Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
27 Mayıs 2009 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
e-Posta
eyup29@hotmail.com
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Yaptığımız işten, çalıştığımız sektörden dolayı günbegün insanlarla iç içeyiz. Hizmet için karşılarında hazır bulunduğumuzda; isteklerini de yerine getiriyoruz düşünce ve tavsiyelerini de alıyoruz. Çok olumlu tepkiler aldığımız gibi garip tepkiler de oluyor. Hizmet sektöründe Gümüşhane’ye gelene kadar hep hizmet alıcı tarafında olduğum için bu duruma “isteyen” penceresinden bakardım. Ancak ne zaman Hizmet sunucu tarafına geçtim işte o gün işlerin aslında bakıldığı gibi yürümediğini de gördüm.
İnsanın doğasında var galiba verdiğinden daha fazlasını geri almak isteği! Bir mal veya hizmet için belirlenen bedeli ödediğimizde en iyisini almak istiyoruz her zaman. Alamadığımızda da doğal olarak eleştirilerimiz geliyor. Bu eleştiriler geliyor diye de bu işi yapmamakta geçerli bir neden değildir tabiî kii. Aksine eleştiriler sektörün bel kemiğidir aslında. En iyi hizmeti sunmak, en çok eleştiriyi değerlendirmeye almaktan geçiyor. Ne kadar yüksek yüzdesel memnuniyeti sağlarsanız o kadar geri dönüşüm oluyor sektörümüzde.
Hizmet sunucu olarak başlayan görevimizde pencerenin arkasındakilerle yönetişim sağlamaya çalışıyoruz artık. En iyi hizmeti sunmanın maliyet hesaplarını yapıyoruz ekibimizle. Gümüşhane’de en çok sıkıntı çektiğimiz problem ise çokça dile getirilen kalifiye eleman olgusudur. Üç yıllık görev sürem içersinde birçok insanla tanışma ve çalışma fırsatı buldum. Ama sürekli çalışma arkadaşları sayısının tüm kadroya oranı %20 ‘lerde kaldı hep. Sürekli bir personel sirkülâsyonu mevcut. Personel işe başlar, kırmayı dökmeyi,taşımayı,yıkamayı sizde öğrenir ve 3-5 ay sonra bir bakmışsınız ki sabah işe gelmez. Sigortasını yaparsınız, maaşını 1 gün geciktirmeden verirsiniz, hatta avanslarda sınır tanımaz personeliniz olur yine de memnun edemezsiniz. Yetinmeyi bilip işinde yükselmeye çalışan arkadaşlarımız da patron nezdinde değer kazanıyor ve istedikleri pozisyonları elde ediyorlar. Yani sabredilse ve yapılan işte istekli olunsa devamı çok fazlasıyla geliyor. İş başvurularındaki görüşmelerde “Ne iş yaparsın, yapabilirsin” Sorusunun en vahim cevabıdır “Her işi yaparım”. Bu gibi cevaplardansa “Ben iyi şu işi yaparım” diyenlerin şansı daha fazla oluyor. Buna istinaden yapacağı işe konsantre gelen insanlar daha verimli oluyor,hem kendi hayatı için hem de çalıştığı kurum için.
Yakın zamanlarda buraya kurulmuş modern bir tesis olan Tekstil fabrikası kapanmıştı hatırlarsanız. Sorumlu müdürü ile konuştuğumda kapasitenin %50 siyle çalışıyoruz diyordu. Bu manada da ihracat yapan bir firma için maliyetlerde çalışmak anlamına geldiğini söylemişti. Sebebini sorduğumda ise İşsizliğin fevkalade bir sorun olduğu bu şehirde çalıştıracak işçi bulamadığını söylüyordu. Çok güzel bir durum tespitiydi bu!
Yine özeleştiri safına dönecek olursak; Şehrimizde belirli amaç için kendini eğiten, hedefe yürüyen kaç kişi tanıyorsunuz? Gümüşhane’de çalışanlarımız genelde günü kurtarmak için çalışıyor. Bugün buradayız bakalım, yarın kısmetimize ne çıkar zihniyeti hakim kamusal alan dışında kalan emekçilerde. Şans oyunlarının ceplerden eksik olmadığı şehirde, hayallerin kuponlarda kaldığı hayat kesitlerine takılıyoruz. Oysa Yaşamın kıymetini bilmiyoruz ki gelecekten çok bugünümüzün hesabını yapalım. Gelecek kaygısıyla günümüzü kaybettiğimizin farkında değiliz kısaca. Geleceği yakalayamadığımızda arkamızdaki koca bir Hiçe dönüp bakmaya bile korkuyoruzdur artık. Elbette hayalleri olacak insanın ama ulaşmak istediği hayalleri olacak! Şans zincirlerine bağlı olmamalı, gündelik hesaplara saplanıp kalmamalı hayallerimiz. Kendimizi var olduğumuz gibi kabullenip hayatla olan mücadelemize bir zorunlulukmuş gibi değil de severek bakmalıyız. Kendimizi bir konuda eğitip uzmanlaştırdıktan sonra İş aramaktan ziyade kendimize uygun işi bulmak daha kolay olacaktır!
Ekonomi açısından kısa vadeli karar haftasında bulunuyoruz. 35.000 üzerinde kalmaya çalışan fakat üst üste 3 gün henüz kapanış yapamamış olan borsamız dönüş sinyallerini çoğaltmakta. Dolarda alçalan kanalın kırılması an meselesi. Bu hareketle de dolar da bahsettiğim 1.65 li rakamlar gündeme gelecektir kısa vadede. IMF anlaşması hakkında olumsuz haberler gelmeye başlamakla birlikte bu haberi referans alan yükseliş trendimizdeki köpük alınabilir. Yatırımcılar için sert bir ay geliyor gibi görünüyor. Borsa için hedef aralığımız 28.000-30000 Alım deneme noktalarımız, Dolar için 1.65 Hedef Satış noktamız olacaktır.
Tüm okuyucularımızı hayırlı bir hafta temenni ediyorum.
İŞ ARANIRMI YOKSA BULUNURMU?
