HAYALLE BAŞLAR HER ŞEY: TORUL SEYİR TERASI

“Hayal hakikatin tasarımı, hakikat hayalin tecellisidir”
İsmail HAYAL

Bu şehrin bana göre en büyük eksikliği fikir üretenlerin, hayal kuranların, hayal kurup gerçekleştirmek isteyenlerin önüne ket vurulmasıdır. İnovasyon eksikliğidir. Hayal kuranların ötekileştirilmesidir. Öncelikle bu şehirde yaşayan ve büyük düşünenlerin şehir adına hayallerine sahip çıkmamız gerekmektedir.

Ben mesaisini bu şehrin çocuklarına vakfeden bir garip yazarı olarak 2002’den bu yana bu şehrin en çok rağbet gören kültür sanat sayfası ‘Hayal Dükkânı’ ve ‘Hayal Ötesi’ başlığı altında yüzlerce köşe yazısına imza atmışım. Karşılığı, öbür tarafta inşallah.    

Bu şehrin bilhassa gençliğinin hayal kurmasını, hayallerine sahip çıkmasını ve gerçekleştirmesini hayal eden bir Gümüşhane sevdalısıyım. Bu şehir adına hayalini kurduğum küçük bir şeyin bile gerçekleştiğini görmek beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Örneğin Gümüşhane Eğitim Tarihi kitabını yazmayı ve Gümüşhane Eğitim Tarihi Müzesini kurmayı hayal etmiştim. Kitabı tamamladım şükürler olsun. Müzenin altyapısı Endüstri Meslek Lisesi tarafından oluşturuldu ve Milli Eğitim içinde dizayn edildi ancak zamanın yetkilisi;

“Ha bu da nedur, burası bitpazarı midur, dağıtun hemen” demesi ile rafa kalkmıştı. Şimdi Gümüşhane Eğitim Tarihi Müzesi bir okulumuzun bünyesinde kuruldu.

Ve hatırlarsanız 5 Temmuz 2011 tarihinde Kuşakkaya Skyway yazısını yazmış ve o gün bugün hiçbir adım atan olmadığını maalesef görmüştük. Ancak hemen yanı başımızdaki küçük ve mütevazı ilçemiz Torul; Cam Seyir Terası ile ilçenin adeta kaderini değiştirdi.

Torul’un ve bölgenin en büyük turizm kaynağı Kuşakkaya Mağarası’nın seyirci kapasitesini daha kısa sürede ikiye katlayan Torul Cam Seyir Terası’nı hayal eden ve bu hayalini ilçenin ikinci büyük turizm merkezi yapan Belediye Başkanı Nidai Köroğlu’nu canı yürekten tebrik ediyorum. 

Terasın öncesinde ve sonrasında orayı ziyaret etme fırsatı buldum. Ülkemizde birçok şehri ve turistik mekânlarını görme fırsatım oldu. O bölgeler inanın bir taştan, siluetten, küçücük bir güzellikten, tarımsal veya kültürel bir sembolden veya objeden mütevellit bölgesinin kaderini değiştirebiliyorlar.

Ya bizler Gümüşhane’de ve bölgede inanç turizm hattı Krom Vadisi, İmera, Santa, Süleymaniye Kayak Merkezi, doğa harikaları Tomara, Limni, Karaca, Akçakale, Kadırga, Taşköprü, halk el sanatı örneği Sarıçiçek Köy Odaları, tarihi değerlerimiz Canca, Kov ve Keçikale ve daha birçok değerimiz ile bu şehrin ufuklarını neden daha geniş kitlelere açamıyoruz. Neden sayısı onlarca olan kilise ve şapellerimiz virane veya merek durumunda.

Evet, bu bölge her zaman yazdığım ve dediğim gibi 3 T ile kurtulabilir makûs talihinden. Ticaret ve Tarım bir kenarda dursun Turizm tek başına yeter bu mahrum şehri ayağa kaldırmaya. Sayın Valimiz Okay Memiş en büyük avantajıdır bu şehrin ancak bürokratımızın da aynı şevk ve aşkla çalışması gerekmektedir. 

Yukarıda saydığım objelerle turizm açısından Gümüşhane Karadeniz ve Anadolu geçiş kavşağında kesinlikle uğrak yeri olmalıdır. Artık Ramada gibi bir otelimiz var. Ancak şehirde yeme, konaklama, eğlence gibi diğer etmenlerinde giderilmesi gerekir. Yöresel ürünlerin köme, pestil, kuru fasulye, ekmek, kuşburnu, bitki çayları, ızgara taşı başta olmak üzere daha çok pazarlanması ve tanıtımı gereklidir.

Şimdi Gümüşhane’de Mesire Milli Parkı ve teleferik muhabbeti var ya hani bu ikisi Kuşakkaya Skyway ile birleştirilirse daha mükemmel olacak ve inanın bu bölge yurtdışından ve yurtiçinden birçok insanı bu bölgeye çekecektir. Torul’da Başkan Nidai Bey’in ve Torulluların gözlerinde o ışığı gördüm vallahi. Hayalleri peşinde koşan Nidai Başkana Gümüşhane ve Torul adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.        

YORUM EKLE