Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->YOL [ Arama ]

YOL
Başlık YOL
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Gidemediğin yer senin değildir. Halil Rıfat Paşa
YOL

Halil Rıfat Paşa’nın “Gidemediğin yer senin değildir” sözü mucibince bir şeyler karalamak gerekirse Gümüşhane’de ki yol hikâyelerini iyi bilmek gerekir. Macar Mühendis Cramer’in öncülüğünde Zigana yol hikâyelerine kulak vermek gerekir. Zamanın teknoloji ve şartlarında dinamit yardımı ve kazma ucu ile adeta iğne ile kuyu kazmak olan yol yapım hikâyelerini dedelerimizden iyi dinlemek ve çok iyi tahlil etmek gerekir.

Çocukluğumda hatırladığım kadarıyla yapılan bu yolların o yıllarda ihtiyaca cevap vermediğini en iyi görenlerdendim. İpek yolu güzergâhındaki daracık yollar, ölüm dönemeçleri ve kar tünelleri bugün bir masal tadında zihnimizi meşgul etmektedir. Saatlerce uzayıp giden kıvrımlı yollar adeta pestilimizi çıkarırdı.

Şöyle bir hayal yolculuğuna doğru meylettiğinizde o zamanlarda katırcılık yapan dedelerimizi, zemherilerde Trabzon Erzurum arası upuzun katır katarlarını, yollarda bir sıcak çorba içilen hanları gözlerimiz yaşararak hatırlamak istiyoruz. Ve daha sonra Cramer’in meşakkatli çalışmaları neticesinde meydana gelen Zigana Yolu ve rahmetli Turgut Özal’ın;

“Dağın göbeği dururken burnundan delmişler” sözünün bugün ortaya çıkan acı sonuçlarının hesabını yapıyorum.

Ve İran Trabzon arası nakliyenin Gümüşhane’mize getirmiş olduğu ekonomik refah ve yaşam standardının yükselmesini de anti parantez olarak açmak istiyorum. Bugün Gümüşhane’de var olan zenginliğin temelinde transit taşımacılığın varlığı inkâr edilemez. O zamanlarda hemen her kapıda yer alan bir iki BMC ya da Ford kamyonlar bu şehrin refah seviyesinin en üst zirve noktasıydı. Gümüşhane’de esnaf, işçi ve memur bu durumdan oldukça memnundu.  

Ve bunlara ilaveten; Rahmetli Kör Fayık Emmi, Jip Ali (Bilgin), Kayakçı Muzaffer (Demirhan), Cedde Osman (Kızılet) ve Papaz Kamil (Özener)’in tebessüm ettiren yol maceralarını da unutmamak gerekir.

Yurdumuzun son yıllarda bilhassa yol konusunda başlatmış olduğu muhteşem projeler göz kamaştırıyor. Bolu Dağı Tüneli, İstanbul Boğaz Köprüsü, asrın projesi Marmaray, Bolaban Tünelleri, Türkiye’nin dört bir yanında var olan örümcek misali duble yol çalışmaları gururumuz olmaya devam ediyor.

10.01.2010 tarihinde Gümüşhane’de Gümüşhanelilere ikinci Zigana Tüneli müjdesi veren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ında dediği gibi yol medeniyetin ta kendisidir. Ve biz Köstere Kavşağı ile Başar Köyü arasında yer alacak olan ikinci tünelin beklentisiyle emeği geçenleri tebrik ediyoruz.

Ve ayrıca tarihin kavşak noktası ve cazibe merkezi olan bu bölgenin yeniden var olması adına yapılan bu muhteşem çalışmaları önemsiyor ve ümitvar oluyoruz. Biz görmesek de evlatlarımızın yarınlarının kurtuluşu açısından yapılan hemen her oluşumu saygıyla ve ümitle bekliyoruz.

Ayrıca tren yolunun madenciliğin geldiği bu noktada ehemmiyetini en iyi gören ve sürekli gündemde tutmanın fayda getireceğine inananlardanım. Sırf etiket derdiyle kepenk açan sözüm ona Gümüşhane Deneklerinin ve köşe yazarlarının edebiyat parçalayacağına bu konu üzerine kafa yormalarını bekliyoruz.

Evet, yol medeniyettir, insanlıktır, çağdaş devletlerle boy ölçüşmektir, hızdır, akıldır, ekonomidir, kazanımdır, kültürdür, refahtır kısaca yol her şeyin başlangıcı ve bitişidir. Yazımı Jip Ali’nin tatlı bir hatırasıyla bitiriyorum.

Jip Ali (Ali Bilgin) jipiyle Gümüşhane Bayburt arası yolcu taşıyor. Yine bir gün yolcularını almış yola vurmuş gidiyor. Tekke’yi geçmeden arkada oturan bayanlardan biri seslenmiş; “Ali Emmi beni araba tutuyor. Şöför mehellinde oturacağım. Ancak elli kuruş verebilirim. Bir de Osluk’ta bibim var. Orada az eğlenecen ben de bibimi görecim” der demez Jip Ali hiddetlenir ve; “Ne diyon hanım. Hem şöför mehelli, hem elli kuruş. Bir de Osluk’ta duracım bibinle artık yarım saat mi bi saat mi çene çalacın. Geç otur yerine” der. 
Oyu Puanı: 30 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.32447 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu