Zaman vardır rahmet yağar. Zaman vardır lanet yağar. Rahmet yağan zamanlar çoktur da, lanet yağan zamanlar pek çetindir. Bir tanesi de hristıyanların noel ile yeni yılı birleştirip kutladıkları yılbaşı kutlamalarıdır. Gavur yapsa anlarız ama içimizi daha çok acıtan şey, mahallemizdeki müslümanın da bu telaşa kapılması ve tıpkı gayr-i müslimler gibi o günü kutlamasıdır. İşin şu kısmı muhakkak bilinmelidir ki bir müslüman “noel” diyerek kutlama yaparsa, onların bayramına tazim ederse imanı ondan gider Allah muhafaza, imansız olur. Çevremizdeki gafil müslümanların hemen hemen tamamı zaten noeli kutlamaz. Eh, Allah bereket versin ki bu uçuruma düşmüyorlar. Ama öyle bir iş ediyorlar ki sadece adı değişik. 

Kıymetli dostlar sahilde cübbeyle yüzülmediği gibi camiye de haşemayla gelinmez. Yani biri bir ortama giriyorsa muhakkak o ortamın şeklini alır. Hiçbir yılbaşı kutlaması İslam üzere değildir. Olmasın da zaten. Çünkü bizim yılbaşımız 1 Muharrem’dir. O da geçti yakınlarda. Yılbaşı kutlamaları tamamen o akşam eğlencenin dibine vurmaya yöneliktir. Adını bilmediğimiz içkiler, kadın-erkek ve hatta daha şeytani dans etmeler, zil zurna sarhoş olduktan sonra gece yarısından zina etmeler ve sonra da sabaha bir leş gibi kavuşmanın ta kendisidir yılbaşı kutlamaları. 

O halde bir müslümanın yılbaşı adı altında bütün dünyada işlenecek olan küresel isyana dahil olma hakkı yoktur. Onların karartısını çoğaltamaz. Çoğaltırsa o da onlardanmış gibi hüküm verilir. Ahirete gittiğinde bunun sopasını yer. Bir insan evinde oturup yılbaşı kutlaması yapsa bile sanki toplu yerlere katılmış gibi cezasını çeker. Çünkü o gece yapılan bütün günahlar ortak elden yapılmaktadır. Yine bir müslümanın milli piyango diyerek kumara bulaşma hakkı da yoktur. Bunun dini boyutunu geçen yazımızda ele almıştık. Çok kazan ama helal kazan. Kumardan gelen az helal değildir, çok da helal değildir. 

Ey müslüman kardeşim! Sen, Allah’ın kulusun. O yapma diyorsa yapma. Yılbaşı akşamı, şeytan ordularının insanları yoldan çıkarmak için mesai yapacağı o akşam sen bu günahlara bulaşma! İçki içme, zina yapma, harama bakma. Allah’ın sana verdiğiyle yetin. Ruhunu namazla arındır. Allah’ın kelamını öğren. Yalanı, kıskançlığı bilumum bütün kötü huyları terk et. Nefsini cennet karşılığında Allah’a sat. Kötü arkadaştan uzak dur. Yılbaşı akşamı seni cehenneme çağıran arkadaşların mezarda seni yalnız bırakacaklar. Ahirette birbirinize gireceksiniz sırf bu yüzden. O yüzden iyi arkadaşlar edin. 

Eğer yılbaşı akşamı nefsime hakim olamam kutlamalara katılırım diyorsan uyku hapı al, uyut kendini. Vallahi uyuman, o küresel isyana katılmandan daha hayırlıdır.

Yüce Allah’tan niyaz ediyorum ki bu memlekette Müslümanlara içkinin, kumarın, zinanın ve dahi bunlara davetiye çıkaran bu gibi yılbaşı etkinliklerinin tamamının yasaklandığını dünya gözüyle görmek nasip olsun. 

Yazıma son vermeden evvel sizi geçen sene vefat eden, emekli Diyanet imamlarından, yüce alim, büyük veli Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri’nin yılbaşına dair mühim ikazlarıyla baş başa bırakıyorum. Allah’a emanet olsun memleketim. 

“Bu gece biliyorsunuz gafillerin, zalimlerin uydurması bir gecedir. Gecenin kendisinde suç yok. Bu gecede yapılanlarda suç var. Mesela yeni yıl gecesi hindiler hazırladılar, şaraplar, zinalar neler neler… Neler yapacaklar cemaat-i müslimin! 

Ey müslümanlar! Ne olacak bizim halimiz? Bu zavallılık ne acayip şeydir! Düşmanlar bizi istila etti. Cahil buldular, deve gibi avanak buldular, istedikleri tarafa çekiyorlar bizi. Dardır demiyoruz yuvalarına girmeye çalışıyoruz. Bunların hediyeleri kabul edilmez. İkramları kabul edilmez. Hindileri haramdır bunların. Yaptıkları rezaletle tüm dünyayı yıkmaya, yedi kat gökleri yere indirmeye kâfidir. O kadar günah. Mevla garip kullarına acıdığı için bir şey yapmıyor şimdilik. 

Ben de uyarıyorum sizi. Bu işte çok dikkatli olun ve bütün akraba-i taallukatınıza, çoluğunuza çocuğuna tenbih edin. Bu gece iğnenin tepesi kadar dahi değişiklik yapmayın, dikkat edin. (Yılbaşı) hediyeler ağu (zehir)dir. Onlar insanın ruhunu zehirler. Bedenimizi zehirlese bir şey değil; ruhumuzu zehirler. İmanımızı elimizden alırlar Allah muhafaza etsin. Çok ayık olalım…” 

Recep ÇELİK
İmam-Hatip
Dini Sorularınız İçin;
recepcelik2925@gmail.com