Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Bu başlık, sizlere ve bizlere gerek ağızdan gerekse tarih kitapları referans gösterilerek aktarılan gazelden bir heyecanın eseri değildir. Yıllardır izlerini sürdüğüm ve doğumunu ve toyluk günlerini yaşadığım ve benim neslimin başaracağı gerçek bir gelecek karinesi; denenmiş ekonomik ve sosyolojik gösterge ürünüdür.
Bir gazeteye yazdığım köşe yazısında şu başlığı atmıştım: “ Kuzey Irak Türkiye Özerk Kürt Devleti” bu başlık okuyucularımın tüylerini diken diken etmişti. Hatta beni tehdit edenler dahi oldu. Bir Gümüşhaneli olarak saf ve tarifi imkansız bir milliyetçilik düşüncesi içersindeyiz. Ancak bu düşünce aklımızı başımızdan alıp götürüyor ve bizim kadar büyük bir millete “ülke elden gidiyor” sloganı ile zihnimizi sıfırlama sendromlarına sebebiyet veriyor.
Kısacası olay şu: Kuzey Irak halkı referandum sonuçlarına göre Türkiye’ye bağlanmak istiyor. O zaman, zamanında Özal’ın gördüğü “büyüme” hedefi neden gerçekleşmesin. Neden Diyarbakır’ı kaybetmeyi konuşmak yerine Kerkük’ü içimize almayı konuşmayalım?
Ancak büyüklük ne gerektir? Büyüklük tabi ki şefkat gerektirir. Şefkatle muamele eden büyüğün eli öpülür. Hem de seve seve öpülür. Yoksa menfaat güçlerinin mimarı oldukları şiddete dayalı el öptürme manyaklığı her ne kadar gururumuzu okşasa da insanlığımızı kaybettirmekte bize.
Türkiye sadece içindeki Kürtlerin değil; tüm dünya Kürtlerinin ağabeyidir ve Kürtler en az bir Türk kadar bu ülkeyi ve ülke insanını sevmektedir.
İkincisi; Nabucco projesi ve ardından Rusya’nın önderliğinde güney akım projesi… Ben Nabucco’yu bir yıl önce dergime kapak yaptığımda tecrübeli bir gazeteci arkadaşım “buda ne?” diye sordu. “Bundan kapak olur mu” dedi. Şimdi ciddi dünya basını bu proje hakkında ve Büyük Türkiye hakkında ardı ardına makaleler yayınlamaktalar.
Sonuç olarak, önce zihnimizi ve ufkumuzu büyütelim ve ecdadımızın yahudiye dahi gösterdiği şefkatin yarısını içimizdeki ve içimize gelmek isteyen soy ve dindaşlarımıza göstererek; 2020 yılında İmparatorluğumuzun Söğüt’ünü inşa edelim.
UFUKTA TÜRKİYE İMPARATORLUĞU VAR
