Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Üç gün önce, tüm yurtta, 30 Ağustos Zafer Bayramının 83. yıldönümünü kutladık.
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu yenik düşmüş, İngilizler, Fransızlar, Ruslar, İtalyanlar ve Yunanlılar, bin yıllık Türk yurdu olan Anadolunun başına üşüşmüştü leş kargaları gibi.
Yadlara mülk mü olacaktı Anadolu?!... Olmadı.
Yalnız Türk ulusunun değil, tüm dünya uluslarının her alanda dehasını kabul ettiği Mustafa Kemal’in öncülüğünde başlatılan Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandı.
Şairin dediği gibi; topların çelik ağzının, 26 Ağustos 1922 de sabaha karşı başlattığı hücum marşı, 7 düveli etkisiz kılmış ve 9 Eylül’de Yunanı Ege’nin derin sularına gömerek noktalanmıştı.
Üzülerek belirtmeliyiz ki; bugün, Türk ulusunun dünyanın uygar ulusları arasındaki konumu, Kurtuluş Savaşında verilen canların, dökülen kan ve göz yaşlarının bedelinin karşılığı değildir.
21. yüzyılın başlarında, kanla, barutla yoğrulmuş bu topraklar üzerinde, hırsızlıklar, yolsuzluklar, soygunlar, kap-kaçlar, cinayetler her geçen gün biraz daha artıyorsa, yargıda beklenen reformlar yapılmamış, vergide adalet sağlanamamışsa, kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınamamışsa, ülke nüfusunun büyük çoğunluğu açlık sınırının altında yaşamını sürdürmeye çalışıyorsa ve bütün bunlar başarı gibi gösteriliyorsa, Mustafa Kemal’ler tükenmiş mi demeliyiz?!..
23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda, 30 Ağustoslarda ve 29 Ekimlerde şanlı tarihimizle gururlanmanın yanı sıra, ülkemizin geldiği noktayı da sorgulamalıyız.