Haçkalı Baba’nın Huzurunda

Kendini Allah’a adamış, yalandan ve hileden nefsini arındırmış, iki gözünün ikisini de ahirete dikmiş nice kullar vardır ki biz bu zatlara halk arasında “ermiş” deriz. Nereye “ermiş” bu zatlar? Dünya’nın pisliğinden, nefsin ve şeytanın tuzaklarından kurtulup Allah’ın rızasını talep etmeye ermişler hiç şüphesiz…

İşte bu zatlardan biri de Haçkalı Baba’dır. Uzun zamandır kendisini ziyaret hevesim gönlüme düşmüştü de nasip olmamıştı. Kıymet verdiğim Bayburt’lu bir imam arkadaşımın refakatiyle çıktık yola, düştük Haçkalı Baba’nın eşiğine varmaya. Daha yaklaşır yaklaşmaz o manevi havayı solumamak imkansızdır. Biz de huzurunda divan durup, ruhuna Fatihalar gönderip, onun hürmetine Yüce Rabbimize el açıp niyaz eyledik. Peki uzaktan yakından ziyaretçilerini ağırlayan, uğruna yol zahmetine katlanılan bu zat-ı muhterem kimdir? Buyurun beraberce tanıyalım…

Asıl ismi Mustafa Tarhan olan Haçkalı Baba, Of’un Hanlut köyünde 1864 senesinde dünyaya gelmiş; çocukluk çağlarında babasının imamlığından dolayı Haçka’ya yerleşmiş, kendisi de orada fahri imamlık yapmıştır.

Haçkalı Baba manevi ilmini Çorum’lu Mustafa Efendi’den almıştır. Fahri imamlığı esnasında gaibten “kalk” diye bir nida duymuş ve uçarcasına bir sabah namazı sonrası Çorum’a, hocasının yanına varmıştır. Peşinden kendisine yolluk yetiştirmek isteyenler onu yolda görememiş, sadece kanat sesleri duymuşlardır. Hocasının huzuruna varınca “Kuş Mustafa geldin mi?” diye karşılaması da bu mana erinin uçarcasına değil; uçarak gittiğini gösterir ki buna pek de şaşırmamak gerekir. Zira Hak dostlarının kerameti haktır.

Dervişlik hırkasını Çorum’lu Hacı Mustafa Efendi’nin elinde giyen Haçkalı Baba, aynı zamanda devrin önde gelen Trabzon ve Gümüşhane ulemasından da zahiri ilimleri tahsil etmiştir. Arapça ve Farsça bilir ve bu dillerle konuşurdu.

İki kere evlilik yapan Haçkalı Baba’nın tek evladı Zeliha Hanım’dır. Zeliha Hanım yörede “Haksız Ana” olarak bilinir.

Trabzon yöresini irşad eden Haçkalı Baba’nın pek çok kerametleri bulunmaktadır. Birkaç tanesini zikredelim…

Bir gün Maçka'da köprü ayağında dinlenirken halk etrafına toplanmış. O sırada içkici biri olan Mehmet Ağa çıkmış gelir.

- Burada yine halkı ne kandırıp duruyorsun?" der.

Hoca Efendi cevap vermez. Halk;

- Sohbetini dinliyoruz, der. Mehmet Ağa, kalmaz, yoluna devem eder, gider.

Yolda Haçkalı Baba bir ev görür.

- Bu ev şenlik midir, ıssız mı?" diye sorar.

Halk:

- Şenliktir hocam, der.

Hoca Efendi:

- Ben burayı çok ıssız görüyorum, der.

Birkaç gün sonra o evi ve o eve giden Mehmet ağayı sel alıp orada boğmuştur.

Bir başka kerametini ise bilenler şöyle anlatmaktadır;

1994'lerde Haçka'ya giden bir polis memuru Haçkalı Hoca'nın evini sorar. O tarihten 45 sene evvel Hakk’a yürüyen Haçkalı'nın evi sorulunca:

-Hayırdır, Haçkalı'yı nerden tanıyorsun? diye sormuşlar.

-Güneydoğu'dan, demiş polis memuru.

-Güneydoğu?

-Evet! Urfa, Mardin, Diyarbakır!

Ne iş yaparsın?

-Polisim.

-Hocayla işin ne?

-Oradaki çatışmalarda kendisinden çok yardım gördüm. Eğer o yardım etmeseydi, beni hastahaneye götürmeseydi, Allah bilir ya şimdi çoktan ölmüş olacaktım. Kendisine teşekküre geldim.

Polis memuru böyle söyleyince, Haçkalı Hoca'nın akıl sır ermez işlerine az çok âgâh ve âşinâ olan Haçkalılar, Haçkalı'nın Haçka'daki cami ve türbesini göstererek:

-Gazan mübarek olsun evladım, Haçkalı Hoca, işine gücüne akıl sır ermez bir ermişdir. Yıllar evvel Rabbisine varmıştır. İşte camisi ve türbesi. Git orada ziyaret et. Senin gördüğün onun ruhaniyetidir, demişler.

İşte böyledir Allah’ın dostları. İşlerine akıl sır ermez. 1949 senesinde vefat eden Haçkalı Baba bugünkü istirahatgahına defnedilir. Müridleri de ona bir türbe ve yanına da ufak bir mescid yaparlar.

Tek kızı olan Haksız Ana da yanına defnedilmiştir. Haçkalı Baba’nın türbedarı Toprak Ana, Haksız Ana’yı o kadar severmiş ki ondan evvel ölmek istermiş. Neticede Haksız Ana’dan bir sene önce, 1981 senesinde vefat edip türbenin hemen yanına defnedilmiştir. İkisi de keramet ehli, saliha kadınlardanmış.

Rabbim cümlemizi dostlarının şefaatine nail eylesin. Haçkalı Baba’nın yüzü suyu hürmetine neslimizden ehl-i imanı eksik eylemesin. Amin.

Zaman mekân duvarını aşardı

Yeri gelir celâllanır taşardı

Darda kalan her mağdura koşardı

Erenler şahanı Haçkalı Baba.

Recep ÇELİK

İmam-Hatip

Dini Sorularınız için;

recepcelik2925@gmail.com

YORUM EKLE