Gümüşhane'de ne yenir?

“Şafki usta çek bi kuru” yani “ver bir kuru fasulye yemeği anlamında sözünün muhatabı Gümüşhane’nin en lezzetli yemeklerini pişiren aşçıbaşı şafki usta idi. 

Merkez Yağlıdere köyü eşrafındandı. Aynı zamanda benim de eşimin dedesi. Damaklardaki lezzetli yemeklerin mimarı olan aşçıların yarıdan fazlası bu köyün insanlarıdır. 

Konu konuyu açınca memleketin tarihi yemeklerini hatırlayalım. Birçoğu hala ocakta kaynarken unutulan yemeklerde var mutlaka.

Çorbalardan başlayalım; Mantı Çorbası,Katıklı Çorba,Un Herlesi Çorbası,

Hafızamızı bir yoklayalım, ana yemeklerde neler pişerdi. 

İlk aklıma gelenlerden, Gendime Pilavı, Evelik Dolması.Kartol Yahnisi, Borani, Haşıl,Pancar Kavurması,Siron, Fırın Erişte, Lemis, Fasulye Bulgurlusu (Pağla Denlisi), Kete,Kuymak 

Hammaddesi dut olan Köme ve pestil bir tatlı çeşidi olup çerez olarak tüketiliyor.

Günümüz şartlarına göre yiyecek ve içeçekler zaman içinde mutfaktaki yerini kaybetse de geleneksel ve yöresel gıda ve yemeklere olan ilgi tekrar artmaya başladı.

Siz hiç edire’nin yaylasında (dörtkonak köyü), dumanın sisin altında yayla ocağında kara tavada pişen toğala kuymağı yediniz mi; Sac altında kızaran yayla golotu bilir misiniz?

Yağlıdere köyünde bol oksijenli dağ havasında Cami boğazı yaylasında Ağustos ayının kavurucu sıcağı olmasına rağmen, yaylada 5 dereceye kadar düşen sıcaklıkta odun ateşinde kavrulan sac kavurması yediniz mi?

Veya sac üzerinde kabaran kete den tatdınız mı?

Su tuz ve ekşi mayadan yapılan ve yıllara meydan okuyan Gümüşhane ekmeğini, veya ekmeğin içine yumurta koyarak yediniz mi?

Zemheri ayında bacalardan sarkan buzları seyrederek, alev alev parlayan sobanın fırınında kızaran patatesten lahana turşusu ve toprağa gömülü delemeyi katık ederek yediniz mi?

Yayık yağını ekmeğin üzerine reçel ile süsleyerek yediniz mi?

Dünya mutfak klasmanında ilk 3 mutfak arasında gösterilen Türk mutfağı, Orta Asya göçebe kültüründe yer alan et ve süt ürünleri ile şekillenerek günümüze kadar bir çok evrelerden geçerek bugüne kadar zengin çeşitleriyle damaklarda ki yerini almıştır.

Her bir yöremizin  farklı yemek çeşitleri vardır.

Ne var ki kendi memleketimizin bu eşsiz leziz yemeklerini bilmeyen mahrum kalan bir kuşak ta var.

Hanginiz bilirsiniz “Selami Dayi Çek bi Yağli” yağli Gümüşhanemizin taş fırınlarında yapılan yağı peyniri yumurtası bol pidedir. Hani derler ya “yeme de yanında yat” bu misal tam da bu pideyi anlatıyor.

Bunların tamamını tadan ve yaşayan biri olarak sizlere anlattım. Amacım memleketimizin insanları bu güzel tadları unutmamasıdır.Yılardır il dışında yaşamama rağmen halen bu geleneksel yemekleri ara ara yapıyorum. 

İnsan köklerini yitirirse ayakta duramaz.

Sizlere Gümüşhane’mizden ilk ayrıldığım yıllarda yazdığım bir şiirimle, sağlıcakla kalın diyorum.

Dost Gümüşhane!ye Yolun Düşerse,

Kete ile Kartol Yahnisini Tat.

Kara Ocak Yanar Baca Tüterse,

Küpteki Pazıdan Lemisi de Tat.

Mantı Çorbasıyla, Yarma Aşını,

Gendime Pilavı ve de Haşılı

Bakraç Yoğurdunu ,Ekmek Aşını

Elma, Armut Bir de Eriğini Tat

Un Helvası, Fırın Eriştesinden

Et, Çökelek Siron Üçlemesinden

Sarı Burma İle Su Böreğinden

Ayran Çorbasından Boreni den Tat

Hakime de gurbet elden seslenir

Memlekete gelen doğal beslenir

Türküleri hep dillerde söylenir

Altın insanının sohbetinden Tat       

                                         1996/

YORUM EKLE
YORUMLAR
Tekin zal
Tekin zal - 3 yıl Önce

Sevgili eşimnbu yazınla beni yağlıdere cami bogazından edire yaylasına gecip eskişehirden aşağı indirip selami dayının fırınından bir yağlı yemeye mecbur ettin

Ayhan Şahin
Ayhan Şahin - 3 yıl Önce

7000 yıllık tarihi olan iller ile yarışıyoruz gibi geldi bana. Bu anlatım ve lezzetle vAllaha derece yaparsın bacı... bu Ayhan Şahin sözü. Sözümden de dönmem. Sebebini açıklamam uzun. Bir örnek "kötü keyveni yemeğe yağı çok kormuş." Çok et koyma ile keşkek tad bulmaz. Gibi.....

Niyazi Sadık
Niyazi Sadık - 3 yıl Önce

Eline ve gönlüne sağlık, ne de güzel sıraladın mutfak zenginliğimizi.

hakime zal
hakime zal @Niyazi Sadık - 3 yıl Önce

Geleneksel yemeklerimizin gerçekten unutulmasını istemiyorum.O tatlar bugün azalmış durumda. Ben bu yemeklerle büyüdüm sağlıklı büyüdüm mutlu büyüdüm.Onun için tembel,üretmeyen çabuk hastalanan çabuk unutan çabuk yorulan bir nesil olmak istemiyor isek işte reçete budur "geleneksel organik yemeklerimiz" dir.
teşekkürler