Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kadir ÇETİN->KUŞANIN SİLAHLARI, FİLME GİDİYORUZ... [ Arama ]

KUŞANIN SİLAHLARI, FİLME GİDİYORUZ...
zoom
Başlık KUŞANIN SİLAHLARI, FİLME GİDİYORUZ...
Açıklama Türk sanatında yeni bir solu, yeni bir anlayış
Mail kadircetin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen KadirÇetin

 

         Belki sinema filmleri önemli bir silahtır ülkeler için. Mesela Aamerikan sineması yaptığı işgalleri kendi lehine gösteren filmlerle sempati kazanmamış mıdır bu güne kadar? Buna benzer şekillerde İskoçlar, İngilizler ve daha birçok ülke ismi sayılabilir sinemayı bir silah olarak kullanan. Ama hiçbiri bir filmle bir milli davaya çözüm aramamıştır ve bunu böyle düşünmemiştir.

         Evet kurtlar vadisinden bahsediyorum. Yanlış anlaşılmasın filme kötü demiyorum. Aksine çok güzel bir film olmuş bütünü itibari ile. Türk sinemasının uzun zamandır aradığı soluğu getirdi diyebilirim hatta. Ama bu filmi sanki, Türk askerlerinin kafasına çuval geçiren Amerikalılardan öç alırcasına izlemek ya da yorumlamak da ne demek? Ben bunu anlayamıyorum. Hele hele bu filden çıkıp da, Amerikalılardan öcümüzü aldık deyip oh çekenlere ne demeli. Yapmayın ağalar beyler. Kaç Amerikalı izledi bu filmi onu düşünün. Kendi kendinizi avutmayın. Olaya şu yönden bakın. Türk sinemasının arayıp ta bulamadığı güzellikte bir film yapılmış. Belki amerikan sinemasının seviyesine çıkamamış olabiliriz. Ama ilerleyen dönemlerde çıkacağımızı düşünüyorum. Tabi sinema sektörüne kalleşlikler ve siyasi eller bulaşmadığı müddetçe.

         Benzeri bir konu üzerinde daha duracak olursak, ülkemizde gerçek anlamda sanat yapanların bir bir harcanmasının yanı sıra, parayla ya da farklı maddi etkenleri kullanarak sanatkar unvanı alanların varlığı, en az bir filmle öç aldık düşüncesi kadar karanlık ve tehlikeli bir olaydır. Çünkü bu tip sahte sanatkarların varlığı, ülkede sanatı olumsuz yönde etkileyecek, siyasi iktidarları bu gün olduğu gibi sanata dil uzatma cüreti ile donatacak, hemde bizi sinema kulvarında Avrupa'dan ve Amerika'dan geride bırakacaktır. Bu nedenle bu tip insanların perde arkasında kalması için gereken çabayı göstermek, filmle öç almaya çalışan halkımıza düşmektedir. Ne kadar yerine getirileceği konusunda yorum yapmak istemiyorum ama en azından, bir filmi film olarak izleyenlerin bu konuda daha dikkatli olmasının gerektiğini düşünüyorum. Bu onların yarınlarda, güzel filmler, tiyatrolar izlemesi, güzel şarkılar ya da türküler dinlemesi için kaçınılmaz bir gereksinimdir.

         Değinmeden edemeyeceğim bir başka konu ise, bu günlerde, ülke genelinde şiddet olaylarının artışıdır. Bunu bazı kesimler sinema ve televizyona bağlıyor. Şimdi sormak istiyorum, aklı başında olan ve televizyonda seyrettiğinin bir film olduğunu ayırt edebilen kaç insan eline tüfeği alıp da caddede rol keseceğim diye birilerini vurur. Bu tip birkaç manyağın varlığı nedeni ile ülke sanatına balta vurmaya çalışan zihinlere fikir bolluğu diliyorum yüze Allah'tan. Bence bu şiddet olaylarının en başında gelen etken eğitimdir. Yalnız altını çizmek istiyorum, eğitim. Öğretim değil yani. Fizik, kimya, ya da matematik insanları şiddetten uzaklaştırmaz diye düşünüyorum. En azından fizik bölümünü bitirdiği halde iş bulamayan bir insan, “ben fizik biliyorum cinayet işleyemem” diye düşünmez sanıyorum. Burada bahsetmek istediğim eğitim, inanç ve ahlak eğitimidir. Yıllar öncesinde verilen gibi. Bu eğitimi, bu gün, laiklik ve demokrasi diyerek hayli azaltmış durumda Milli Eğitim (öğretim daha doğru olurdu) Müdürlüğü. Ama aile içinde bu eğitimin verilmesini kimse yasaklamıyor. En azından şu anda yasaklanmış değil. Bu eğitimi aile içerisinde almamış insanların şiddet konusunda daha eğimli olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Bu nedenle özellikle gençlik dönemlerinde insanların, eğilimlerini yönlendirerek onları şiddetle değil de, sosyal yollarla kendilerin ispata itmek, ve onları daha başarılı yetiştirmek, o gençlerin şiddete olan eğilimini büyük bir ölçüde azaltacaktır. Buna bir örnek vermek gerekirse, başarılı bir mühendis, kariyerini riske atacak bir suça karşı sıradan bir insandan daha fazla uzaktır.

         Sıraladıklarımın ardından düşünüyorum da, kim bu dediklerimizi dikkate alacak, kendi gençlerini hiçe sayan bir iradenin, yolsuzluklarla köşeyi dönme hesabındaki bir yönetimin, ya da bütün bunları bir gün bende yapacağım diye düşünen insanların yaşadığı bu şehirde. Anlayanlara selam olsun diyor hepinize saygılar sunuyorum. Esen Kalın.

 

                                                                                                                                     Kadir ÇETİN

Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.80277 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu