Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Hüseyin TURHAN->KANAYAN SOSYAL YARA: BAŞÖRTÜSÜ [ Arama ]

KANAYAN SOSYAL YARA: BAŞÖRTÜSÜ
Başlık KANAYAN SOSYAL YARA: BAŞÖRTÜSÜ
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Başörtüsü hususunda hiçbir tartışmaya mahal olmayan genel–geçer esaslar, artık herkesin malumudur.

Başörtüsü, milletimizin mensup olduğu İslam’a göre, Yüce Allah’ın ve O’nun Rasulü Hz. Muhammed’in emridir. Ehl–i Beyt’in yaşayışıdır. 15 asırlık İslam medeniyetinde Müslüman kadının örtüsüdür, giyim tarzıdır. Örfümüzdür, âdetimizidir.

Başörtüsüne karşı gibi duranların veya karşı gibi gösterilenlerin, ya anneleri veya yukarıya doğru nineleri başörtülüdür.

Başörtüsü yıllardan beri kanayan bir sosyal yaradır.

Başörtüsü, konjonktüre göre politik pirim devşirme  ve istismar argümanıdır.

Başörtüsü, millet ile devletinin arasını açmaktadır.

Böyle bir yasak, halkı Müslüman olan 21. Yüzyıl Türkiyesine yakışmamaktadır sevgili dostlar.

Baş başörtüsü konusunda iktidarın da muhalefetin de samimi olmadığını, tiyatro oynadıklarını ekranlardan hep birlikte izliyoruz.

Gerçekten de, son süreçte YÖK kapsamında başörtüsü tam çözüme kavuşma aşamasındayken, bir anda YÖK devreden çıkartıldı ve sorun yeniden siyasi arenaya çekildi.  

Siyasiler başörtüsünü gerekli gereksiz tartışıyor, medya ve basın da olayı sulandırıp duruyor ve neticede başörtülü öğrencilerin mağduriyeti devam ediyor.

Siyasiler başörtüsü konusunda Diyanet’ten fetva arayışı içindeler. Bir kısmı başörtüsünün İslam dininin bir emri olduğunu ispatlamaya çalışıyor, diğerleri de dinin emri olmadığını…

Siyasilerin “Din emrediyor o halde başörtüsünü serbest bırakalım” demesi de yanlıştır, “Başörtüsü dinde yok o halde yasaklayalım” demesi de yanlıştır.

Her ikisi de Laikliğin ihlalidir. Peki, doğru olan nedir?

Başörtüsü ferdi hak ve özgürlükler kapsamındadır. Başını örten bir öğrenci ister din emrediyor diye kapatsın, ister moda diye, isterse de geleneksel sebeplerle hiç fark etmez devletin görevi bu öğrenciye eğitim ve öğrenim hakkını sonuna kadar sağlamasıdır.

Bu öğrencilerin sayısı bir milyonu da aşabilir, bir öğrenci de olabilir, hiç fark etmez çünkü Anayasa’da ferdi haklardan bahsedilirken sayı önemli değildir.

Bu öğrenci ya da öğrencilerin başını örtmesinin engellemesi laikliğin ihlalidir.

Laiklik ilkesine göre, dinin devlete müdahalesi nasıl yanlışsa devletin de dine müdahalesi o kadar yanlıştır.

Esasen olması gereken dinin devlete hizmeti, devletin de dine ve o dine inanan insanlara hizmetidir. Bu Laikliğin gerçek anlamıdır.

Peki, din devlete nasıl hizmet eder? Ülkemiz için konuyu ele alacak olursak, örneğin askerlik… Askerde dini duygularla donanmış bir genç vatan sevgisiyle dolmuş demektir. Çünkü inancımıza göre vatan sevgisi imandandır.

 Bu genç bir savaş anında elbette ki inancı olmayan bir gençten çok daha fazla gayretli olacaktır.

Allah korkusuna sahip olan bir memur, kesinlikle rüşvet almaz, görevini suistimal etmez, üzerine düşeni hakkıyla yapar.  Örnekleri çoğaltabilirsiniz.

Peki, devletin dine ve dindara hizmeti nasıl olur? Eğer bugün ülkemizde ezanlar okunuyorsa, bizler ibadetlerimizi rahatlıkla camilerde, evlerimizde yapabiliyorsak bunu bize sağlayan, devlet iradesi ve sınırlarımızı koruyan askerlerimizdir.

Devletin iradesinin olmadığı Filistin’in hali ortadadır, ya da işgal altında olan Afganistan ve Irak’ın hali ortadadır. Can, mal, namus güvenliği olmadığı gibi insanlar dinlerini yaşama konusunda da kısıtlanmaktadır.

Devlet, inancını yaşamak isteyen vatandaşlarına ibadethane imkânı sunmalıdır, bu konuda her türlü desteği sağlamalıdır. Bu hizmeti sağlarken devlet, dinin gereği olduğu için bunu yapmıyor, halkına hizmet kapsamında bunu yapıyor. Bu kapsamda devletin dine hizmeti laikliğin gereğidir.

Sözün özü; Bugün, devlet ve milleti birbirinden ayrı gayrı görmeyen, devlet ve milleti birbirine rakip görmeyen, bilakis birbirini tamamlayan aynı madalyonun iki yüzü olarak ele alan akl–ı selime ihtiyaç var!

Eskişehir’den selam ve sevgilerimle…

TEBRİK: Okuyucularımızın yaklaşan Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlar, her günlerinin bayram neşesinde geçmesini dilerim.
Oyu Puanı: 32 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 20 (0 Kayıtlı Üye 20 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.36394 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu