Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Ünlü bir mankenimizin "Dağdaki çobanla benim oyum bir olur mu" sözleriyle başlatılan tartışmaları "gülerek" izliyorum!
Demokrasilerde her kullanılan oy muteberdir. Her kullanılan oy, "nitelikli oy"dur. Oyun niteliklisi, niteliksizi olur mu? Sonuçta her oyun aynı rakamsal değeri vardır.Bunun aksini iddia etmek demokrasi ve demokrasi kültürüne çok büyük bir terbiyesizlik ve saygısızlık yapmak demektir. Dolayısıyla halkın işaret ettiği, oy vererek kendisini yönetmek istediği ve bu şekilde yönetime getirdiği insanlara saygısızlık aklımızın kıyısından, köşesinden bile geçmez. Böylesi bir saygısızlığın en başta halka yapılmış bir salgısızlık olacağını düşüncesi etrafında, demokrasinin ruhuna biat etmiş insanlar için tek yol halkın doğru tercihlerde bulunmasına yardımcı olup kamuoyunu aydınlatmaktır. Bu nokta çok önemlidir, çünkü, halkı kurnazlıkla etkileme sanatı olan politika (bana göre tabiki), çok yalanla beslenerek (kelimenin etimolojik ayrıntısında bile meymenet yoktur!) halk üzerinden kendine uygun bir yer açmak gayretindedir. Pek tabiki böyle bir amaç peşinden koşan politikacı da halt denilen kitleyi ustalıklı etkileme ve halkın hissiyatıyla oynayarak seçilme uğraşı içinde olacaktır.
Onun için, pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama, kimin kendisini kandırıp kandırmadığını bilmez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama, din üzerinden kimin siyaset yapıp kimin yapmadığını bilmez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama seçip yönetime getirdiği insanı denetlemesini bilmez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama yetim hakkını pis emellerine alet edenlere karşı sesini yükseltmez, tepkisini göstermez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama kötü yönetim yüzünden her geçen gün bozulan ekonomik dengelerin kendini yoksulluk sınırlarına indirdiğini bilmez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama her şeye karşı fütursuz bir akışkanlık içinde olan insanlara hadlerini bildirmeyi bilmez mesela...
Pek tabiki halkımız her şeyin en güzelini, en iyisini bilir bilmesine ama havanın ve zamanın koşullarını bir simsar kurnazlığıyla koklayarak ve bütün berbat olasılıkları göz önünde tutarak her kılığın ve dahi her imajın takıntılı hurafeleri olmayı büyük bir yetkinlikle becerenlere karşı sesini yükseltmeyi bilmez mesela...
Halkımızın bunları bilmemesi bir eksiklik mi?
Kesinlikle değil!
Halkımızın saf imanını politik emellerine alet ederek, "hak" kavramı üzerinden pervasızca gemilerini yüzdürenler utansın!
HALK HER ŞEYİ BİLİR Mİ?
