GURBET

Gidene mi gurbet vardığı yerler,
Yoksa bıraktığı yer midir gurbet.
İsmail HAYAL

Gurbet demek hüznü içinde barındıran, hasret kokan, gidenleri uzun yıllar bekleyen taze gelinleri, gözü yaşlı anne ve babaları anımsatan bir kavramdı benim için. Öyle ki babamı bizden koparan Gümüşhaneli Akhisarlı Deli Fayık’ın çift kabin arabasını gözlemekle geçmişti çocukluk yıllarım. O yüzden olsa gerek o çift abin araba hemen her gece tandır kenarında hasır üstünde yattığım gecelerde rüyalarımın tek ziyaretçisiydi.  

Ve gurbet üzerine yazılırdı en hüzünlü şiirler. Filmlerin ana teması gurbet idi bir zamanlar. Gurbet yolu gözleyenler gurbet türkülerini dinliyordu Yıldıray Çınar’ın yanık sesinden.

Alamanya acı vatan üstüne gönüllerden dillere aksederdi en içli ağıtlar. Gurbetten gelenlerin başında tüylü foter, boyunlarında asılı pilli radyo o yılların en meşhur fotoğraf karesiydi. Alaman çikolatası ikram ederken cigarasının dumanını bir başka üflerdi büyüklerimiz.  

Rahmetli anama sorardım babam nerede diye. Köyün tam karşısındaki Kayalıklar’ı gösterir ve

“Baban o dağın arkasında çalışıyor” derdi. Bende çocuk aklı ya o dağın arkasını merak eder dururdum. Bir gün babamı o kadar çok özlemiş olacağım ki belki görürüm umuduyla o dağın zirvesine çıktım. Bir de baktım ki çıktığım dağlar gibi yüzlerce dağ sıralanmış ardı ardına. Ağlayarak geri döndüğümü bugün en canlı şekliyle hatırlıyorum.

Kaderi gurbet yazan şehirlerin en başında gelir Gümüşhane. Zira gurbet Gümüşhane gibi coğrafyanın ketum davrandığı şehirlerin tutunacağı en son dalıdır. Tarımı, ticareti ve turizmi denilen üç T’den mahrum Gümüşhane en yakın gurbeti Trabzon, Erzincan, Samsun, Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bursa başta olmak üzere yurt dışına da oldukça büyük bir göç vermiştir.

Genlerinde doğruluk, çalışkanlık ve gayret olan Gümüşhaneliler yokluğu avantaja çevirmesini bilmiş, hizmet başta olmak üzere, inşaat, ticaret, sanayi ve diğer birçok alanda haklı gururumuz olmuştur. 

Gurbet kaderimiz olmasaydı bugün bu mahrum coğrafya hangimize yetecek ve hangi birimizi doyuracaktı. Gittiler, çalıştılar, kazandılar ve birçoğu asla geldikleri yerleri unutmadılar. Mutlaka yılda bir kere de olsa Gümüşhane’ye gelmekte, akraba ziyaretlerini yapmakta, tarihinin yattığı mezarlıklarda bir Fatiha okumaktalar.

Bugün İstanbul, Ankara, Trabzon ve diğer illerde çalışan, okuyarak bir yerlere gelen, siyasette, ticarette, sanayide, bürokraside ve eğitim alanında bizleri gururlandıran Gümüşhanelilerin varlığı en büyük kazancımızdır.

En güzel gurbet şiirlerinden birine imza atan Bayburt doğumlu Kemalettin Kamu’nun şu dörtlüğü ile bitirelim gurbet yazımızı. 

Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde.

YORUM EKLE
YORUMLAR
BAKİ TURAN TUNCEL
BAKİ TURAN TUNCEL - 8 ay Önce

Değerli hocam yazılarınızla Gurbet hasretini bir nebze olsun okuyup rahatlıyoruz.Ben yılda 5/6 kez Güzelim Memleketimi ziyaret etsemde hasretlik dinmiyor. İyiki varsınız. Allaha emanet olunuz.

İsmail HAYAL
İsmail HAYAL @BAKİ TURAN TUNCEL - 8 ay Önce

Teşekkürler değerli üstadım. Sılayı rahim farzdır...