Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Okulların kapanması ile birlikte kendimizi Başkent'ten bıraktık Gümüşhane yollarına… Hem sıla-i rahim, hem tatil… Ankara'da yağmur hız kesmemişti, yola çıkarken bile bizi sağanak yağmurla uğurlamıştı, silecekler yetişmiyordu neredeyse. Eğer yol böyleyse işimiz zordu. Ankara çıkışından sonra yağmur yerini açık havaya bırakmıştı. Elmadağ'ında yenilenen yol çalışmalarından sonra yol düzgün bir hal almıştı. Elmadağ'ı yolu artık eskisi kadar korkutucu değildi. Samsun'a kadar gelirken Çorum civarlarında birkaç yerde yapılan yol çalışmaları nedeniyle tek şeride düşmüştük onun haricinde Samsun'a kadarda yol eskiye nazaran daha düzgün bir hal almıştı.
Başkent'ten bıraktık Gümüşhane yollarına… Hem sıla-i rahim, hem tatil… Ankara'da yağmur hız kesmemişti, yola çıkarken bile bizi sağanak yağmurla uğurlamıştı, silecekler yetişmiyordu neredeyse. Eğer yol böyleyse işimiz zordu. Ankara çıkışından sonra yağmur yerini açık havaya bırakmıştı. Elmadağ'ında yenilenen yol çalışmalarından sonra yol düzgün bir hal almıştı. Elmadağ'ı yolu artık eskisi kadar korkutucu değildi. Samsun'a kadar gelirken Çorum civarlarında birkaç yerde yapılan yol çalışmaları nedeniyle tek şeride düşmüştük onun haricinde Samsun'a kadarda yol eskiye nazaran daha düzgün bir hal almıştı.
Kendimizi sahile doğru attığımızda artık yol yarılanmıştı. Samsun'da uzunca bir zaman Gümüşhane'de hekimlik yapmış olan, Gümüşhanelilerinde yakından tanıdığı aynı zamanda bacanağım olan Dr. Türker TOZKOPARAN'da mola vermiştik. Şöyle bir kısa Samsun turunda Atakum tarafındaki sahil parkı ve teleferik tesisleri ve içindeki Amisos Tepesi, tarihi yerler, kral mezarlığı gezilmeye değerdi.(Teleferik meselesine Gümüşhane için geleceğiz) Samsun'dan sahil kıyısından geze geze yavaş yavaş geldiğimizde kısa bir süre içerisinde kendimizi Tirebolu yol ayrımında bulmuştuk. Tabela'da 113 km görünüyordu. Açıkçası Ankara'dan yola çıkınca bizi asıl düşündüren işte bu yol ayrımı yolu oluyordu.700 km değil de bu 113 km bizi kara kara düşündürüyordu. Zira bu yolun virajları ölüm virajlarıydı. Tirebolu'dan Bismillah deyip içeri doğru arabayı sürdüğümüzde Kürtün'e kadar tabiri caizse “kaymak” gibi bir yol vardı. Her ne kadar virajlar eski keskinliklerini devam ettirse de yol harikaydı. Ne kadar yol güzel olsa da Türkiye duble yola kavuşurken buradan tek şeritle gitmenin zorluğunu önünüze bir tır düşünce daha iyi anlıyorsunuz. Peki Gümüşhane'ye geldiğimizi nasıl anladık diye sorarsanız ne zaman ki o kaymak gibi yol bitti ve galdur guldur yol başladı o zaman şöyle bir irkilip tabelaya baktığımda Gümüşhane sınırları içerisinde olduğumuzu fark ettik. Ne acı ki evet. Her yıl geldiğimizde aynı tabloyu görmekten ve yazmaktan emin olunuz ki bizde mutlu değiliz. Her yıl umarız bu yıl olur diyerek umutları hep ertesi yıla bırakıyoruz. Son kez hüsni niyetle umarız ki seneye Kürtün-Gümüşhane yolu istenen seviyeye gelir. Yol boyunca yapılan bariyerler yerinde olmuş lakin o virajlarda o bariyerler ancak duvar olur. Virajı alamayan baraja uçmaz belki ama o bariyere çarpınca da kolay kolay kurtaramaz. Sorun bizim yollarımızın güvenli olmayışı. Siz bunu düzeltemedikten sonra ister asfalt dökünüz ister bariyer dikiniz nafile. Biz bize düşeni söyledik. Efendim Kürtün'e doğru girdiğimizde giriş tünelinin yanında ilçenin terminali yapılmış. Güzel olmuş, isabetli olmuş. Hem bu şekilde bir nizam sağlanmış hem de trafik açısından güzel olmuş. Düşünenlere,yapanlara teşekkürler. Torul tarafına doğru döndüğümüzde baraj gölü manzarasıyla devam ediyoruz. Torul girişine doğru bir park gibi görür olduk ama ilgiye ve bakıma ihtiyacı var gibi. Hazır dere kenarında ve ana caddenin yanında böyle müsait bir yer var ise daha fazla ilgi ve alaka ile çok daha güzel yapılabilir diye düşünüyoruz.
Gümüşhane'ye doğru girdiğimizde güneş akşama doğru yaklaşıyordu. Şöyle bir Cumhuriyet caddesini kolaçan ettiğimizde gördüğümüz geçen yıldan farklı değildi. Gümüşhane merkezde otopark sorunu devam ediyordu. Araçlar sağlı sollu caddenin kenarında. Burada araba ile dolaşmak Ankara'da Dikmen'de dolaşmaktan daha zordu. Otopark problemi fiziki mi yoksa düşünce boyutunda mı onu önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.
Samsun’da ki teleferik muhabbetine kısaca değinecek olursak;
Amisos tepesinin olduğu yere sahilden teleferik konulmuş ara mesafesi 500 metre bile sayılmaz. İnsanlar kuyrukta şaşar kalırsınız. Ordu'da da aynı teleferikten gördük. Boztepe'ye doğru yanılmıyorsam koymuşlar. Yakında Giresun'da, Trabzon'da da görürseniz şaşırmayın. Gümüşhane şehir insanı gördüğümüz kadarıyla sıkılmış durumda. Her gün aynı şeyleri yapmaktan bıkmış. Hayat monoton bir hal almış. Bu insanları monotonluktan çıkaracak tesisler kazandırmak lazım, sosyal imkanlar sunmak lazım. Kent ormanına teleferik konulması, orada hali hazırda bulunan yere sosyal bir tesis yapılması bu kadar zor mu? Çok merak ediyorum. İşin maliyetinden dem vuracaklara Samsun'da uzun kuyruklar yapan insanları gösteriyorum. Bu iş yapılsın yeter ki kısa bir zamanda kendini eminim ki amorti edecektir. Şu şehir insanına bunlar lütfen çok görülmesin. Bu insanlar bu hizmetleri ülkelerine, milletlerine, topraklarına, yasalara olan bağlılıklarıyla, insanlıklarıyla fazla fazla hak ediyorlar.
.jpg)
DÜŞTÜK GÜMÜŞHANE YOLLARINA...
