Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mevlüt ERGİN->GENÇLİK PROFİLİMİZ VE BAYRAM [ Arama ]

GENÇLİK PROFİLİMİZ VE BAYRAM
Başlık GENÇLİK PROFİLİMİZ VE BAYRAM
Açıklama 20 Mayıs 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen Recep Ergin
       Gençlik, hayatın rüzgâr gibi geçen ve sonra özlemle hatırlanan en kısa dönemidir. Bazılarımızın yakın geçmişte yaşadığı, bazılarımızdan çok çok uzakta kalmış, bazılarımız için ise henüz yaşanmakta olan en hızlı yıllardır. Hakikaten her yönden gelişme ve olgunlaşmanın yaşandığı, tatlı hayallerin, tutkuların ve ideallerin yeşerdiği; sıkı arkadaşlıkların kurulduğu, kendini kanıtlama çabalarının yoğun olduğu, zaman zaman da derin uyumsuzlukların yaşandığı dönem. Sevinçle üzüntü, sevgi ile nefret arasındaki sıkışmalar. Bir yandan dürtüleri dizginleme çabası, öte yandan çevre ile yaşanan çatışmalar.

       Bir başka tasvirle, içinde hazineler olduğunu düşündüğümüz hayat kovasını taşıyan zincirin son halkasıdır gençlik. Ah bir geçse şu günler, ah hayata dalsam, şu kadar kazansam, bu kadar kazansam, şunu yapsam, bunu yapsam.  Sonra bir bakarsınız kuyudan çıkar kova ve beklediğiniz hazine yerine, temizlenmesi gereken çamura bulaşmış birkaç akçe vardır . Ve anlarız ki gençlik bitti, sonrasını bekleyen hayat kavgası ve koşturmalar.

    Aristo da 2300 sene önce, gençliğin özelliklerini anlatırken önce; tutkulu, huysuz ve öfkelidirler diyerek söze başlamıştır. . Kendilerini içtepilerine kaptırırlar; tutkularının kölesi olurlar. İsteklerinin önüne dikilen en küçük engele bile katlanamazlar. Onura, başarıya, paradan çok değer verirler. Çünkü paraya gereksinimleri olmamıştır. Eli açık ve iyilikseverdirler. Çünkü kötülükleri tanımamışlardır. Çabuk güvenir, çabuk bağlanırlar. Çünkü aldatılmamışlardır. Yüksek amaç ve hayalleri vardır; çünkü daha yaşamın sillesini yememişlerdir.

    İnsan ömrünün, en hatalı, en hızlı ve en deli dolu geçen yılları olmasına rağmen, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmak şartıyla, her millet için önemli bir kuvvettir gençlik.                       
    
    Özellikle genç bir nüfusa sahip olan ülkemiz için de bu imkânın iyi değerlendirilmesi, Türk Milleti'nin hak etmiş olduğu medeni toplumlar seviyesine ulaşması açısından önemlidir.                                                 

       Hakikaten, aydın, milli değerlerini koruyan, ileri görüşlü genç bir neslin yetişmesi, sahip olduğumuz şanlı tarihle birleştirildiğinde, Türkiye yalnızca ileri toplumlar seviyesine ulaşmakla kalmayacak, oldukça geniş bir coğrafyada pek çok ülkeye liderlik yapabilecek konuma gelecektir.

    Gerçekten de nüfusumuzun % 60'ını 25 yaşın altındaki çocuk ve gençlerin oluşturduğunu biliyoruz. 70 milyonluk hiçbir batı ülkesinde, gençlik kesimi bu kadar büyük değildir. Üstelik ülkemiz gençliği de sorunsuz bir gençlik sayılır. Zengin toplumların gençlerine özgü hastalıklara henüz tutulmamışlardır.  Uyuşturucu kullanımı da o kadar yaygın olmayıp, gençlik suçluluğu, nüfusumuza ve genel suçluluk oranına göre de düşüktür.  

    Atatürk bu yüzden cumhuriyeti ve Türk Milleti”nin geleceğini onlara emanet etmiştir. Türk Ulusu için yaşamsal önem taşıyan ve ulusal kurtuluşun başlangıcı kabul edilen 19 Mayıs 1919 tarihini de gençlere bayram olarak hediye etmiştir.

    Çünkü Atatürk için gençlik, yeni proje ve fikirler üreten toplumsal bir kuşak anlamına geliyordu. Bu kuşağı iyi yetiştirmek için tüm çabaların harcanması gerektiğini de her fırsatta dile getiriyordu.

    "Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum" diyerek Türk Gençliğine duyduğu güveni pekiştiriyordu.       
     Bunu belirtirken de günümüz gençliğine, bu hedefler doğrultusunda donanması için yol gösteriyordu. O”nun, "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir" ifadesi, onun sağladığı ve önerdiği fikirlerin gelecek kuşakları da bağladığının en güzel teyididir.

    Dün, 19 Mayıs Atatürk”ü Anma Gençlik ve Spor Bayramıydı. Ulu önderin Türk Gençliğine armağanı olan bu günde, atamızı bir kez daha saygıyla anıyoruz... Aynı zamanda atamızın doğum günü olarak da kabul edilen bu günde, 128. Yaş gününü ve Türk gençliğinin bayramını tebrik ediyoruz.

    Saygı ve Sevgiler…
Oyu Puanı: 31 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 18 (0 Kayıtlı Üye 18 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.80853 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu