Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
“Nasıl olursanız, öyle idare edilirsiniz.” diye buyurmaktadır insanlığın iftihar tablosu.
Keyfiyetiniz ne ise, başınızdakilerin keyfiyeti de o olur.Siz nasıl bir kaynak iseniz, başınızdakiler de kaynağın mahsulüdür.Bu söz, öyle bir sözdür ki idare adına kamuslar meydana getirir.
Seçim atmosferi son surat ısınmaya devam ede dursun seçimler mahalli olmaktan çoktan çıkıp büyükşehirlere indirgendi bile.Şüphesiz bunda bu şehirlerin partiler açısından olan stratejik konumlarının yanı sıra medyanın da büyük etkisi göz ardı edilemez.
Bunun yanında seçimi memleketlerinin dışında geçireceklerde bu duruma örnek verilebilir. Gurbette memleketten uzakta olanlar “gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş” sözüne itibar etmeden kendi öz memleketlerindeki seçim yarışını dikkatle takip etmekteler.Görüşümüzü sitenin ziyaretçi defterine düşülen notlar ispatlar niteliktedir Gümüşhane’miz adına.
Gümüşhane’mizin insanının namı tüm Türkiye’yi sarmıştır.O halde hiç merak etmeyelim.Yukarıdaki müjdeden hareketle seçilecek başkanın isminin hiç bir ehemmiyetinin olmadığını düşünüyorum.Sonuçta Güzel Gümüşhane’mizin insanları kendilerine yakışan başkanı seçeceklerdir hiç şüphesiz.
Burada yeri gelmişken vâki bir hâdiseyi aktaralım:
İlk meclis milletvekillerinden Tahir Efendi adında bir zat varmış.Bu zat, ulemâdan, fuzelâdanmış.Seçim zamanı diğer milletvekilleri meydanlarda nutuk atarken ,Tahir Efendi,bir köşede hep susmayı tercih etmekteymiş.Ancak taraftarları ısrar eder ve hocayı da bir miting meydanına çeker, böylece bir meydanda konuşmaya ikna ederler.Ancak Tahir Efendi,az fakat öz konuşan bir insandır.Onlara az-öz şunları konuşur:
“Ey cemaat,şunu biliniz ki, siz “müntehib”siniz.Ben ise “müntehab”ım.Gideceğimiz yer ise “müntehabün ileyh”dir.Sizin yaptığınız işe de”intihab” denir.İntihab ise “nuhbe” kökünden gelmektedir.Nuhbe,kaymak demektir.Unutmayın ki, bir şeyin altında ne varsa kaymağı da o cinsten olur.Yoğurdun üstünde yoğurt kaymağı, sütün üstünde süt kaymağı, şapın üstünde şap kaymağı bulunur…” demiş ve sessizce tekrar bir köşeye çekilmiş.
İfadelerdeki Arapça terimleri belki anlamayanlar için, istifadeli olur diye kısaca açıklamak gerekirse; “müntehib” seçen, “müntehab” seçilen, “müntehabün ileyh” kendisi için seçim yapılmış yer,meclis, “intihab” da seçmek demektir.Bu kelime ise “nuhbe” kelimesinden türemiştir.
Evet,Tahir Efendi’nin bu sözleri her şeyi açıklamaktadır herhalde.
Ve bir istirdat daha:
Yaptığı zulümlerle tarihte iz bırakmış Haccac’a bir gün bir şahıs,Hz.Ömer’in adaletinden bahseder.Haccac’ın verdiği cevap meselemize vuzuh kazandırması bakımından mühimdir.Haccac,cevabında şöyle demektedir:”Siz Ömer zamanındaki insanlar olsaydınız,hiç şüphesiz ben de Ömer olurdum…”
Evet,idarecilerimizin; adaletiyle ün kazanmış Ömer (R.a) olması ya da zulümleriyle adını tarihe yazdırmış Haccac olması bizim elimizdedir.
Sadece lafta “mahalli” olan seçimlerin Gümüşhane’mize ve ülkemizin bütün topraklarına hayır getirmesi temennisiyle…
MAHALLİ OLAMAYAN SEÇİMLERE DAİR
