Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->ELMAMI GERİ İSTİYORUM [ Arama ]

ELMAMI GERİ İSTİYORUM
Başlık ELMAMI GERİ İSTİYORUM
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
"Rahmetli Kemal Saygınar ve Süleyman Faik Sungurlu'nun aziz hatıralarına"

Bugünkü makaleme; Gümüşhane'nin ilk Bayan Profesörlerinden ve bu şehrin tartışmasız sevdalı yüreklerinden biri olan Ayla San'ın yıllar önce bir sempozyumda konu başlığı olarak seçtiği "Elmamı Geri İstiyorum" başlığını seçtim. Ayla Hanım'a en güzel dileklerimi gönderirken ben bu başlığı daha farklı biçimlerde de yazabilirdim. Mesela;

"Eski Gümüşhane'yi Geri İstiyorum", "Harşit'i Geri İstiyorum", "Bağları Geri İstiyorum", "Madenleri Geri İstiyorum", "Gümüşhane'yi Geri İstiyorum" gibi.

Evet, neden elmayı geri istiyoruz. Nedeni çok basit aslında. Şimdi ne olur kafanızı ellerinizin arasına alın ve şöyle bir düşünün. Adı Gümüşhane ile bütünleşen kaç kavramı sayabiliriz bu şehirde. Ben ve elma üreticisi olduklarını tesadüfen öğrendiğim Saçıbeyaz Çay Evi müdavimlerinden Gümüşkayalı Alaattin Avcı, Yeşildereli Murat Uzun, Dibekli Köyü'nden Ünal Demir ve elinde sazı ile Yeşildereli elma üreticisi ve satıcısı Ozan Ersin Karabiber'le bu yazıyı kaleme almadan önce Gümüşhane'de üretilen elma ve armut çeşitlerini yazmaya başladık. Çay ocağında birkaç kişinin de yardımıyla 18 çeşit elma ve 25 çeşit armut ismi anca yazabildik.

Nedir mi bunlar; Starking, Golden, Amasya, Cigit, Gelin, Beyaz ve Kırmızı Mahsusa, Göbek, Misket, Eşek Elması, Kanada, Susuz, Kuşbaşı, Buzlu, Sarı Hıdır, Tatlı, Arap Kızı, Söğüt ve Sandık Elması ilk aklımıza gelen elma isimleri.  

Armut olarak biraz daha zengin olacağız ki; Hacı Hamza, Kermail, Cinci, Şalgam, Arpa, Merhani, Kabak, Bıldırcın, Baylik, Mehrani, Sarı Bekir, İstavrıt, Turşu, Kızıl, İstardap, Hakverdi, Harman, Lop, Menedi, Göksun, Kış, Keyişkemez, Arpa ve Bal Armut isimleri hemencecik dökülüverdi dudaklarımızdan.

Ondan sonra elma ve armut üzerine derin bir muhabbete koyulduk. Tarihin tozlu sahifelerine düşsel yolculuklara çıktık. Kemal Saygınar, Süleyman Faik Sungurlu, Hacıeminli Çekiç Ali, Mevlit ve Recep Emmileri hatırladık. Birkaç hafta süren elma ve armut toplanmasını, saklanmasını ve atlarla Erzurum'a, Kars'a, Trabzon'a ve gemilerle İstanbul'a elma sevkıyatını hatırladık ah çekerek. Dün onca kıt imkânla bir şehrin sembolü ve en büyük gelir kaynağı olan elma ve armut bugünün tekniği ve imkânlarıyla adeta yok olma tehdidi altında can çekişmekte.

Bugün elmasını ve armudunu dalında çürümeye bırakan Gümüşhaneli reel projelere aç ve muhtaç durumda. Amasya ve Kağızman bir iki çeşit elmasıyla dünya çapında isim yaparken biz yukarıda gururla saydığımız çeşitlerin hiçbirisini ekonomiye kazandıramıyoruz. Elma ve armut ve diğer meyveleri hastalıklara terk etmişiz. Yetkili kurumlar, elma üreticileri ve bu şehrin genç ve dinamik girişimcileri sessiz durumda. Bu konuda Rahmetli Kemal Saygınar gibi ideal insanları arıyor gözlerimiz. Onun kutsal emanetini devralan Kaya Büyükbayraktar'ı ve Nadir Özer Kaya'yı yürekten tebrik ediyoruz.

Bugün ihracatımızın temelini oluşturan ve Gümüşhane'ye yepyeni ufuklar çizen Gümüşsu Fabrikası'nı hala istediğimiz hale getirememenin ıstırabıyla kuşburnu, alıç, böğürtlen gibi bu kervana tıpkı dün olduğu gibi elmayı, armudu, vişneyi de katmak istiyoruz.

Gümüşhane'de elma ve armudun ve diğer meyve çeşitlerinin kurtarılması demek bu şehrin nefes alması demektir. Bu yüzden Avrupa Birliği kapsamında girişimler gerekli. Kredi ve teşvik kolaylığı yanında bürokratik engellerin ve kırtasiyeciliğin de kaldırılması gerekli. Gümüşhaneli üreticinin para etmeyen meyvesi teşvikle dalından alınmalı ve bu ürünlerin ıslahı, korunması, hastalıklarla mücadele edilmesi ve tescillenmesi gerekli. Kısacası ilgi gerekli.  

Bugün ekonomiye katamadığımız ve birer birer keserek devasa betonlara terk ettiğimiz elma, armut ve vişne ağaçlarımız aslında bu şehrin kendi geleceğini baltalamaktan başka bir şey değil. Bağları, bahçeleri ve meyveleri üzerine türküler derlenen bu güzide ilimiz Süleyman Faik Sungurlu'nun, Cemal Alemdar'ın, Kemal Saygınar'ın şiirlerine, türkülerine ve hatıralarına ilham olmaktan şimdi çok çok uzaklarda.

Ve bizler bırakın çözüm üretmeyi, bu şehrin yok olan her değerinin ardından gözyaşı dökmeye bile aciziz. Projeler üretenleri bile ciddiye almıyoruz. Evet, sevgili Ayla San Hocam; sizin de dediğiniz gibi ben elmamın yanı sıra; armudumu, vişnemi, cevizimi, dutumu ve diğer tüm meyvelerimi de geri istiyorum.                     
Oyu Puanı: 22 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 15 (0 Kayıtlı Üye 15 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.33604 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu