SOHBET

Bu gece Efendim yöneldim sana
Yöneldi tüm âlem ulu divana
İsmail HAYAL

Yıllardır ne kadar da aç imişiz sohbete, sohbetlere. Büyük şehirleri belki de bu yüzden çok seviyorum. Sosyal, kültürel, sanatsal ve eğitim etkinlikleri açısından oldukça çeşitli ve önünde birçok seçenek var haliyle.

Gümüşhane gibi küçük şehirlerin kaderi olsa gerek hemen her alanda mahrumiyeti yaşamak kaderimiz, sıkıntımız. Halkın bilinçlenmesi demek bu tür etkinliklerin hayli çok ve verimli olması ile paralellik arz etmektedir.

Malumunuz Kutlu Doğum Haftası bereket demek, kültür demek, sevgi demek, her şey demek. Âlemlere rahmet olarak yaratılan sevgiliyi anmak demek, sevmek demek. Rabbim onun şefaatinden biz ümmetini mahrum bırakmasın.

Özlemişiz besbelli. Prof Dr Osman Öztürk olunca sohbeti yapan bir o kadar daha heyecanlanmamak elde değil. Kolay değil bir ömrü dolu dolu yaşamak ve o dolu hayat pınarından bir damla su alabilmek. “Âlim ölürse âlem ölür” felsefesinden hareketle bu değerlerimizin değerlerini vermemiz icap etmez mi?

İlk önce Atatürk Kültür Merkezi’ndeki programa iştirak ettik. Hastalığını kendisine bir dua vesilesi kılan Rabbimden acil şifalar dileyerek karşımızda konuşan bu değerimizin her bir sözcüğünü hafızama nakşetmeye çalışıyorum. Tüm Gümüşhaneliler aç ve susuz pür dikkat kesilmişler koca salonda. Ve ah çocuklar ve ah şu çalan telefonlar. Gümüşhane kimliğimizin dışa vurumu adeta. Kültürümüzün fotoğrafı hareketlerimiz ve davranışlarımız. Her bir cihetten çalan envai çeşit melodide telefon sesleri. Çocuk viyaklamaları da cabası üstelik. Ya bir de pilav dağıtımı var ki evlere şenlik. Sıra olma ve ikramı alma kültürü ile karşısındaki insana ikramı incitmeden ve kırmadan verebilme nezaketi. Yok, kardeşim yok. Birkaç fırın daha ekmek yememiz icap ediyor.

Ve aynı günün akşamı Gümüşhane Üniversitesi’nde ki sohbet. Allahım sabahlara kadar sürsün diye dua ediyorum içinden. Hocamız dolu ve sağnak sağnak dökülüyor cümleler yüreğinden. Ve 100 kadar akademisyen, idareci ve öğretmen pür dikkat kesilmiş soru dahi soramıyorlar.

Hiç bitmesin diye dua ettiğimiz dakikalar son buldu ve o gecenin sohbetinin tadı kaldı dimağımızda. Ve yağmur ıslatırken karanlıkları kalplerimiz ve beynimiz dopdolu olarak huzur içinde bir nefis muhasebesinden daha geçmenin ve yeniden nefsimizi yıkayabilmenin bahtiyarlığında Osman Öztürk Hocaefendi’ye şifa dolu dualarımızı gönderiyoruz.

Rabbim sayılarınız artırsın, ömrünüzü bereketli kılsın. Son söz genç Rektörümüz Prof Dr İhsan Günaydın’a bol dualı bir teşekkürü sunmak da görevimiz olsa gerek.                   
YORUM EKLE