Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->DİNLEMEK NEDEN ZORDUR? [ Arama ]

DİNLEMEK NEDEN ZORDUR?
Başlık DİNLEMEK NEDEN ZORDUR?
Açıklama 25 Şubat 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        Konuşmanın dinlemekten daha kolay olduğu hepimiz tarafından bilinir. Saatlerce konuşmamıza karşılık, ancak on-onbeş dakika dinledikten sonra beyin yorulur,hafıza tembelleşir, dikkatler dağılır. Peki neden daha yorucu olan ve enerji harcamamıza sebep olan konuşurken yorulmayan beyin, dinlerken yorulur?  Aslında bu gözlem çok şaşılacak türden bir olgu değildir.!İnsan sistematiğinde var olan bütün alt sistemlerin işlevlerinde durağanlık  bedeni ve  zihni yorarken, hareket ve devinim insanı zinde tutar. Bunu birkaç örnek vererek şöyle açıklayabiliriz:

       -Askerlikte hiç hareket etmeden saatlerce aynı yerde dikilerek nöbet tutmak, vücudumuzu yorarken;aynı zaman diliminde eğitim alanında geçen süreler daha az yorucudur.

      -Gelsin diye beklediğimiz bir yakınımızı pencereden gelsin diye yola bakarak gözlerken çok yoruluruz;fakat onu karşılamak için yolun bir kısmını yürüyünce daha az yoruluruz.

        -Hasta yataklarında günlerce yatan hastaların en büyük arzusu,  dışarı çıkıp yürümek ve  hareket etmektir. Hareketsiz kalan bütün organlar uyuşmuş, tembelleşmiş , kan dolaşımları yavaşlamış ve böylelikle vücudun her tarafı fazlaca yorulmuşken, hareket sayesinde yeniden sinir sistemi ve kan dolaşımı canlanmaktadır.    

    - Dinlenmek için iple çektiğimiz tatil günlerinde sportif aktiviteler, alıştırma, ev egzersizleri yapmaz ve gereğinden fazla yatarsak,baş ağrıları ile uyandığımız gibi, bütün kaslarımızın ağır iş yapmış kadar yorulduğunu fark ederiz. Etmesine ederiz ama dinlenmek için her defasında haha çok uyumayı seçeriz.

        Bütün bu örneklerden sonra dinlemenin beynimizi hangi durumlarda yorduğunu ve hangi durumda yormadığını örneklerle  açıklayalım;

      -Beyine gelen sesler, beyinde eski  kalıcı bilgilerle birlikte anlamlandırılmaya ve depolanmaya başlar. Bu işlem sırasında gelen bilgiler tek kanaldan yalnızca duyum yolu ile geliyorsa, beyin bunları depolarken yoruluyor. Aynı bilgiler; kulak, göz, dokunma  duyu organlarımızın ortaklaşa  gönderdikleri bilgiler ise; beyin daha az yorularak bunları depolayabilir.   Her hangi bir konuyu anlatan  bir filmi izleyen bir  izleyicisinin, aynı konuyu anlatan roman okuyan birisinden daha az yorulması bu yüzdendir.  Burada bilgiler hem kulaktan hem de görsel olarak görme yolu ile beyine ulaştığından, beyin gelen bilginin ne olduğunu daha çabuk algıladığından daha az yoruluyor.

      Örnek  verecek olursak;daha önce öğrenip unuttuğumuz “bumerang”(Avusturalya yerlilerinin kullandığı bir çeşit silah. Hedefini vurduktan sonra atılan yere geri dönebilme bir özelliği  var) kelimesini yeniden duysak; beyin bunun ne olduğunu algılamak için diğer bilgileri ile harmanlayıp, ne olduğunu anlamaya çalışırken, aynı sözü duyduğumuzda resmini de görürsek hemen ne olduğu aklımıza gelecek ve beyin daha az yorulacaktır. Birde bu silaha elle dokunma şansı olsa, beyin çok az bir enerji ile bu bilgiyi kalıcı hale getirir.

       Korku,endişe,beklenti,heyecan …vb. duygular beyine gelen bilgilerin daha çabuk kalıcı hale gelmesini sağlar.Aşırı hasta birisinin kendisine hastalığının çaresi olarak sunulan bir tedavi yöntemini pür dikkat dinlerken beyinin bu esnada yorulmaması;hatta daha fazla bilgi istemesi bu insandaki ölme korkusunun yada sağlıklı yaşama isteğinin beyini zorlaması sonucudur.

       Gelen bilgiler yaşantımızda bize yardımcı olacak bir takım kolaylıklar sağlıyor ise,beyin heyecan ile  bu bilgileri alır ve depolar;böyle olunca sıkılmadan daha fazla dinleyebiliriz. Askere yeni giden birisi askerlikte neler ile karşılaşabileceğini deneyimli birinden dinlerken yorulmazken, askerlik anılarını anlatan birisini dinlerken sıkılıp usanıyor. Çünkü birinci durumda bir ihtiyaç hasıl olmuşken ,ikinci durumda gereksiz bir bilgi ile karşı karşıya kalmışlık söz konusudur.

        Bu makaleyi okumak sizi  fazlası ile yormuş ise; yazar seçtiği örnekler ve kullandığı kelimeleri iyi seçememiş demektir. Bütün konular iyi örneklerle iyi dramatize edilirse, karşımızdaki yorulmadan keyifle dinler;tabii ki terside söz konusudur.
Oyu Puanı: 5 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.87272 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu