Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Akın Batur IŞIK->NEREDEN TANIDIM... [ Arama ]

NEREDEN TANIDIM...
Başlık NEREDEN TANIDIM...
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
    Onunla tanıştığımızda daha 14 yaşındaydım, o ise benden oldukça yaşlıydı. Hayatına giren ilk kişi değildim son kişi de olmayacaktım kuskusuz. Herkes bu beraberlik için yaşımın çok küçük olduğunu düşünüyordu. Aslında hiç bir zaman yaşınızın uygunluğu söz konusu olmaz böyle bir ilişkide...
    
    İlk önceleri sadece yakın arkadaşlarımla paylaştım küçük sırrımı. Sadece gönül eğlendiriyordum onunla.
    
     Aileme anlatamazdım. Sanırım kıyametin kopması diye adlandırılan durum, olanca gerçekliğiyle çıkardı karşıma. Gizledim, gizledim.

      Başlangıçta çok seyrek buluşuyorduk. Daha sonra buluşmalarımızın sayısı arttı. Gönül eğlendirmek demiştim ya, palavra. Çok zaman geçmesine gerek kalmadı hayatımda kapladığı yeri anlamam için. Evet, onu seviyordum. Ama yine de aklımda hep aynı düşünce vardı:

    “Onun tutsağı değilim ve istediğim zaman terk edebilirim.”
    
     Ne, hayatımın her safhasına girmesi yetti onu terk etmeme ne de annemin bizi yakalaması. Aslında bizi yakaladı demem yanlış. İzlerimi buldu, ardında bıraktıklarını gördü. Kızmadı bağırmadı, sadece kısa bir nasihat çekti. Biliyordu çünkü buluşmamızı yasaklamasının bir şey ifade etmeyeceğini. O zamana kadar gizli devam ediyordu, yine gizli kalabilirdi.
     
      Zaman geçtikçe birbirimize bağlandık. Ben ona bağlandım, simdi geriye bakıyorum da 6 uzun yıl geçti ve veren taraf hep ben oldum. O bana sahte mutluluklar verdi sadece, ben ise her şeyimi. Herhalde hayatta canımı vereceğim tek şey O oldu. Onun için kavga ettim, onun yüzünden hastalandım, ama hiç bir zaman ayırmadım yanımdan, ayıramadım...

     Biliyordum nelere yol açtığını, görüyordum. Önce onu sevmeyi öğrendim, sonra nefret etmeyi. Beraber olmayı istemediğim anlarda bile yanımda olduğunu gördüm. İrademi yerle bir ettiğine, beni kendimle karşı karşıya getirdiğine şahit oldum. Başkalarını kırdım onun yüzünden ve ben daha da fazla kırıldım. İnsanlarla arama girdi. Arkadaşlarım ondan nefret etti çoğu zaman. Hatta ben bile tiksindim bazen, ondan, bedenime ve ruhuma sinen kokusundan. Dudaklarımın her dokunuşunda, ben onun ruhundan çalıyorum, o benim bedenimden. O her seferinde yeniliyordu kendini, ben ise gittikçe eriyordum. Ama bir türlü terk edemedim.

      Aslında bir kaç kez denedim ayrılmayı. Hepsinde de dönüşüm bir öncekinden güçlü oldu. Yokluğunda kıvrandım hasretimden, alışmaya çalıştım ama asla atamadım aklımdan. Uzun ve stresli geceler hep ev sahibim oldu. Tırnaklarımı yedim, yetmedi kuruyemişe başladım. Ayrılık kilo aldırdı... Ve ben hep geri döndüm. Hatta şu an bile yanımda. Ama yine de yemin ediyorum:

      "Bir gün bırakacağım, şu lanet olasıca sigarayı."



       Burada, birbirinden ayrılmaz sandığımız sigara-insan ikilisinin hiçte hoş olmayan birlikteliklerini ifade etmeye çalıştım. Lakin, bu dostluğun çokta uzun sürmediğini çevremizde çokça görmekteyiz. Haydi, daha geç olmadan… Son bir tane daha demeden… Dahası O sizi bırakmadan, Siz O’nu bırakın. Sigarasız daha sağlıklı ve daha mutlu yarınlara…

*****  

     Dün geçti, bugünü yaşıyorum, yarın var mı? Gençliğe de güvenme. Ölenler hep ihtiyar mı?
Oyu Puanı: 4 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 11 (0 Kayıtlı Üye 11 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.33256 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu