Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Son yıllarda ilimizde tartışıla gelen konulardan biriside altın madeninin faaliyete geçmesi ve siyanürle altın üretimidir. Bu anlamda bende görüşlerimi bu sütunlardan sizlerle zaman zaman paylaşmıştım.
Hatırlanacağı üzere bir buçuk yıl kadar önce Koza Altın Şirketi ilimiz yerel basınından birkaç gazeteci dostumuzu İzmir Bergama Ovacık altın madenine götürmüştü. Bende bu ziyarette davetliler arasında idim. Orada ki izlenimlerimi dönüşte sizlerle paylaşmıştım.
Altın işletmesi ile siyanürle altın işlemesini bana göre birbirinden ayırmak lazım. Şahsi görüşüm şudur ki sahip olduğumuz yer altı zenginliklerinin bir an önce ülke ekonomisine katkı sağlamasıdır. Bu görüşümden asla taviz vermiş değilim. Ancak altın işletmeciliğinin mutlaka yüzde yüz yerli firmalar tarafından yapılması konusunda ise yine tavizsiz duruşumuz nettir. Nitekim yurt dışı bağlantılı şirketlerin yer altı kaynakları açısından zengin rezervlere sahip ülkemizi sömürmesine gönlüm hiç razı olamaz. İnanıyorum ki memleket sevgisi olan herkes için bu tavır nettir.
Öte yandan insan ve çevre sağlığını, bileşenleri itibarıyla tehdit eden siyanürle altın ayrışımı konusunda ise çok daha hassas düşünmek durumundayız. Bergama ziyaretimizin eksik kalan tek yönü bizi davet edenlerin Bergamalı ve Ovacık halkıyla görüşme ortamı sağlamamaları olmuştur. Nitekim o dönem işletmenin teknik ve tedbir yeterliliğini gözlemlemek farklı bir şey, yöre halkının bizzat düşüncelerini almak farklı şeydi.
Gümüşhane'de hızla tesisleşmeye giden Koza Altın Madenciliğinin Mastırada ki tesisi henüz tamamlanmadığını duydum. Ancak sanıyorum bu yıl sonuna doğru üretime geçecek. Gümüşhane'de kaldığım bir hafta boyunca birçok farklı ses duydum bu konuda. Ayrıca Dibekli köyü sakinlerinin basın açıklaması ile ilgili bir programından sonra köylülerle konuşma imkanı buldum. Hatta yıllardır tanıdığım köylülerden bazıları "provakatör" damgası yemenin üzüntüsüyle dert yanıyorlardı.
YA PROVAKATÖR YA ERGENAKONCU
Hatta köylülerden bazıları yasal ve yüzde yüz haklı olduklarını düşündükleri protesto ve eylemleri için kimi çevrelerin üzerlerine geldiğini, onları yıldırmak için "provakatör" hatta "ergenakoncu" diye nitelendirebileceklerini bile düşünüyorlar.
Bu trajik durumda akli davranmak her kesimden yöneticinin, sorumlunun görevidir.
Yöre halkını bilinçlendirmek, işletmenin çevre ve insan sağlığına zararının olmadığını ifade etmek bizzat Koza Altın İşletmesinin görevidir. Bu görevi şirket haricinde kendine adledenler hangi sıfata dayanıyorlar bilmek güç. Gümüşhane'de kraldan çok kralcı olmak, sahip olduğu yetkileri ve imkanları insanların haklı tepkilerine karşı kullanmak kamu vicdanını kuşkusuz rahatsız edecektir.
SOSYAL PROJELER MEVZUSU
Koza Altın İşletmelerinin Gümüşhane Müdürü Vedat beyle birkaç yıldır tanışırız. Zaman zaman kendisiyle bilgi alışverişi yaptığımızda olmuştur. Hatta bizleri İzmir'e götürdükten sonra Gümüşhane'de proje koordinatörlüğünü bizzat benim yaptığım "Harşit Çayının Islahı Konusunda Toplumsal Bilinç Oluşturma Projesi" nin devamı açısından kendilerinin ne tür destek olacağını konuşmuştuk. O dönem ilgililerle görüşüp konuyu ele alacaklarını söylemişlerdi. Çünkü bu proje Harşit Çayını tehdit eden bütün sıvı ve katı atıklara karşı toplumsal bilinç oluşturan bir projeydi. Ve bu konuda büyük mesafeler almıştık. Yine bu proje dönemin Gümüşhane Valisi sayın Veysel Dalmaz tarafından da büyük kabul görerek il düzeyinde bir eylem planı oluşturulmuştu. Kısaca bu projenin sürdürülebilirliği sağlanabilse Harşit Çayının ıslah çalışmaları ile Çayı tehdit eden insan faktörü konusunda toplumsal bilinç faaliyetlerimiz sürebilecekti.
Ancak maalesef Koza Altın İşletmelerinden henüz bir yanıt alınamadı. Bu belkide şirket formatına ters bir durumdu, bunu bilemeyiz. Ancak takip edebildiğim kadarıyla şirket yerel yönetimin bazı etkinliklerine sponsor oldu. Son olarak da merkez Kemaliye Camiine maddi destek sağladı. Bütün bunlar güzel gelişmeler. Ancak şirketin çevresel anlamda ki destekleri sanırım çok daha önem arzetmektedir.
Gümüşhane geleceğini arayan, geleceğini kurtarmaya çalışan, yıllardır kimileri tarafından oyalanan bir kent olmaktan artık kurtulmalıdır. Gümüşhane meselelerine elbette Gümüşhaneliler sahip çıkacaktır, çıkıyorda. Güzel ve şirin ilimizin sosyo-ekonomik durumu nasıl bizlerin içini acıtıyorsa yarınlarımızda karşılaşabileceğimiz çevresel felaketlerede duyarlı olmamız sanırım hiç kimse tarafından yadırganmamalıdır. Bu görüşümüzü yadırgayanları inanıyorum ki Gümüşhanelilerde yadırgayacaktır.