Hiç Şiir

Şiir ile ilk tanışıklığım -ilkokulda verilen ödevleri saymazsak- ilkokul yedinci sınıfa denk düşüyor yani 2012-2013 yıllarına. Bir müddettir düşünüyorum beni o yıllarda şiirle bağ kurmaya yönelten sebepler neydi? Bu sebepler neden başka herhangi bir sanat dalıyla ya da herhangi bir şeyle bağ kurmama neden olmadı da şiirle bu bağı kurmama neden oldu? Şiir daha popüler olduğu için mi, toplumda fazlaca saygı gördüğü için mi bu sorulara evet cevabı vermeyi pek isterdim ama maalesef şiir hiç değilse son yirmi otuz yıldır şiir toplum olarak hayatımızın merkezinde değil ve merkezde olmaktan çok uzakta.

Yukarıda sorduğum sorulara bir müddettir cevap arıyorum, neden şiir? O dönemlerde yazdığım ilk şiir bugün hala elimde ve konu bakımından bir aşk şiiri –ne kadar şiir denilebilirse- muhtemelen sınıfta sevgi duyduğum bir arkadaşıma yazmaya çalıştığım bir şiir, ama sorumu yineliyorum, neden şiir? Bugün bu soruya verebileceğim cevap şu: İçine düştüğüm durumu bana en iyi fark ettiren ve bu durumdan çıkabilmenin mümkün olduğunu bana veren tek şeydi şiir. Daha sade yazmak gerekirse ve bir alıntı ile “Şiir bize doğru yolu göstermez bize doğru yolun olduğunu haber verir” içinde bulunduğum durumdan nasıl çıkabileceğimi göstermedi şiir ancak bu durumun içinden çıkabilmem için gerekli gücü bana şiir verdi, bir adım öncesindeyse şiir bana şunu gösterdi, içinde olduğum durumu. Yani düştüysem düştüğümü de şiir bana haber verdi ve daha sonra düştüğüm yerden kalkabilmem için gereken gücü yine bana şiir temin etti ama tekrar belirtmekte fayda var ki nasıl kalkılacağını öğretmez şiir.

Bugün de benzer nedenlerle şiirle uğraşıyorum, uğraşıyorum değince belki de kendime haksızlık etmiş olurum şuan da hayatımda şiirden daha önemli bir iştigal konusu yok. Çünkü şiir bana düştüğümüz yeri gösterdi önce bu aydınlatmayı yaşattı her defasında, zaten şiir düştüğümüz durumu bize fark ettirmek için yazılmamışsa içine düştüğümüz bu durumun devam etmesi bizim fark etmemiz için yazılmıştır. Peki bu içine düştüğümüz durumdan kurtulmak için ne yapacağız bunu şiir bize vermez o sadece kurtulmamız için bize yol olduğundan haber verir ne zamanki şiir yol göstermeye  başlarsa şairi kim olursa olsun bizi sıhhatli bir yola sokmaz.

Millet olarak içine düştüğümüz zor durumlarla ilk defa karşı karşıya kalmadık. 13.yy’da Moğollar Anadolu’da büyük bir katliam yaptılar ki boyutlarını anlatmak mümkün değil peki ya sonra nasıl tekrar ayağa kalktık, bu şiirle oldu. Yunus Emre, Hz. Mevlana, Hacı Bektaş gibi üç büyük yıldız çıkararak. Onlar şiir söylediler biz millet olduk daha sonra Karacaoğlan gibi büyük şairlerimizde millet olmamızın senedini iyice teminat altına aldı.

Bugün de benzer felaketler altında inliyorsak önce bu felaketi idrak edebilmek için şiire koşmalıyız, daha sonra bir çıkar yol olduğunu hatırlatması için tekrar şiire daha sonra mı ?

İsmet Özel’den bir alıntı daha yaparak bitirelim:

-Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir?
-Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir?
-Yaşama
-Ya bileydim
-Yazar mıydım
-Hiç şiir  

YORUM EKLE