Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
KUR'AN-I KERİM'DE ÖVÜLEN BİR MİLLET VE TERÖRÜ BEKLEYEN HAZİN SON
Başlık
KUR'AN-I KERİM'DE ÖVÜLEN BİR MİLLET VE TERÖRÜ BEKLEYEN HAZİN SON
Açıklama
-
Mail
hasanpir2002@yahoo.com
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Terör örgütü son zamanlarda iyice azıttı. Eskilerin deyimi ile karınca kanatlandı. Ama, karıncanın kanatlanması aynı zamanda sonunun gelmesinin de bir delili kabul edilir.
Bu benzetmeyi yapmak bile belki hatadır ama, karınca kanatlanmıştır. Onlar için çok hazin olacak beklenen sonu, bütün dünya kısa zamanda görecektir.
Bu milletin huzurunu bozan PKK terör örgütünün artık tarihe gömülmesi gerekir. Bu konuda hem milletimiz, hem devletimiz, hem ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, hem siyasi erk tam bir kararlılık birliği içindedir. Bu durumu iyi değerlendirilip, artık bu iş bitirilmeli, bu şer örgüt artık tarihin karanlığına gömülmelidir.
Terörün ortadan kaldırılmasına verilen millî destek, bu ülkede başka hiçbir şeye verilmemiştir. PKK nın bitirilmesi için her türlü imkân da bugün her zamankinden daha çok mevcuttur. Devlet iradesi mevcut, halk desteği tam, siyasi destek tam, ordumuz ve güvenlik güçlerimiz her zaman hazır, ekonomimiz her zamankinden daha kuvvetli. O zaman bu illetin bir an önce temizlenmesi gerekir.
Devlet, vatanını ve vatandaşlarını korumak zorundadır. Bu yapılırken, devlet erkânı tereddütler yaşamamalıdır. "tereddütler" yaşamak devlete yakışmaz. Devlet, varlığını ortadan kaldırmaya teşebbüs edenlerle mücadelede her zaman "kararlı" olmalıdır.
PKK terör örgütünü bitirme harekâtını yapacak donanımda imkânımız varken, daha ne beklenir, daha ne bekleniyordu... İlla da topyekûn bir harekât için 24 Mehmetçiğin bir anda şehit düşmesini mi beklemek gerekirdi?
* * *
Yazdığı eserlerle, Osmanlı'nın son dönemleriyle Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemlerinde yaşanan sıkıntılardan çıkış için rehberlik yapan ve pek çok konuda referans ve sigorta olan, doğu kültürü ile de yetiştiği için doğu insanın halet-i ruhiyesini belki en iyi bilenlerden biri olan Bediüzzaman Hazretleri, ülkemizde meydana gelen ve yarım asra yakındır bu milletin huzur ve güvenini tehdit eden terörizm illetinin ortadan kalkması için de çeşitli çareler göstermiştir.
Bin yıldır beraber yaşayan, etle kemik gibi birbirinden ayrılmaz durumda bulunan bu milletin unsurlarını birbirinden ayırmak isteyenlere de Bediüzzaman Hazretleri çok güzel cevaplar vermiştir.
1918'li yıllarda "Kürt Teali Cemiyeti"nin reisi Seyyit Abdülkadir'den gelen Kürdistan kurma tekliflerine Bediüzzaman Hazretleri şu cevabı verir:
"Allah-u Zülcelâl Hazretleri, Kuran'ı Kerim'de, "öyle bir kavim getireceğim ki, onlar Allah'ı severler, Allah da onları sever" buyurmuştur. Ben de bu beyân-ı İlahi karşısında düşündüm, bu kavmin bin yıldan beri âlem-i İslâm'ın bayraktarlığını yapan Türk milleti olduğunu anladım. Bu kahraman millete hizmet yerine, birkaç akılsız kavmiyetçi kimsenin peşinden gitmem. (Necmettin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, Yeni Asya Yayınları İstanbul Kasım 1991 Sayfa 228-229)
Bediüzzaman Hazretleri'nin mealini verdiği Kur'an ayeti Maide Suresi'nin 54. Ayetidir. Bu ayetin manası Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an mealinde şöyle geçmektedir: "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler. Onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah'ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."
Bediüzzaman Hazretleri gibi bir İslam âlimi, Türk milleti için bu değerlendirmeyi yapıp, 1918 li yıllarda, bir Kürt devleti kurmak için kendisini davet edenlere karşı bu önemli cevabı veriyorsa, bu cevaptan herkesin çok önemli dersler çıkarması gerekir.
Bu bağlamda, Said Nursi Hazretleri'nin ifadelerinden şu sonuçları çıkarmak da mümkündür.
1- Türk milleti Allah'ın sevgi ve övgüsüne mazhar olmuş bir millettir.
2- Allah, sevdiği böyle bir milleti hiçbir zaman çapulculara yem etmez.
3- Kavmiyetçilik yaparak bu milleti bölüp parçalamak isteyenler, hiçbir zaman maksatlarına ulaşamayacaklardır.
4- Kavmiyetçilik en büyük akılsızlıktır. Akıllı kimselerin bu oyuna gelmeleri ise mümkün değildir.
* * *
1925 yılında meydana gelen Şeyh Said isyanı öncesinde de benzer olay yaşanır ve Şeyh Said, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'ne bir mektup yazar.
Şeyh Said Mektubunda; Said Nursi Hazretleri'nden kendisine yardım etmesini ister. Bediüzzaman Hazretleri ise, Şeyh Said'e gönderdiği cevabi mektupta şunları yazar: ""Türk milleti asırlardan beri İslamiyet'in bayraktarlığını yapmıştır. Çok veliler yetiştirmiş, çok şehitler vermiştir. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz Müslümanız onlarla kardeşiz. Kardeşi kardeşle çarpıştıramayız. Bu şer'an caiz değildir. Kılıç harici düşmana karşı çekilir. Teşebbüsünüzden vaz geçiniz, zira sonuçsuz kalır." (Necmettin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, Yeni Asya Yayınları İstanbul Kasım 1991 Sayfa 269)
* * *
Allah'ın sevgisine ve övgüsüne mazhar olmuş Türk milletine ihanet edip, onu bölüp parçalamaya çalışmanın cezasını herhalde önce o milleti öven ve seven Cenab-ı Allah verecektir.
Cenab-ı Allah, en büyük intikam alıcıdır. O Allah; teröristin, zalimin ve hainin yaptığını yarına bırakır ama, yanına bırakmaz. Dökülen kan ve gözyaşlarının mutlaka intikamını alacaktır.
Gelişmeleri bekleyip göreceğiz. PKK şer örgütünün ve onun arkasında bulunanların hazin sonlarını hep birlikte göreceğiz. Kürt'ü ile Türk'ü ile bu milletin el ele, omuz omuza terörden kurtulmuş bir şekilde, huzur içinde güzel günler yaşayacağını tarih bize gösterecektir.
Hain kurşunlarla hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı gazilerimize acil şifalar, şehit ailelerimize ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum.
Yazımı, Genel Kurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan 20 Ekim 2011 tarihli basın açıklamasındaki cümlelerle bitirmek istiyorum: "TSK mensupları bölgelerinde görevlerini ecdadına yaraşır bir şekilde, bu toprakları bize emanet etmiş aziz şehitlerimizin şahitliğinde yapmaya devam edecektir."
KUR'AN-I KERİM'DE ÖVÜLEN BİR MİLLET VE TERÖRÜ BEKLEYEN HAZİN SON
