Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
24 Haziran 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Karayolu taşımacılığında gün geçtikçe önemi daha iyi anlaşılan kara tren, kuşkusuz sahip olunan demiryolu ağı ile ancak gerçekleştirilmektedir. Üzülerek ifade edelim ki Avrupa ülkeleri taşımacılığının % 90’ını demiryolu ile yaparken bizim ülkemizde bu oran % 10 civarında kalmaktadır.
Bu konudaki düşüncelerimizi zaman zaman sizlerle paylaştığımı bilmem hatırladınız mı? (Demiryolu Gerçeği), (Demir Gelin, Gümüşhane Güvey Olacaktı) adlı makalelerimle konu hakkında siz değerli okuyucularımı bilgilendirdiğimi anımsıyorum.
Gelinen noktada bir mesafe alındığını, bir umut ışığının belirdiğini varsayarak kuşkularımızın da olduğunu kaydetmeliyim.
Özlemimiz, Doğu ve Güneydoğu’yu Karadeniz sahillerine bağlayacak demiryolu ulaşımının Gümüşhane’den geçip gitmesi... Bu yaptırımın getirisi ve götürüsü tabiki ayrı bir tartışma konusu olabilir. Ne olursa olsun bu gerçek asla göz ardı edilmemelidir. Güzergâh Tirebolu-Harşit Vadisi-Erzincan. Yada, Trabzon-Zigana-İkisu-Şiran-Erzincan olabilir fark etmez. Bu bir gerçektir. Tarihi de epeyce eskiye dayanmaktadır. Padişah Sultan Abdulhamit Han’ın Bağdat Demiryoluna verdiği önemin bir parçası olarak ele alınmış olup Cumhuriyet Hükümetlerince de zaman zaman gündeme taşınmıştır.
Atatürk’ün İnkılaplarını anlatan ve sık sık söylenen “10. Yıl Marşı”nda konuya yapılan atıfta, “Demir ağlarla ördük, Anayurdu dört baştan” dizeleri aslında mercek altına alınacak olursa Kuzey Anadolu’nun özellikle Doğu Karadeniz’in bu olgudan yoksun olduğu açıkça görülmektedir. Ancak dizeler genel anlamda kullanıldığı için de doğrudur.
İlk demiryolu 1856’da İzmir-Aydın arasında açıldığı bilinmektedir. Bize gelince, bir asır öncesine dayanan ve temel hakkımız olan demiryolundan nemalanmamız her halükârda gerekmektedir. Bir süre önce GİKDER’in öncülüğünde gerçekleştirilen sempozyumda gündeme taşınan demiryolu gerçeği ile ilgili özlemimiz giderek artmaktadır. Bunu bize kimse unutturamaz. Çünkü “Ah tren, Kara teren, O dur yari getiren” diyor, aklı kesen herkesi katkı yapmaya davet ediyorum.
KARA TREN ÖZLEMİ...
