GÜMÜŞHANE VE BİZ

Yurdumuzun en mahrum ve küçük şehirlerinden biri şüphesiz ait olmakla şeref duyduğumuz şirin şehrimiz Gümüşhane’dir. Şairler ve yazarlar onu tarif ederlerken “dağların avucundaki şehir” tabirini kullansa da o bizim atalarımızın ilk yerleşkesi olması hasebiyle muteberdir.

Osmanlı’nın zengin maden yatakları, darphanesi ve İpek Yolu’nun kavşak merkezi olması yanında asırlar boyunca birçok medeniyete de beşiklik etmiştir. İnsan profili, vatanseverliği, kanaatkârlığı ve vatana bağlılığı açısından diğer şehirlere oranla her zaman bir adım öne çıkmaktadır. Ve insan profili hemen her alanda birer çalışkanlık, doğruluk ve vefakârlık simgesidir. Öyle ki küçük münferit olaylar dışında suç oranı Türkiye ortalamasının her zaman altında olmuştur. O yüzden kolluk kuvvetlerinin belki de en rahat görev yaptığı illerin başında gelmektedir.

Gümüşhane’nin asil yönü zamanla yok olmaya yüz tutsa da var olan insan potansiyeli her şeye rağmen her türlü takdirin üstündedir.

Tüm bunlara rağmen Gümüşhane zaman geçtikçe doğa yönünden, iklim yönünden, hizmet yönünden son yıllarda hiç de hak etmediği durumlarla da baş başa kalmaktadır. Vahşi coğrafyanın da ketum davranarak verdiği ikram ile yüzü gülmeyen Gümüşhaneli bu olumsuz hal ile hemhal olmaktadır.

Yaza yaza biz usandık ancak şu Harşit Çayı’nın ıslahı bir türlü yapılamadı. Harşit Çayı’nın ıslahı ile çevre düzenlemesi bu şehre inanın nefes aldıracak Gümüşhaneliler eş ve çocuklarıyla bu çayın kenarında bir yudum çayını keyifle içeceklerdir.

İkinci önemli husus doğalgaz ki bir an önce bağlanması ve bu imkândan Gümüşhanelilerinde yararlanması elzem derecede ihtiyaç olmuştur. Doğalgazın en büyük artısı malum olduğu üzere tertemiz bir havanın müjdesidir. 

Bir diğer husus trafik keşmekeşidir ki çözebilene aşk olsun. Ana cadde ve mahalle yollarının durumu ne yazık ki hala içler acısı bir haldedir. Parkomat uygulaması tam sorunu çözdü derken onun da getirdiği olumsuz tabloyu da göremezden gelemeyiz. 

Çöp meselesi tam çözüldü derken saatlere uymayan vatandaşlarımızın çöp bırakması ile kedi ve köpeklerin de büyük katkısı ile caddeler adeta çöp yuvası haline gelmektedir. Konteyner sistemi hiç değilse bu çirkin görüntüden daha önemliydi diyebiliriz.

Pahalılık meselesi var ki onu yazmaya benim kalemim yetmez. Ev kiralarından meyve ve sebzeye, giyimden diğer tüketime kadar hemen her kalemde pahalılık insanımızı adeta şehirden kaçırır hale getirmiştir. Bir halimizin olmaması nedeniyle en pahalı meyve ve sebzeyi yemeye maalesef devam etmekteyiz.

Belki yetkililer kızacak ama doğal su kaynakları bakımından yurdun en zengin şehri olan Gümüşhane’de suyumuz sağlıklı değildir.

Ve son olarak bana göre en önemli sorun bu şehirde hayal kuramama ve hayallerini gerçekleştirememe sorunudur ki kişi hayal ettiği müddetçe yaşar.
YORUM EKLE