“Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.”
Bayezid-i Bistami

Taraflı tarafsız her Gümüşhanelinin övgü ve sevgi duyduğu bir isimdi Mustafa Canlı. Gümüşhane Belediye Başkanı olarak görev yaptığı süreçte güler yüzü, samimiyeti, düğünde ve cenazede hemşerilerimizin her daim yanı başında olan sımsıkı bir dost, değerli bir aile reisi, sağlam bir milliyetçi ve o güzel siması ile hatıralarımızdan asla çıkmayacak bir isimdi o.

Gümüşhane’ye geldiğimde eski terminal lokantasında yemek yerken beni görmüş ve yanına çağırmıştı. Cüzdanından çıkardığı gazete küpürü benim Hayal Dükkânı adlı kültür sanat sayfamdan kestiği merhum Dilaver Cebeci’nin resmi ve meşhur Türkiye’m şiirinin yer aldığı parça idi. Bana;

“Güzel bir hizmet yapıyorsun hocam seni tebrik ediyorum. Dilaver Cebeci’nin Gümüşhaneli olduğunu senin sayfandan öğrendim” demişti.    

Ve aradan epeyce bir zaman geçti. Bundan yaklaşık üç ay önce bir gece yarısı telefonum çaldı ve uzun uzun konuştuk. Gümüşhane’nin değerlerinin şiirleştirdiğim “Nerede” adlı eserimi okumuş ve beni tebrik etmek için aramıştı. Bu onunla son konuşmamız imiş besbelli.

Ve bana bir kitap yapacağını söyleyerek vedalaşmıştık. 26 Eylül 2020 tarihinde acı haberini aldık maalesef. En verimli yaşında Covid19’a yenildi.

Şöyle bir geriye doğru filmi sardığımızda onun Gümüşhane için ne kadar önemli bir isim olduğunu, bu zamanda şehre kazandırdığı eserleri, adam gibi adamlığını, sağlam bir milliyetçi olduğunu, inançlı kişiliğini, şehrin hemen her kesimi ile olan mükemmel iletişimini, elinden gelsin gelmesin her zaman halkımızın yanında yer aldığını, en kötü ve en iyi günlerinde en ön saflarda Gümüşhanelilerin yanında olduğunu tüm yüreğimle ifade etmek istiyorum.

Öğretmen olmam hasebiyle çoğu zaman siyasi kimliği nedeniyle çok yazmak istememe rağmen bir türlü yazamadığım bu değerli ismi maalesef bugün kaybettik. Gözlerimden iki damla yaş dökülürken bu yazımı ardından yazmakla bir nevi kendimi affettirmenin uğraşısında karaladığımı ifade etmek istiyorum.   

Evet, bir Mustafa Canlı geçti Gümüşhane’den ve hayal dünyamızdan. Beni ne zaman görse hemen gülümseyerek bana takılırdı ve;        

“Hocam bir türlü giremedik şu Hayal Dükkânına” derdi.

Hayal Dükkânına giremedi belki ama şu garip gönlümde her zaman yeri vardı Mustafa Canlı’nın. Seni unutmayacağız değerli başkanım. Sen her daim kalbimizde ebediyen yaşayacaksın. Mekânın Cennet olsun inşallah.

Yıllar önce ona yazdığım akrostiş şiirimle uğurlayalım değerli başkanımızı;

Mutluluk resmeder ahlak özünde,
Uğrunda memleket vardır sözünde,
Samimi bir insan hedef gözünde,
Tevazu yoludur menzil izinde,
Allah’a sevdası yanar közünde,
Feraset dilersen Mustafa CANLI,
Asalet istersen Mustafa CANLI.

Cevvaldir tuttuğu koparır dalı,
Ahlaklı erdemli gösterir falı,
Niyeti halistir hizmeti ali,
Liyakat gösterir böyledir hali,
Işıl ışıl gözü budur ahvali,
‘Yetenek sorarsan Mustafa CANLI, 
Adalet ararsan Mustafa CANLI.