum gösterenler haramın ta içine bizleri çekiyorlar.

Asım’ın ve Fatih’in nesli elbette bu olamaz. Model alınan objeler ve insanlar kendi bataklığında cebellendikçe batarken bizim gençliğimizin bu uğurda can atması da son derece manidardır. Cehaletin teyakkuzudur.

Biliyorum gençlik bu yazımı hiç ama hiç beğenmeyecek. Belki dar kafalı ve yobaz olduğumuzu iddia edecekler. Ama biz doğru her zaman bir tanedir ve doğru her zaman yanlışa galebe gelecektir mantığıyla her şeye rağmen Asım’ın nesli olan o gençliği arıyoruz. Ve bu konuda her şeye rağmen ümidimizi henüz kaybetmedik.

Rabbim evlatlarımızı hatalardan, yalandan, günahtan ve haramlardan korusun.
YORUM EKLE