SAFFET GÜNCAN HOCAM

Yıl 2015. Gücük  ayı. Toprak yavaş yavaş ısınmaya başlıyor. Kelebekler öğlen vakti ancak uçuşabiliyor. Ve diğer canlılar …. 

Kelebek misali bende uçmak için bir işaret bekliyorum kırk dört yıldır. 

Hep arıyordum. Bazen buluyordum da. Ama şu küçücük yüreğim tatmin olmuyordu.  Gittiğim her yerde ilk aklıma kelebek gibi uçmak, ışığın etrafında pervane olmak, sarhoş oluncaya kadar dönmek istiyordum. 

Güzel memleketimin birçok ilinde aradım durdum tam kırk dört yıl.  

Taki bir vesileyle tanıştığım Türkiyemizin en büyük ili değil ama benim için dünyadan da büyük Bayburt ilimizden bir meslektaşım, kurtarıcım çıktı karşıma. 

İlk karşılaşmamız evinde bir arkadaşla başladı. 

Giymişim deri mont. Saçlarda jöle. Sanki podyuma çıkacakmışım gibi. Oysaki vuslata gitmişimde haberim yok. 

Hoş geldiniz ve sonra isminiz nedir sorusu: 

-Münir efendim. 

Anlamını biliyor musun ikinci soru. 

-Efendim, sözlükte nurlandıran, etrafı aydınlatan,  yazıyor. 

Yaş kaç, üçüncü soru: 

-Efendim kırk dört. 

Saçlarıma bakıp senin hiç ahiret gaylen yok mu? 

-Cevap ????????????? 

Ruhum bedenim karıştı birbirine. 

Şimşekler çakıyor evreni aydınlatırcasına ....................... 

&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Aradan iki hafta geçti. Ben yine huzurundayım. Ama deri mont yok. Jöle daha mütevazi. 

İlk soru bizimle bu yolda yürümek ister misin? 

-Efendim bazı çekincelerim var. Konuşalım öyleyse. 

-Benim bazı günahlarım var. Bazı meşru olmayan davranışlarım var. 

Ve cevap: 

Olsun. Onları bu yolda yürürken yavaş yavaş terk edersin. Zamana bırak. 

Vira bismillah dedik ve girdik bu yola. Elhamdülillah ki Elhamdülillah 

Altı yıl geçti. Hep veren el oldu. Bizse alan. 

Hep dert götürdük o derman oldu. 

Biz bu dünya dedikçe o hayır öbür dünya dedi. 

Biz çok kere kestik attık, o kucaklayıcı oldu. 

Biz ağladıkça o gözümüzdeki yaşları sildi. 

Biz yakındıkça o ateşimize gölge oldu. 

Sabahı olmayan fırtınalımıza çare oldu. 

Soğuk ayazlarda güneşimiz oldu. 

Münir’in yeniden doğmasına vesile oldu. 

Kasırgalarda sığındığımız liman oldu. 

............. 

Ve 12 Kasım 2022. Gitti yalan dünya. Geldi GERÇEK dünya. 

Her zaman arkamızda, gönlümüzde, başımızda hissettiğimiz koca çınarımız, geç bulup erken kaybettiğim Hacı Saffet GÜNCAN hocamızı ahirete yolculadık. 

Necip Fazıl'ın deyimiyle hayatım iki merhale. Önceki ve sonraki. Benim hayatımda böyle işte. Hocamla tanışmadan önce ve tanıştıktan sonraki hayatım. 

İNŞALLAH yolu yolumuz. Bu dünyada beraberliğimiz kısa sürdü orada inşallah sonsuza kadar olur. Hocama ALLAH rahmet eylesin. Ruhi için ve Allah rızası için el fatiha. 

YORUM EKLE