Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
16 Nisan 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Kahvehanelerin, internet kafelerin ve sokakların başıboş gezen gençlerle dolu olduğu, bu gençlerin faydalı meşguliyetlere yönlendirilmediği ülkemizde çığ gibi büyüyen işsizlik binlerce vatan evladımızı strese, dengesiz hareketlere ve ruhi bozukluklara iterek bir batağa doğru sürüklemektedir.
Akşama kadar kahvehane köşelerinde oyun oynayarak zamanı bozuk para gibi harcayanları mı, internet kafelerde bilgisayar başında bilmem hangi sitelere, ya da oyunlara dalarak vakit öldürenleri mi, yoksa sokaklarda aylak aylak gezen, kimi zaman serseri bir takım arkadaşlığını mı söylesek. Hangi birini anlatsak.
Bu gençleri, ne yazık ki, buralardan çekip çıkaracak, faydalı meşguliyetlerle kendisine ve topluma karşı sorumluluk bilincinde hareket edebilecek bir nesil yetiştirme gayretimiz yoktur.
Hal böyle olunca, bir lokma ekmek veya rahat ve zahmetsiz yaşama uğruna birilerinin hayatını gözünü bile kırpmadan karartan bir gençlikle karşı karşıya kalınacak günler yakındır. Bunun sinyallerini şimdiden görmemek için kör olmak lazım. Bir hiç uğruna annesini hunharca katleden gençler. İçinde birkaç kuruş olduğunu sadece zannettiği bir çantayı kapıp kaçan, kaçarken çantasını bırakmak istemeyen kadıncağızı yerlerde sürükleyerek veya bir bıçak darbesiyle ölümüne sebep olan gençler. Uyuşturucu tacirlerinin eline düşen ve okul önlerinde uyuşturucu satarak gençleri zehirleyen gençler. Kuytu köşelerde tiner koklayan ve saldırganlaşan gençler. İzlediği filmlerden etkilenerek sokaklarda başıboş gezen serserilerle bir olup çete kuran ve sonra da devletine kurşun sıkan gençler. Severek evlendiği halde, birkaç yıl içerisinde şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanan gençler. Boşanan anne ve babaların ortada kalan ve bu sebeple anne ve babasına asi olan gençler. Çocuklarına karşı sevgisizlik, bir o kadar da merhamet duygularından yoksun tutum ve davranışlar sergileyen, anne baba sevgisi ve şefkatinden mahrum yetişmiş ruhi bozuklukları olan gençler.
Daha saymaya kalkarsak sayfalar yetmeyecek. Medyada bunlarla ilgili haberleri her gün okumakta, dinlemekte ve izlemekteyiz. Böyle haberler artık toplumumuz için neredeyse sıradanlaştı. En büyük tehlike ise, toplumumuzun bu tür olaylara duyarsız kalmasıdır. Tehlike giderek büyümektedir. Önü alınamaz boyutlara ulaşmadan acil tedbirler alınmalıdır. Hiçbir ülkede bu kadar kahvehane ve internet kafe olduğunu sanmıyorum. Olsa da bizi fazla ilgilendirmez. Başıboş gençliğe sahip çıkmazsak, yarın hangi zararlarla karşılaşacağımızı düşünmek bile istemiyorum.
Biz gençliğimize sahip çıkmak zorundayız. Biz sahip çıkmazsak, hiç istemediğimiz birileri mutlaka sahip çıkacaktır.
Her şeyden önce kahvehaneler ve internet kafeler birer kitap okuma ve sohbet etme evlerine dönüştürülebilir. İşsiz gençlerimizi eğiterek, onları birer sanat sahibi yapabiliriz. Küçük sermayelerle destekleyerek, yarının büyük işletmecilerini hazırlayabiliriz.
Bu hususta yapılacak çok şey olsa gerek, diye düşünüyorum.
BAŞIBOŞ BİR GENÇLİK
