Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Yusuf SADIK->ŞENLİKTEN BELLEKLERDE KALANLAR [ Arama ]

ŞENLİKTEN BELLEKLERDE KALANLAR
Başlık ŞENLİKTEN BELLEKLERDE KALANLAR
Açıklama 29 Temmuz 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
    Dört gün süreli olarak 16.cısı yapılan Gümüşhane Kuşburnu-Pestil-Kültür Turizm şenlikleri cirit oyunlarının izlenmesiyle son bulmuş oldu.

    Adına bazen şenlik bazen de festival denilerek sürdürülen etkinliklerde kendilerine görev verilen kişiler ellerinden geldiğince özverili çalışmalar içerisinde bulunduklarını yurttaş ve gazeteci gözüyle bizzat izlemiş bulunmaktayım.

    Olumlu kanaatim saklı kalmak şartıyla benim açımdan mükemmel olması gereken bazı konulara değinmeden geçemeyeceğimi de ifade etmek durumundayım.

    Birinci günkü kortej yürüyüşüne Gümüşhane Halk Oyunları ekibinin katılmayışı bir unutkanlık sonucu mu? Yoksa bu yürüyüşten men edilmiş olması mıdır? Doğrusunu isterseniz bunu anlamak isterim. Tabii ki bunu anlatacak birileri var ise...  Davetiyelerde “16. Kuşburnu-Pestil-Kültür ve Turizm Şenlikleri” olarak geçen etkinlik için kutlama komitesinin “Festival” değimini kullanması sizce doğru mu? Üstelik günümüzdeki demokratik açılımlara rağmen hala legal yada illegal faaliyetler çağrışımını yaptıran “Komite” sözcüğünün yerine “Şenlik Yürütme Kurulu” değimi kullanılamaz mıydı?

    Sanatsal faaliyet olarak şiir dinletisinin feshane günlerinde olduğu gibi bu şenlikte de zoraki bir beğeni durumuna düşürülmüştür. Organizasyonda görevli, yeteneğinden kuşku duymadığım meslektaşımın eski isimlere ilaveten yeni isimlerinde eklenmesiyle şiir dünyamıza katkı sağlamak bu etkinliği daha da zenginleştirmez miydi? Örneğin, M. Ali Çubukçu, Hasan Odabaş, Hasan Soydaş ve Osman Kaya gibi isimlerin davet edilmemelerinin bir eksik olacağı hesaba katılmalıydı. Kendisi ile amir memur ilşkileri içerisinde çalışmaktan onur duyduğum meslektaşım emekli edebiyat öğretmeni Şair M. Ali Çubukçu’ya yönelttiğim, “siz davet edilmediniz mi?” Sorusuna büyük şair Nedim’den bir dörtlükle verdiği cevap hayli ilginç oldu. Dörtlük şöyle:

    “Eğer çi cümleden ednayız /Erbab-ı nazar yanında likalayız/ Saymazsa hisaba nola ahbap bizi/ Biz zümre-i şairanda müstesnayız.
     Anlamı özetle, “her ne kadar dostlar bizi hesaba katmaz, herkesten aşağı isek de hakkı teslim edilenlerin yanında yinede itibarımız vardır.”

    Bu cevap bana büyük Atatürk’ün; “Mazide muktedirken hizmet etmiş olanlara karşı vefa duymayan toplumların gelecekten bir şey beklemeye hakları yoktur”  özlü sözünü hatırlattığı gibi başka bir çağrışımı da kendisiyle getirtti. Şöyle ki:

    Üçüncü gün etkinliklerinde yer alan Gümüşhaneli, halk türküleri sanatçılarının programlarının icrası bölümünde İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcılığından emekli Dr. Cevdet Aşkın’a program sonrası gönderilen çiçek iyi, güzel, hoştu da çiçeğin yetkili yada görevli kişi tarafından verilmeyişinin yarattığı burukluğu izleyenler kadar ve siz değerli okuyucularında paylaşacağını biliyorum. Hani yeri geldiğinde eli öpülesi öğretmenler, haydi kızlar okula gibi söylemlerle eğitime koltuk çıktığını savunanların sergiledikleri bu tavrın samimi olup olmadığı hususunda yarattığı kuşku üzüntüyle karşılanmıştır. Sayın Aşkın’ın “Demek ki itibar görmek için yabancı olmak gerekiyormuş” şeklindeki duygu yüklü  açıklaması ister istemez hepimizi duygulandırdı.

    Gelelim halkın katılımına ve gösterilen ilgiye:  Adına eğlencede desek festivalde desek hedef kitle  halk olduğuna göre ortada eğlenen yada keyif alan kimsenin olmadığı, pazar günü dahi dükkanların kapalı olduğundan anlamak mümkün. Kalitesi ne olursa olsun konserler dışında diğer etkinliklerin ilgi görmediğini şenliği düzenleyenlerde biliyor. Katılım için fazla söze gerek yok. Dağıtılan davetiyelerde Sayın Valimizin imzası olmasına rağmen dört gün boyunca vilayet bürokrasisinden ortalıkta kimsenin görünmediğini ben değil herkes söylüyor. Keza ilçe merkezlerinden ve halkından hemen hemen hiç katılım olmadığı bir gerçek. Dışarıdan katılan sivil toplum örgütü temsilcileri bu yıl ki şenlik alanını çok beğendiklerini söylediler. Ancak kol bastı tozu dumanından yeterince nasiplendiklerini de söylemeden edemediler. Sponsorluk bir sorundu. Engel, Koza Altın A.Ş.ile aşılmış olsa da. 60 bin TL. ödenekle bir yere varılmasının sıkıntıları yine yaşanmıştır.

    Ne yapmalı? Kuşburnu ve Pestil üreticilerinden katkı sağlanmadığını eleştirmek kolay da, onlar da bu şenlikte arzu ettikleri satışı gerçekleştiremediklerinden yakınıyor. Yani; Ne ka köfte, o ka ekmek, demeye getiriyorlar.

    Eksiklik nerede derseniz, söyleyelim. Bulgaristan ve Gürcistan’dan gelen halk oyunlarının katılımı ile bu şenlik uluslararası bir şenlik olarak değerlendirilmesi bence abartılı bir değerlendirmedir. Bunun yerine Kültür, Sanat, Turizm etkinliği adı altında içine de pestil, köme, kuşburnu kavramları monte edilerek düzenlenecek bir şenliğe Hükümet desteğini sağlamak daha da kolay olur diye düşünmekteyim.

    Netice olarak: Curcuna da olsa bir etkinlik yapılmıştır. Saklı kanaatıma göre şenlik kazasız belasız sonuçlanmıştır. Ortada bir emek vardır. Emeğede saygılıyız. Bizim yazdıklarımız kendimize göre bir ayrıntıdır. Yerine geldi. Manzara koyduk. Mükemmel olsun istedik, noksansız olması mümkün değildir.

    Kişilerle ilgili bir sorunumuz yoktur. Olamaz da. Ne diyelim. Gelecek şenliklere/festivallere topyekün kanat açarak uçmak dileklerimizle.   
Oyu Puanı: 19 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 16 (0 Kayıtlı Üye 16 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.28051 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu