Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Eyüphan ÖZYURT->İNSAN NESLİNİN ÇARESİZLİĞİ [ Arama ]

İNSAN NESLİNİN ÇARESİZLİĞİ
Başlık İNSAN NESLİNİN ÇARESİZLİĞİ
Açıklama 12 Ağustos 2009 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
e-Posta eyup29@hotmail.com
Siteye Ekleyen Recep Ergin
       İnsan, çaresiz kaldığında tüm egolarından sıyrılmış ve asıl benliğinin farkına varmış olur. Ruhunun tüm çıplaklığı, ruh gözlerinin önüne serilir. Ne kadar aciz bir varlık olduğunun farkına varır. Hayatı ve hayata dair her şeyi birde aciz olan gözüyle inceleyiverir. Bu inceleme insanı Yaratılış felsefesine ve hatta Yaratan’ına kadar götürür. Kimileri ise, bu denli aciz olsa da bilgi dağarcıkları eksikliğiyle veya çevresel faktörlerin yanılgısıyla kendi içinde çaresiz bir yok oluşa sürüklenir gider. İnsan yalnızken ne kadar basit olduğunu anlar… Sosyal bir varlık olması gereğiyle bu mecburi etkileşimden uzak kalamaz. Ya iyilik, dürüstlük gibi “olumlu” kavramlarla kuşanır ya da aksinde “olumsuz” algısı içinde kaybolur.

        Tam aksinde ise insan, başardıkça da egolarının kölesi ve daha büyük hedeflerin kurbanı oluverir. Başarı da olumsuz olur mu demeyin…Yetişmesi itibariyle başarıya köle kılınmış bir varlık gelirse meydana, nedenli zararlara sebebiyet vereceği de tahmin edilebilir. Hele ki Yaratılış felsefesinden uzak ve inanış kalıpları dışındaki başarılı bir hayat çizgisi, ürkütücü boyutlarda egolarla son bulabilir. Kişi acizliğini unutup varlığı sebebinden uzak kalabilir.

        Günümüz yaşantısı da ele alındığında insan neslinin %99 unun acizliği içinde kıvrandığını %1 lik nüfusunda bahsettiğimiz ikinci konumdaki gibi  hükmünü görebilirsiniz.Her adım da her geçen günde %1 ‘e hizmet etmektedir. Günümüz de kriz diye anılan “dönemsel ekonomik insanlık savaşlarından” yine karlı çıkanların, krize sebebiyet verenlerin olduğunu göreceksiniz. “Güçlü olan dünya da yaşamaya değerdir” olgusunun  mahkumu oluyoruz hepimiz. Peki insan olmanın ayrıcalığı nedir bu evrende diye sorası geliyor yine insan denilen varlığın…Hayvanlar aleminin yaşam prensibi olan “güçlü olan yaşar” ile oluşan besin zincirinden farkı nedir o zaman bu hayat öyküsünün? İnsanlığın dinsel öğelerle donatılmış olması, sosyalliğe muhtaç kalması, yardımı, şefkati, önemsemesi bu sebeple değimliydi acaba?

       Günümüzde medeniyet sahibinin veya güç sahibi ülkenin sebebiyet verdiği krizi de bu kalıplarda incelediğinizde çok büyük benzerlikler ortaya çıkıyor. ABD de 2007 yılında batan banka sayısı 3, 2008 yılında 25, 2009 yılının ilk yarısında 72 banka…Tabii batan bankaların hemen hepsi orta ve küçük ölçekli yerel veya bölgesel bankalar…Ayakta kalan bankalar ise büyük,uluslar arası çalışan ve asıl krize sebep olan bankalar. Batmıyorlar çünkü batamıyorlar. Büyük oldukları için hayatta kalıyorlar. Sürecin işleyişi de aynı doğrultuda. Batan bankaları satın alan fon, bu bankaların zararlarını fona yani devlete yani halka devrediyor, zararsız hallerini bu gibi büyük bankalara satarak büyük bankaların zarar ortalamalarını indirgiyor. Bir nevi büyük bankaların ayakta durması veya daha da büyümesi için tıkır tıkır işleyen bir süreç…

       Birde daha global gözlüklerle bakalım bu sürece… Krize sebep olan ülke ABD. Krizden en az etkilenen ülke ABD. Krizden en çok etkilenen ülkeler ise küçük ve orta ölçekli ülkeler… Mesela İzlanda direk battı. Borcu kimden aldı IMF’den IMF kim? ABD himayesinde uluslar arası borçlanma fonu. İzlanda artık kime tabi oldu ABD’ye…ABD kim? Batması gereken,batamayacak kadar büyük olan ve en sonunda büyüyerek çıkan! Burada da görüntü aynı. Buradan anlıyoruz ki Global rüzgarların içindeki kapitalist düzende kriz denilen şeyin; küçüklerin yok olması veya büyüklere tabii olmasını gerektiren bir süreç olduğudur.

        İzlenen politikalar bile bu yöndedir. ABD kafasına estiği yada şöyle diyelim; İstediği gibi gitmeyen yerlerde istediğini yapmak için her yolu deneyen insanları piyon gibi kullanan bir düzenin Başıdır. Mesela Gürcistan, Rusya’ya düşman edilmesi, Mesela, İran’ın 2. günah keçisi ilan edilmesi, mesela Afganistan ve mesela yakında meydana gelen Çin-Sincan Uygur özerk bölgesi… Ayaklanmalardaki raporlar çok ilginç ve tüyler ürpertici. Sincan Bölgesi, Gitgide bloklaşan ve Dünyanın en büyük kutubu olma yolunda ilerleyen bölgede kritik noktalardan biri. İran-Rusya-Çin bloğunun Kazakistan gibi bir devle bütünleşme ve işbirliği kurması için gerekli bir nokta ve ayrıca Orta doğudan sonra en büyük petrol ve doğalgaz boru hatlarının kritik noktası niteliğinde bir bölge….Bu bölgede yine söz sahibi ABD oldu…İstediği isyanları çıkardı ve orayı istikrarsızlığa mahkum ederek süreci uzattı…Politika bile küçükleri yok et veya kullan mantığıyla işliyor dünyamızda…

         Bu dünya da insan olmanın ayrıcalığını söyleyebilecek var mı içimizde?  Merhametler nereye kaybolmuş? Egoların ve uzun vadeli hırsların esiri olmuş dünyamızda dinlerin bile insanları himaye ederek istenilene erişmede bir maşa olarak kullanılması acı verici bir gerçektir. Günü geldiğinde Çin’in bu halka düşman diye işaret ettirilmesi, Günü geldiğinde Ermeni’yi bize düşman ettirmesi, Hiç beklenmedik bir zamanda Müslümanların bize düşman edilmesi, ihtiyacımız olmadığı halde Avrupa Birliğine hayran ve köle gibi kapıda bekletilmesi, bir zamanlar bu dünyada insanların insanca yaşamasına, özgürlüklerine ve adaletine kılıç sallamış bir topluma reva mıdır?  Unutturulmuş Osmanlı Medeniyetinin,adaletinin,özgürlüğünün kıymetini bile anlayamayacak haldeyiz. Çünkü o devirleri ve dönemleri bile bizlerden o kadar uzak etmişler ki neredeyse kendi medeniyetimize küfür içindeyiz. Oysa ki Medeniyet ve Hakim bizdik Unutmayalım!

EYÜPHAN ÖZYURT
Ekonomist
Oyu Puanı: 9 - Ortalama: 3.71

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 12 (0 Kayıtlı Üye 12 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.81442 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu