HERKES BAŞARIR

“Yokluk en büyük imkan”
İsmail HAYAL

Çok yıllar öncesinde Trabzon’un bir ucu Kaymaklı Mahallesi’nden diğer ucu Kavakmeydanı’ndaki okuluna yoksulluğu yüzünden sabahın erken saatlerinde yollara düşen ve öğle arasında küçücük bir çeyrek ekmeğin arasına yine küçücük bir domatesi dilimleyerek kendisine azık eden İsmail Hayal ile ondan daha eski yıllarda okuduğu okulda sınıfça çekilen bir fotoğrafta pantolonunun dizindeki yırtık görünmesin diye o dizini yerde tutan Hasan Pir’in hikayeleri aynı aslında. 

Yirmi altı yıllık bir eğitimci yazar olarak her daim şunu savundum ki yokluk aslında en büyük imkandır. Bunu hayatımızın her evresinde sizler mutlaka yaşamışsınız ve etrafınızda böylesi benzer hayat hikayelerine şahit olmuşsunuzdur. 

2002 yılında Kocayokuş Köyünde öğretmen iken en küçük çocuğunu Kale’deki okulundan alıp köyüne dönerken trafik kazasında vefat eden Hayrettin Tozlu’nun her şey bitti derken çocukları hayata öylesine sımsıkı sarıldılar ki bugün ikisi mühendis, biri öğretmen bir diğeri iktisatçı olarak hayata tutunmaları yokluğun aslında en büyük motive olduğunun nişanesidir. 

Gümüşhane’de kalebodur işleri ile evini geçindiren ve yakın zamanda kaybettiğimiz  Sarıçiçekli Metin ağabeyimizin yanında amelelik yaptırdığı çocuğu Recep Gündüz’ün okuyarak bugün Artvin Kemalpaşa İlçesine Kaymakam olarak atanması bir başka başarı hikayesi olarak havsalamızda yer ediyor. İstenilince ve çalışılınca neleri başarabileceğimizin en büyük ispatı aynı zamanda. 

Gümüşhane eğitim camiasının önemli mihenk taşları olan İbrahim Taş, Hüseyin Türkfiliz, Murat Cincorop, Köksal Ceylan, Galip Boz, Salih Atalay ve Kaptan Bal gibi hocalarımızın ve dahi isimlerini buraya sığdıramayacağım onlarca Gümüşhaneli ismin çocuklarının azmederek, inanarak ve başarılı olarak bugün Gümüşhane’de ve ülkemizin birçok yerinde başarılı doktor, mühendis, hakim ve savcı başta olmak üzere diğer birçok meslek dalında hizmet vermeleri koltuklarımızı kabartmaktadır. 

Sanayisi, ticareti, turizmi ve daha birçok şeyi yok derecesinde kısıtlı olan Gümüşhane’nin her zaman dediğim gibi en büyük serveti kesinlikle evlatlarıdır. Zira bu şehirde doğan yavrularımızın babadan kalacak han ve apartmanları, arabaları, servetleri asla olmamış olacağı da imkansızdır. 

Ancak bu şehirde doğan çocuklarımızın çok büyük hedefleri vardır ki o da Kuşakkaya ve Canca arası sıkışan dar ve uzun vadiden her daim dışarıya ulaşan hedeflerinin büyüklüğüdür.

Zira onları her daim seven, destek veren aileleri yanı başındadır. Öğretmenleri tamamen birer vefa örneği göstererek onların yanındadır. Ve onlara kazanmaları, başarmaları ve bir yerlere gelmelerinden öncesinde onların dimağlarını ahlaki ve insani değerler ile beslemeyi şiar edinmişlerdir. 

Bugün meslek hayatımın sonlarına doğru yaklaşırken şöyle bir muhasebe yaptığımda; her daim her derse başlamadan önce gözlerimin içine merak ve aşkla bakan öğrencilerimi hayatıma yön veren ‘Karpit Kazanı’, ‘Yanık Teraziler’ ve bilhassa ‘Ekmek Arası Domates’ gibi küçücük hikayeciklerle motive ettiğimi hatırlıyorum. Bu öykülerim benim hayatıma dokunan kilometre taşları olurken onları dinleyen minik kalplerde fırtınaların estiğini görmek ziyadesiyle bahtiyar olmamı sağlamaya devam etmektedir. O yüzden o eserimi her imza gününde ve fuarda öğrencilerime ve Gümüşhaneli çocuklara hediye etmişimdir.  

Son söz Mahmut Oltan Sungurlu, Aydın Doğan, Ercan Çimen, İsmail Akçay ve bu satırları kaleme alan İsmail Hayal başarmak için en önemli olan o ilk minik adımı atarak başarıya ulaşabildiyse sen de başarabilirsinin. Yeter ki o minik adımı atmaya karar ver ve at. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Münir TOK
Münir TOK - 3 yıl Önce

EyvAllah İsmail hocam eyvAllah

Özlem ÇAĞLAR
Özlem ÇAĞLAR - 3 yıl Önce

Hocam ağzınıza yüreğinize sağlık

hakime zal
hakime zal - 3 yıl Önce

Babam Hasan Turhan Edire köyünde çiftçi bile değildi.Çünkü çiftçilik yapacak arazi yoktu.Ücret karşılığı amele olarak sağda solda çalışıyordu.Bu yokluk ve yoksulluk çocuk yaşta biz yani 4 çocuğunu kamçılamıştı.Dağda, yaylada, bahçede köy işleri yaparken bir diğer yarım da bulduğum gazeteyi okuyor, kitap okumaya çalışıyordum. Aklımız fikrimiz okumak ekmek sahibi olmak bir işin ucundan tutmak olmuştu ve Dördümüz de bu hedefe ulaşmıştık. Yazınızı ilgiyle okudum yazınızda bahsettiğiniz isimler kadar zengin olmasak ta çok şükür kendi imkanlarımızı iyileştirmiştik.Size katılıyorum yokluk iyi bir varlıkmış

İsmail HAYAL
İsmail HAYAL @hakime zal - 3 yıl Önce

Hakime Hanım hiçbirimiz zengin değildik. Zira zengin olsak belki de okumazdık. Dedim ya yokluk en büyük imkandı bizim için. Aslında her bir Gümüşhanelinin hikayesi muhteşem bir yokluk hikayesidir. Saygılarımla.