Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Hafta sonu oynadığımız ve maalesef hezimete uğradığımız Bayrampaşaspor karşılaşmasının yankıları devam ediyor.
Kendi evimizde ilk defa mağlup olmuyoruz ve bu mağlubiyet son olmayacak. Futbolda mağlubiyetler, galibiyetler ve beraberlikler hep olacak. Yankılar mağlubiyetten ötürü değil.
Uzun yıllar sonra teknik kadro ve daha önemlisi yönetim kurulu istifaya davet edildi. Hem de kimsenin tasvip etmeyeceği küfürlü bir şekilde. Taraftar tepki koyabilir, hocanın veya yönetimin istifasını talep edebilir bu en doğal haklarıdır. Ancak kimsenin kimseye küfür etmeye hakkı yoktur. Bunu ayırmak lazım. Yönetim kurulu, yönetimde eksik kalabilir, yanlış yönetebilir, bizde bunları zaman zaman yazıyoruz. Eleştiriyi hak edebilirler ancak kimse küfrü hak etmez. Ancak taraftara bu telkinde bulunurken en önemli noktayı unutmamalıyız. Bir futbolcunun taraftara küfretmesi asla ve asla kabul edilemez. Sinan Yitmez beyefendi. Unutma ki, seni hiçbir takım almamış ve ortada kalmışken ve yarım sezon yan gelip yatmışken bu camia sana kucak açtı. Öyle üç-beş gol atmak, sana bu camianın en önemli unsuru tarafta bırak küfür etmeyi, kaşını dahi kaldırma hakkı vermez. O yüzden aklını başına topla.
Bu olayın birinci boyutu. İkinci boyutu ise, Bayrampaşaspor karşılaşmasından alınacak derslerdir. Futbolcuların, nasıl disiplinli oynanır, nasıl yardımlaşılır ve aldıkları para nasıl helal edilir dönüp Pazar gününde oynadıkları rakiplerine bakacaklar.
Teknik kadro ise, elindeki kısıtlı kadroyla sadece saha içinde yaptığı ufak tefek oynamalarla bir futbolcudan azami nasıl verim alınır ve bir takım nasıl maç kazanırı öğrenmek için Bayrampaşaspor kulübesini hatırlasın. Tabi bu hamleleri gördüler mi o da tartışılır. Senin takım kaptanın hemen yanı başında pozisyon devam ederken dönüp arkadaşıyla tartışmasına sen seyirci kalırken, yediğimiz üçüncü golde Bayrampaşaspor yardımcı antrenörünün golü atan oyuncuyu kulübeden fırlayıp takibe göndermesi hezimete uğramamızın özetidir.
Antrenörlüğünü tartıştığımız ve eleştirdiğimiz ancak kişiliğini ve karakterini hiçbir zaman tartışmadığımız Sayın Sinan Bayraktar, eğer karakterini de tartışılır konuma getirmek istemiyorsan ve Gümüşhanelilerin gönlünde hep kişilikli biri olarak kalmak istiyorsan hemen istifa et.
Çünkü bu takımı senin yapmadığını, takım içerisinde sıradan insanlar kadar bile sözünün geçmediğini sadece sessiz sedasız biri olduğun ve hiçbir şeye itiraz etmediğin için hala orada olduğunu herkes biliyor. Örnekleri ortada. Sana birkaç soru: Güreşçi görüntüsüyle her karşılaşma sadece tek bir defa hücuma çıkabilen ve sahadaki saçma işleriyle gülünç duruma düşen 22 numaralı oyuncunu niye oyundan çıkarmadın? Cevap: Çünkü kadroda yerinde oynatacağın kimse yok. Mesela Taner Koç.
Bir başka soru, rakibinin en zayıf noktası sağ kanadıyken neden oyunu kendi sol kanadına yıkmadın veya yıkamadın? Cevap: Hazır olmayan 10 numaran hariç, kadronda o bölgede oynatacağın kimse yok. Mesela Furkan Yılmaz. Ve işin acı tarafı bu çocukların kadroya alınmama tasarrufu sana ait değil. Bu yüzden senin hala Gümüşhanespor'un başında kalman, kişiliğini bir törpü gibi yontmaya devam eder.
Son olarak Gümüşhanespor tarihinin en kötü kadrosunu oluşturan yönetim kurulu. Bir futbolcu transfer edilirken nelere dikkat ediyorsunuz bilmiyorum ve doğrusu çok merak ediyorum. Bir futbolcu ya kalitesi, ya temposu, ya takım oyuncusu olma özelliği ya da kişiliği ile ön plana çıkar. Transfer komitesinin Sayın bilirkişileri. Kurduğunuz takımdan bu özellikleri barındıran kaç oyuncu var? Eğer bu futbolcular bizi başarıya taşısın diye transfer edildiyse, tek bir şeyi bizlere iyi yutturmuşsunuz demektir. Futbolun f sini bilmeden, futbol duayeni olarak bizlere kendinizi iyi pazarlamışsınız. Tabi bunda bizlerinde suçu var. Bizler özellikle Gümüşhane'de bazı kişileri maalesef gözümüzde fazla büyütürken, övgüyü hak edenlere gereken iltifatı göstermemişiz. Şahsım olarak kendimde bu özeleştiriyi yapıyorum ve hatamı kabul ediyorum. Çünkü hatayı kabullenmekte bir erdemdir.
Transfer sezonunda gazetelere boy boy görüntü veren, takım 2-3 maç iyi gidince basını demeç yağmuruna tutan Sayın bilirkişiler, şimdi sıra sizde. Çıkın ve şunu söyleyin. Evet, biz yanlış transfer yaptık, kötü bir kadro oluşturduk ve hocamızın yetersiz olduğunu gördük. Bu erdemi sizlerden de bekliyoruz.
İnsan hata yapar mı? Yapar, mutlaka yapar. Hatasız kul peygamberlerdir. Onlardan da hata yapanlar çıkmış cezasını çekmişlerdir.
Kabullenmek Erdemdir
