İMAM HATİP GERÇEĞİ VE OKULLARDA DİN EĞİTİMİ

Ülkemizde son yılların belkide en çok tartışılan konularının başında benimde ortaokul ve lise yıllarını geçirdiğim İmam hatip okulları gelmektedir. Kimine göre açılması toplum açısından son derece önemli gösterilirken başka guruplar yada düşünceler tarafından ise kapatılmasının gerekliliği tartışılmış  ya da imam hatip okullarında yalnızca imam hatiplerin yetişritirilmesi dile getirilmişdir. Bazıları bu okulların açık olmasını siyasetle ilişkilendirmiş bazıları ise toplumun kurtuluşunun din ve ahlak eğitimine ağırlık verilmesinde gördüğünden bu okulların sayısının artırılmasını dile getirmiştir.  Zamanla sayısı ülke genelinde 600 'ü aşan imam hatip okulları belli bir dönemde öğrencileri yoğun başvurular nedeni ile ön eleme sistemi ile alır hale gelmiştir.İmam hatip okullarını genelde çocuğunun pozitif bilimler yanında islami ilimlerlede tanışmasını ve islami dersleri yoğun olarak almasını isteyen  veliler tercih etmişlerdir. Bu anlamda baktığımızda imam hatip okullarını tercih eden öğrencilerin üniversite sınavlarına hazırlanırken genel liselerde okuyan öğrencilere oranla daha dezavantajlı oldukları görülecektir. Çünkü kendileri ile sınavlarda yarışacak olan diğer öğrenciler okul döneminde yalnızca sınava girecekleri alanla ilgili derslere yoğunlaşırken imam hatipleri tercih eden öğrenciler Kuran-ı Kerim, Arapça v.b derslerede okul sınavlarında başarılı olmak için çalışmak zorunda kalmışlardır.

1924 yılında ilk olarak açılmaya başlanan imam hatiplerin sayısı 1950 ve sonrasında yavaş yavaş artarken 12 Eylül döneminden sonra ciddi bir artış göstermiş ve 12 eylül hareketi ile beraber 35 tane imam hatip okulu açılmış ve aynı zamanda 12 Eylül yönetiminin yaptığı değişiklikle beraber İmam hatip mezunlarının diledikleri fakülteyi tercih edebilmelerinin önü açılmış ve böylece imam hatip okullarına olan yoğun ilgi nedeni ile 1982 sonrasındaki hükümetler döneminde bu okulların açılma oranında yoğun bir artış yaşanarak sayıları 600'ü bulmuştur. Bu okullarımızın açılmasında dönemin politikacıları ciddi bir yarışa girmiş ve en fazla imam hatip okulu eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel döneminde açılmıştır.

28 şubat diye adlandırılan süreçten sonra ise bu okullarımızın sayısı katsayı v.b problemler nedeni ile azalmış ya da bu okullarımızdaki öğrenci sayısında ciddi bir azalış olmuştur. 4+4+4 diye adlandırdığımız yeni eğitim sistemi ile beraber bu okullarımızın orta kısımları yeniden açılmıştır. Bu değişiklikle beraber doğal olarak tartışmalar yeniden başlamış ve okullarımızda din dersleri zorunlu olmalı mı? Okullarda seçmeli din derslerine gerek var mı? Eğitim sistemimizin tek sorunu imam hatipler ya da din dersleri mi? Bu okullara ihtiyaç var mı? tartışmaları yoğunluk kazanmıştır. Bu açıdan bir inceleme yaptığımızda dünyada eğitimde model olarak gösterieln Finlandiya ya da kanada gibi ülkelerin yanında gelişmiş Almanya-İspanya-Danimarka ya da Norveç gibi ülkelerde İncil derslerinin okullarda zorunlu olarak okutulduğunu görmekteyiz. Hollanda-İngiltere-İtalya gibi ülkelerde ise seçmeli olarak okutulan din dersleri ABD,Japonya ve Fransada ise devlet okullarında değil devletin cemaatlere verdikleri destek sonucu yürütlmektedir. Bahse konu olan ülkelere dikkatle baktığımzda çoğunun eğitim sisteminin dünya ülkeleri tarafından örnek alındığı görülecektir.

Değerli okurlar bu yazımızda İmam hatiplerin tarihine ve Avrupadaki okullarda din eğitimine kısacada olsa değinmek istedik.Ülkemizde eğitimin tek sorununu imam hatipler olarak görmemekle beraber bir çok meslek liselinin yada imamhatiplinin katsayı sorunları nedeni ile yıllarca mağdur edildiği düşünen ve buna inanan eğitimcilerdenim. Aynı zamanda ülkemizinde ortasında bulunduğu coğrafyaya dikkat ettiğimizde bu coğrafyada  söz sahibi olmak ya da bu coğrafyada yer alan ülkelerle münasebetlerimizi sıcak tutmak istiyorsak bu  durum din ve  millet bilincinin kazandırılması ile olacaktır. Bu durumun oluşabilmesi içinde dinine ve bu dinin mensuplarına saygı duyan aynı ortak paydaları olduklarına inanan bireyler yetiştirmekle mümkün olacaktır. Okullarımızda din eğitiminin olması ile ya da imamhatiplerin açılması ile birşeyler kaybetmekten ziyade birşeyler  kazanan toplum olacağımıza inanıyorum.

İmam hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılmasının ve katsayı adaletsizliğinin giderilmesinin ülkemizde her zaman bir farkındalık yaratan yada yaratmaya talip olan imam hatiplere ilgiyi artıracağını şimdiden görüyor ve bu okullara  ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
YORUM EKLE