ŞAMPİYON OLDUK BABA

“Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen bir hayali kahramandır”
Kazım KOYUNCU

2010 sezonu olsak da resmi 38 yıl sonra şampiyon olan Anadolu’nun haykıran güçlü sesi Trabzonspor’un şampiyonluk maçında bir genç kardeşimizin tuttuğu pankartta yazan “ŞAMPİYON OLDUK BABA” cümlesi yüreğimi bu kadar parçalayamazdı.  

Ağrılı bir genç kardeşimiz sporla yakından uzaktan ilgisi olmayan babasının;

‘Oğlum Trabzonspor’u güçlülere karşı isyanın temsilcisi olması ve ezilenlerin ezenlere dur demesi yüzünden tutun ve destekleyin” sözünü vasiyet addederek Trabzonsporlu olduğunu ifade ediyor.    

Trabzonlu olan ve babasının işi nedeniyle Karaman'ın Ermenek ilçesinde yaşayan Aziz Çavdar,  2000 yılında 20 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Cenazesi Ermenek'te bulunan Fincan Tepesi'ndeki mezarlığa defnedildi. Çavdar'ın arkadaşı Uğur Güzeler, bu yıl Trabzonspor'un şampiyonluğunu ilan etmesi üzerine vasiyeti gereği mezarına Trabzonspor bayrağı örttü.

Beynindeki tümör nedeniyle 13 yaşında kara toprağa giren Hüseyin Bayraktar’ın annesine Trabzonspor şampiyon olunca ne yapacaksınız sorusu üzerine ilk işim bayrağı alıp oğlumun mezarına gideceğim demesi hangimizin yüreğini parçalamadı.

Maçka’da teröristlerin yerini askerlere gösterirken şehit edilen Eren Bülbül’ün acıklı hikâyesi ve Trabzonspor sevdasını hangimiz unutabiliriz.

Şair ceketli çocuk Kazım Koyuncu’nun;

"Trabzonspor'u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti" ifadeleri gerçeğin ta kendisiydi.

Ama bugün kendini yazar zanneden ‘hınç al’maktan başka hiçbir meziyeti olmayanların göremediği kadar fazla idi Trabzonspor. Trabzonspor bayrağını İstanbul’da köprüye asamazsınız diyenlere inat Eyfel’e, Amerika’ya ve birçok dünya ülkelerinde hemen her yere asanların destanıydı Trabzonspor. Eşinin bileziklerini bozdurarak takımını deplasmana götüren, transferi söz konusu olduğunda;

“Ben Trabzonspor'un kaptanıyım. Başka bir takımda başka bir kaptanın arkasından sahaya çıkmam" diyecek kadar mert olan Dozer Cemil’in sevdasıdır Trabzonspor.

Hastanede ameliyattan çıkan genç bir kızın ilk sözünün Trabzonspor yendi mi sözünü bana nasıl izah edebilirsiniz.

Trabzon’da intihara kalkışan damdaki genci aşağıdakilerin;

“Ula oğlum ne yapaysin. Trabzonspor’un şampiyonluğuni görmeden ölünir mi?” sözü sonrası vazgeçen iknayı ve vazgeçmeyi hangi mantıkla izah edebilirsiniz.   

O yüzden kendi başarısızlıklarını örtbas etmek isteyenler VAR sistemi gelince hırsızlık yapamayanların tahriklerine, fosil köşe yazarlarının lağım kokan yorumlarına asla itibar etmeyin, sevincinizi asla abartmayın, silaha sarılmayın ve helal şampiyonluğumuzun tadını doya doya çıkarın.  

Benim rahmetli babamın tek derdi ekmek olduğu için takım tutmazdı. O yüzden ben de bu sözü değiştirerek tam bir Trabzonspor sevdalısı olan Rahmetli Murat Dayım için;

“Şampiyon olduk DAYIM” diyorum.

NOT: Neden Trabzonspor’u tutuyorsun ve yazıyorsun diyen okurlarıma sevgili Recep Ergin kardeşimin bu sitesinin arşivine baktıklarında canımız Gümüşhanespor için yazdığım köşe yazılarını görebilirler. Gümüşhane’ye 2 bin km ötedeki İstanbul takımlarını tutanlar en yakın komşumuz Trabzon’un takımını tutmamızı lütfen eleştiriye kalkmasınlar. 

YORUM EKLE