YOK OLAN ÇOCUKLUK

Televizyondan etkilenme düzeyleri çocukların yaşlarına, gelişimlerine, ailesel ve çevresel faktörlerine, izledikleri programların içeriklerine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Televizyonun çocuklar üzerindeki etkileri, olumlu olduğu kadar olumsuz da olabilmektedir. Çocuğun dış dünyayı tanıması ve anlamlandırmasında televizyonun olumlu etkileri vardır. Önemli olan televizyonun doğru ve bilinçli bir biçimde kullanılmasıdır.

Ancak günümüz de çocuklar çoğu zaman eğitici-öğretici yayınlardan çok, ailelerinin tercih ettikleri programları izlemektedirler. Televizyondan gönderilen mesajlar karşısında korunmasız olan çocuğun, yaşamının belli dönemlerinde bu kaydedilen mesajlar açığa çıkmaktadır. Bazı televizyon programları çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimine olumlu etkilerde bulunurken bazıları ise son derece olumsuz etkilere yol açabilmektedir. En yaygın ve etkin toplumsallaştırma araçlarından biri olan televizyon yanlış kullanıldığında ise aile içi ve dışı toplumsal ilişkileri en alt düzeye indirmesi bakımından çocuğun toplumsallaşmasının baş düşmanı olabilmektedir.

Çocukları televizyonun olumsuz etkilerin-den korumak için ailelere, yasa koyuculara ve yayıncılara son derece önemli görevler düşmektedir. Bu bağlamda çocukların istenmeyen, olumsuzluk içeren programları izlemelerini önlemek için bazı ülkelerde V-Chip (violence chip) -kanal içi kapatma yöntemleri- uygulanmaktadır. Bazı ‚ülkeler düzenlemelerden yola çıkarak çocukları televizyonun zararlı yayınlarından korumaları adına genellikle saat ayarlaması, görsel ikon kullanımı, sesli uyarı ve özde-netim sistemlerini kullanmaktadırlar. Ülkemizde de bu tip düzenlemelere gidilmesine rağmen, televizyon yayıncılığı alanında birçok sıkıntı yaşanmaya devam etmektedir.

Çocuğun televizyon programlarından olumsuz etkilenmemesi için ailelere önemli görevler düşmektedir.  Yokluk içinde büyüyen, yaratıcılıklarını, iyimserliklerini, saflıklarını, en önemlisi umutlarını kaybetmeyen, ailesiyle ve çevresiyle kolay iletişim kurabilen modern zamanların çocuklarının yerini; ekranlara ve internete bağımlı, sürekli tüketen ama hiç tatmin olmayan, ihtiyacı giderilmediğinde dünyası kararan, içine kapanık post-modern dünyanın çocuklar almıştır. Günümüz post-modern dünyasında çocuklar, birçok iletişim teknolojileri ile kuşatılmışlardır. Yetişkinlerin yarattığı bilgisayar oyunlarının, filmlerinin ve reklamlarının içinde, ‘tehlikeli sokaklar’ yerine ‘daha güvenli’ olan evde, ekran önünde büyüyen çocuklar, birbirleriyle fazla etkileşime girmediğinden kendi çocuk kültürlerini kaybetmiştir.

Evin dışında sosyalleşme ortamlarının azalıyor olması çocuğun kendini tanımasına da imkansız hale getirmiştir. Daha post modern dünyada ne ebeveynler çocuklarına eskisi kadar zaman ayırabilmekte ne de çocuklar yetişkinlerin deneyimlerine, bilgilerine ilgi duymaktadır. Ekran artık modern dadı, öğretmen, arkadaş, kütüphaneler dolusu kitap, yoğun çalışan anne-babayı görüntülü olarak çocuğa ulaştıran araçtır. Ebeveynler her şeyden önce çocuklara model olduklarını ve gereken durumlarda kendi alışkanlıklarını çocuklarının gelişimlerine bağlı olarak düzenlemeleri gerektiğini unutmamalıdırlar.
YORUM EKLE