İnsanların gidemediği şelaleyi yaban keçileri ziyaret ediyor

Türkiye’de dağdan çıkan 40 ayrı kaynağın 15 metre yüksekten dökülmesi sonucu oluşan ender şelalelerden birisi olan efsaneleriyle ünlü Tomara Şelalesi Tabiat Parkına insanlar gidemeyince yaban keçileri bölgeyi mesken tuttu.

Türkiye’de dağdan çıkan 40 ayrı kaynağın 15 metre yüksekten dökülmesi sonucu oluşan ender şelalelerden birisi olan efsaneleriyle ünlü Tomara Şelalesi Tabiat Parkına insanlar gidemeyince yaban keçileri bölgeyi mesken tuttu.

Gümüşhane’nin Şiran ilçesi sınırlarında yer alan ve her yıl yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği Tomara Şelalesi dağların süsü olarak kabul edilen yaban keçileri tarafından mesken tutuldu.

Geçtiğimiz yıllarda sürü halinde tabiat parkına inerek yürüyüş parkurunda gezen yaban keçileri bu yıl yeni tip koronavirüs hastalığı (Covid-19) salgını nedeniyle ziyaretçi girişine kapatılan şelalenin yakınlarına kadar geldi.

Yaban keçilerine tesiste yasakların bitmesiyle beraber ziyaretçilerini ağırlamak için devam eden çalışmaları incelemek üzere gittiğinde denk gelen işletmeci Abdulbaki Kara, bu anları sosyal medya hesabından “Yaban keçileri 10 metre yakınımıza kadar gelerek şelalemizin manzarasının tadını çıkarıyor” yorumuyla paylaştı.

40 ayrı su kaynağının dağın içerisinden çıkarak 15 metreden döküldüğü Tomara Şelalesi Tabiat Parkı, buz gibi akan süt rengindeki köpük köpük sularıyla, suyun muhteşem seramonisini izlemek ve dinlemek isteyenlerin akın ettiği, muhteşem görüntüsü, gizemli hikayeleri ve gür sesi ile biliniyor.

Tomara Şelalesinin efsanesi:

Tomara Şelalesinin halk arasında anlatılan efsanelerinden birisi de şöyle: “Seydibaba Köyü çobanı, kendi kendine sürüyü otlatıyormuş. Öğlen saatlerinde sürüyü götürüp ıssız yerde yatırıp, abdestini alır, namazını kılarmış. Köylü, sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı, dava etmiş. Bir gün, çobanı gizlice takip etmişler. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan sudan kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra bakmış ki köylü kendini seyrediyor. Buna çok kızan çoban kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını bir tarafa savurmuş. Biri düşmüş Tomara Şelalesi’ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne. Kaval ile bıçağın kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden su çıkan Tomara Şelalesi’nin diğer bir adı da ‘Kırk Gözeler’ olarak günümüze kadar gelmiş.”

Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2020, 22:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER