Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->ÇAĞIN EN BÜYÜK AYIBI; SAVAŞLAR [ Arama ]

ÇAĞIN EN BÜYÜK AYIBI; SAVAŞLAR
Başlık ÇAĞIN EN BÜYÜK AYIBI; SAVAŞLAR
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Mustafa Kemal ATATÜRK

        Savaş, geniş kişi toplulukları arasında meydana gelen, genel anlamıyla ileri derecede şiddet içeren olay, çarpışma, çatışmanın adıdır. Ve savaş Birleşmiş Milletler Cemiyeti tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır. Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin (masum) öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakma amacı güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde trajediler yaşanmaya devam etmektedir. 1990'lı yıllarda Kuzey Afrika'yı sömürgeleştirme amacıyla çıkarılan iç savaşlarda ve kabile savaşlarında 1 milyonun üzerinde insan ölürken gene günümüzde ABD'nin 2003 Mart ayında başlattığı Irak işgalinde 2006 yılı Aralık ayı itibariyle 700.000 kişinin öldüğü, öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Sadece bu rakamlar bile savaşın ölüm ve kan üretmekteki vahşetini görmeye yetmektedir. Bunun yanında Afganistan işgali, Körfez Savaşı'yla ABD'nin sömürgeleştirme politikasını sürdürmesi, tarih boyunca yaşanmış olan "güçlü olanın zulmünü günümüzde de gözler önüne sermektedir. Maalesef insanlık tarihi savaşlarla doludur. Yapılan tüm barış antlaşmaları da yapılacak olan diğer savaşlar için bir ara verme, güç toplama niteliği taşımaktadır.

        Şimdide Rusya ile Gürcistan arasındaki Oselya Savaşı resmen başladı ve bütün hızıyla devam ediyor. İnsanlık ayıbı savaş manzaraları da dünya basınına düşmeye başladı. Her zaman olduğu gibi ihtirasların ve zalimlerin hatalarını masum halk ödüyor. Yaşlı, kadın ve çocuklar savaşların mağdurları. Filistin, Irak, Afganistan, Bosna ve şimdi de Rusya. Manzara aynı, ölenler aynı, öldürenler aynı. Dini, dili, ırkı, felsefesi ne olursa olsun ölenler masum, savaşı çıkaranlar zalimdir. Daha çok toprak, daha çok hırs, daha çok enaniyet ve sonrası 21. asrın eşiğinde orta çağdan kalma kan ve vahşet manzaraları. Savaş asıl manasının dışında; acizlerin başvurduğu ve hiçbir haklı gerekçesi olmayan bir vahşet sistemi.

        Savaş haklı gerekçelerle yapılır ve savaşlarında bir felsefesi, amacı olur. Bunun en güzel örneklerini şanlı tarihimizin sahifelerinde görebiliriz. Bize isnat edilen ve batı dünyasının üstüne basa basa vurguladığı Ermeni Soykırımı diye bir şeye Anadolu toprakları üzerinde kesinlikle rastlanılmamıştır. Tam tersi Ermeni mezalimlerinin Anadolu'da ki izleri her geçen gün çıkarılan toplu mezarlarla gün ışığına çıkmaktadır.

        Ve tarih boyunca hiçbir Türk askeri masuma, kadına, yaşlıya ve çocuğa kesinlikle dokunmamış, hatta düşmanlarının bile iltifatlarına mazhar olmuştur. Yıllar sonra dünyanın dört bir yanında düşman askerleri Türk askerlerinden gördükleri insani muameleyi anlatmaktan da geri durmamıştır. Ya bugün. Güçler dengesinin bile eşit olmadığı bir devirde suyun başını tutan sırtlanlar suyun en aşağısında su içmeye çalışan kuzulara meydan okumakta ve hiçbir haklı gerekçesi de olmadan tam bir mahalle kabadayısı mantığıyla hareket etmekte ve masum halkların katliamlarına sebep olmaktadır. Masum bir halk savaşın içerisine sokulamaz. Dini, dili, mezhebi ve felsefesi ne olursa olsun masum onca insanın vahşice katledilmesini hiçbir sistem, hiçbir ideoloji açıklayamaz.

        Nasıl ki Bosna'da, Filistin'de ve Irak'ta masumca öldürülen çocuk ve kadın nasılsa Rusya ve Gürcistan'da ölen kadın ve çocukta birdir ve aynıdır. Çünkü her iki tarafın da insanları mazlumdur, masumdur.

        Savaş bir hak alma ve hak koruma meselesidir. Ben güçlüyüm ve böyle istiyorum mantığı savaş değil katliamdır. Ve bu katliama önderlik edenleri tarihte göstermiştir ki; Saddam örneğinde olduğu gibi sonları hep hüsranla bitmiştir.

        Bugün bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar bilmiyorlar ki bu aziz millet toprağı için Çanakkale'de, İnönü'de, Sakarya'da omuz omuza çarpışmıştı. Ne Türk, ne Kürt, ne Laz, ne Çerkez farklı değildi. Hepsinin amacı aynıydı ve o da bu aziz vatan toprağının selameti idi.

        Bugün o asil milletin torunlarının arasına serpiştirilen nifak tohumları bu aziz devleti yıkamayacaktır. Tarihte olduğu gibi yapılan her fitne fesat müsebbibin başına felaket olarak dönecektir. Ve tek temennimiz de şudur ki; Rabbim bu aziz millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Sağ ve solumuzda cereyan eden bu savaşlar ülkemize sıçramasın ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün; "YURTTA SULH, CİHANDA SULH" parolası tüm dünya devletlerinin felsefesi olsun.
Oyu Puanı: 5 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 12 (0 Kayıtlı Üye 12 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.41934 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu