Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kadir ÇETİN->ŞİDDET, TEKNOLOJİ VE İNANÇ ÜÇGENİ [ Arama ]

ŞİDDET, TEKNOLOJİ VE İNANÇ ÜÇGENİ
zoom
Başlık ŞİDDET, TEKNOLOJİ VE İNANÇ ÜÇGENİ
Açıklama Yanlış arayışlar
Mail kadircetin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen KadirÇetin
  

            “Günümüzde yaşanan bir takım sıkıntıların dermanı sevgi ve muhabbetten geçmektedir. Günlük hayatımızda karşılaştığımız sorunlara Peygamber sevgisi ve hoşgörü ile çare aranmalıdır. Dünyaya gelen her insanda bir vicdan kavramı vardır. Dini ne olursa olsun, hatta ateist bile olsa kendine özgü bir vicdan kavramı vardır. Bu insanoğlunun fıtratında bulunmaktadır. Yeryüzünde hayat dinle başlar gerçek vicdanı olan bir insan başkasının canına kıyamaz, haksızlık yapamaz, bire başkasının namusuna kem gözle bakamaz. Gerçek vicdan engel olur. Gerçek vicdan sahibi olan insan ancak İslam dinini tam anlamı ile yaşayan insanda mevcuttur.”

            “Günümüzde yaşanan bir takım sıkıntıların dermanı sevgi ve muhabbetten geçmektedir. Günlük hayatımızda karşılaştığımız sorunlara Peygamber sevgisi ve hoşgörü ile çare aranmalıdır. Dünyaya gelen her insanda bir vicdan kavramı vardır. Dini ne olursa olsun, hatta ateist bile olsa kendine özgü bir vicdan kavramı vardır. Bu insanoğlunun fıtratında bulunmaktadır. Yeryüzünde hayat dinle başlar gerçek vicdanı olan bir insan başkasının canına kıyamaz, haksızlık yapamaz, bire başkasının namusuna kem gözle bakamaz. Gerçek vicdan engel olur. Gerçek vicdan sahibi olan insan ancak İslam dinini tam anlamı ile yaşayan insanda mevcuttur.”

            Bu sözler bundan çok değil birkaç gün önce, Erzurum ilahiyat fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nasrullah Müftüoğlu tarafından sarf edilmişti. Bu cümleleri yazıma niye taşıdığım konusuna gelince, bu gün yaşanan şiddet olaylarının çoğunun temelinde internetin olduğunu savunan bazı kesimlerin varlığı hepinizin malumudur. Hatta bazı kesimler terimi, bu görüşü savunanları tam olarak kapsamakta yetersiz kalıyor. Neredeyse herkes bu düşünceye sahip diyebiliriz. Peki sayın Müftüoğlu’nun söyledikleri ne.

            İnternet haftası münasebeti ile bir panel düzenleyecek olan il Telekom müdürlüğünün konuşma metinlerinden bir tanesinde, “insanın olduğu her yerde olduğu gibi, internet ortamında da suçların olması kaçınılmazdır” şeklinde bir cümle geçiyordu. Şimdi sormak istiyorum. İnsan neden suç işliyor. Yada insanları suça iten nedir.

            Araştırılması gereken konular üreten beyinlere seslenmek istiyorum. Şiddet ve suç konusunda araştırma yapmanıza gerek yoktur. Çünkü Sebep açıkça ortadadır. Yada en azından, sayın Müftüoğlu bu konuya son derece net bir açıklama getirmiştir. Ancak yinede araştırma yapmak isteyenler varsa, biraz gerçekçi olsunlar. Bu gün Gümüşhane’de, buradan ismini saymak istemediğim ve neredeyse yaşamları suç olmuş birçok insanın – ki bunların çoğu genç, kaç kez internete girdiğini araştırın. Kocaman bir hiç bulacağınız gün gibi ortadadır. Çünkü suç insanın vicdanı ile kendi arasında olup biten bir olaydır. Eğer insanın içinde belirli bir inanç ve vicdan kavramı yoksa, onu suçtan alıkoyamazsınız.

            Günümüzden birkaç yüzyıl geriye gidelim. Bir hatırlayalım. Suç kavramı var mıydı tarih kitaplarında. Elbette. Peki o zamanlarda teknoloji ne durumdaydı. Adı bile bir ilginç geliyordu insanlara. E daha niye suç işliyordu teknolojiyi bilmeyen insanlar. Madem sebebi teknolojiydi de. İşte bu iddiaların asılsız olduğunun en basit göstergesi. Bu gün bilgisayar aracılığı ile oynan birçok oyun şiddet yayıyor diyorlar. Doğrudur, bu oyunlar şiddet içerikli. Ama bu oyunları oynarken adını, Polat, Memati yada bilmem ne koyanlar, bunları nerden öğrendi. Beyler gözünüzü açın. Bu gençler, bu oyunu, sadece hoşlarına gittiği için oynuyorlar. Ama şiddeti o oyundan çok daha önce bir yerlerden öğreniyorlar. Niye bu konu araştırılmıyor. Niye bir öğretmen çıkıp; televizyonda falanca diziyi izleyen öğrenciler şiddete eğiliyor demiyor? Yoksa kanal patronundan mı korkuluyor. Gücü yetmeyecek ya kanala bir şey yapmaya. Vur abalıya taktiği devreye giriyor.

             Bu konunun doğruluğunu tespit amacı ile vatandaşların bazıları ile bu konu üzerine kısa kısa sohbet ettim.Fikir alışverişinde bulunduğum insanların çoğu, bu gün yaygınlaşan şiddet olayları ile ilgili en büyük suçlunun meclis olduğunu savunuyor. Avrupa birliliği uyum süreci çerçevesinde, çok seri yasa çıkaran meclisimizin, polisin yetkileri konusunda yaptığı düzenlemelerin, suçu ateşlediğine inanıyorlar. Neden olarak ise, cezaların hiçbir caydırıcılığının olmadığını, hatta birçok suça ceza verilmediğini, okullarda uygulanan şiddet olaylarının gözde silahı kelebek bıçaklarının silah sayılmayışını gösteriyorlar. Buna ekledikleri de var tabi. Ama nedense bu konuyu kimse görmek istemiyor. Bir adamın okulun tam önünde kelebek bıçak satması yasak değil, veya şiddet yaymıyor, bilmem kaç metre uzakta bir internet kafede girilen site şiddet yayıyor. Bu bana biraz ilginç geliyor. Vatandaşa.

              Buradan anne ve babalara seslenmek istiyorum. Kimse sizin çocuğunuzu sizin kadar sevemez. Madem siz çok seviyorsunuz, en çok şeyi de siz öğreteceksiniz. Kimsenden öğretmesini beklemeyin. Yasaklar sadece caydırıcı olabilmek için vardır, önlemek için değil. Mühim olan gençlerin içinde caydırılması gereken bir arzunun olmamasıdır. Bataklığın yanında, sinek ilacı ile sinek öldürmeye çalışmanın bir âlemi yoktur. Bilinmesini isterim ki, bir gen., içinde yanan gençlik ateşine sıkı sıkıya bağlıdır. Ona atacağınız bir tokatla, yada yapacağınız onurunu kırıcı en küçük hareketle onun içine bir nefret tohumu atmış olacaksınız. Ve bu tip hareketlerinizin devamı ile de o tohumu sulamış olacaksınız. Sonunda bir canavar yarattığınızda kimsede suç aramayın. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az diyor ve saygılarımı sunuyorum. Esen kalın.

 

Kadir ÇETİN

GÜKSAD Başkanı

Oyu Puanı: 36 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.34423 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu