Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Şimdi kar yağmıştır Gümüşhane'me Her taraf lekesiz bir çarşaf gibi, bembeyaz Hava ayaz mı ayaz Bahçemdeki çamlar Gelin olmuş, beyaz duvak örtünmüş Kar altında kalan güller Bizi yazın sever misiniz diye Sitem ederler Memleketim gözümde tütüyor İçimde bir bülbül var Hasret, hasret diye ötüyor
Habibe Kadirbeyoğlu
"Vatan sevgisi imandandır" kutsi mesajından alarak cesaretimizi memleket sevdasını büyütüyoruz içimizde. Ve genelde Gümüşhane'yi yazmamın sebebi de bu olsa gerek. Sürekli aynı şeyleri yazdığımı ifade edenler bu memleketi yeterince tahlil edemeyenler olsa gerek. Gümüşhane'nin gelini olduğu halde bu memleketin hasreti ve sevdasıyla öteler alemine göçen Habibe Kadirbeyoğlu belki de on bin Gümüşhaneliden daha muteberdir bizim için.
29 Ekim 1923 Cumhuriyet'in ilanı ile Trabzon'da doğan Habibe Hanım 1944 yılında Necmettin Kadirbeyoğlu ile evlenmişti. Belki o Gümüşhaneli değildi ancak bu evliliği sayesinde bizden biri olmuştu. Yukarıdaki duygulu şiiri kaleme alacak kadar bu şehrin sevdalısı, delisiydi.
Gümüşhane'den abone olduğu gazeteyi adeta memleketten gelen bir bahar esintisi, bir kutsi mektup niyetine alıp önce ciğerlerine kadar çekiyor, her bir tarafını kokluyordu. Hemen her satırını ilanına kadar gözyaşları içinde okuyor her bir satırı adeta gözyaşlarının selinde ıslatıyordu.
Küçük yaşlarda şiire gönül verdi ve Atatürk, Cumhuriyet, özgürlük, vatan sevgisi ve doğa şiirleri yazdı. Bunları "Hayattan Derlemeler" adlı eserinde topladı. Gümüşhane'yi, evini, kadınları, öğretmenleri, sevgiyi, göçü, doğayı, insanları, uygarlığın getirdiklerini ve götürdüklerini, komşularını, mutluluk arayanları yazdı. Tarafımdan derlenen Gümüşhaneli şairler Antolojisi'nde yer almıştı.
Evet, memleket şiirinde duygularının adeta zirve yaptığı bu mütevazı şair sessiz yaşadı ve İstanbul'da çok sevdiği Gümüşhane'sini sayıklaya sayıklaya asıl olan o hakiki yere doğru uçup gitti. Ardında birbirinden değerli dört kız evladı bırakarak.
Memleket hasreti uzuvlara sirayet edince uzaklar yakın olur. Bedenen burada bulunmak aslında çokta önem arz etmiyor. Yaşamak, hissetmek, hissettiklerini dile dökebilmek, dile döktüklerinde samimi ve içten olabilmek. Dün bu memleketin bağrında doğup, ekmeğini yiyen, suyunu içen ve havasını teneffüs eden onca vefasız varken Habibe Hanım gibi ölüm döşeğinde bile memleketi Gümüşhane'yi terennüm eden güzel insanlarının arkasından gözyaşı döküyorum.
Saçaklardan sarkan buzlar Hançer gibi Altı aydır evimin kapısı kilitli Perdelerim asılı duruyor Bacanın dumanı tütmüyor İçimde bir bülbül var Hasret, hasret diye ötüyor
Şimdi o çok sevdiği Gümüşhane'sinden karalıyorum bu satırları. Odamın penceresinden Canca, diğer yanda Kuşakkaya şahitlik ediyor ıstırabıma. Dağların avucundaki bu şehirde kaç güzel insanın gidişine şahitlik etti gözlerim. Ve ben giden o asil Gümüşhane'nin asil insanlarını özlüyorum.
Habibe Kadirbeyoğlu 11.11.2009 tarihinde Gümüşhane hasretini çeke çeke İstanbul'da vefat etti. Çok sevdiği atasından tam bir gün sonra. Ne diyelim mekânı Cennet, toprağı bol olsun. Geride bıraktığı eş, dost, akraba ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.