86 yıl önce ilk kez açılan TBMM ile başlayan yeniden yapılanmada yer alan devlet anlayışının temel üç ayağından birisi de milli egemenliktir.
    Atatürkçü düşünce sistemi içerisinde yer alan milli egemenlik kavramı üstün buyurma kudreti olarak tanımlanır ve millete ait olduğu da tartışmasız bir gerçek olarak kabul edilir.
    Monarşik yada oligarşik yönetim biçimleriyle bağdaşmayan milli egemenlik bu anlamıyla da kişi yada zümre egemenliğiyle de bağdaşmamaktadır. Buradan hareketle milli mücadele sonunda ortaya çıkan tablo ister istemez devlet şeklinin Cumhuriyet olarak belirlenmesini zorunlu kılmıştır. İstiklal savaşı işte bu anlayışla (Milli Güçleri etken ve milli iradeyi egemen kılma) kazanılmıştır. 86 yıl öncesindeki ülke koşullarının tüm olumsuzluklarına rağmen ilk TBMM’nin destek ve kararlılığı sayesinde kazanılan kurtuluş savaşı bizleri bugünkü özgür topluluk haline getirmiştir. Bununla da kalmayıp kalkınmamızı sağlayan ekonomik, sosyal ve kültürel atılımları da gerçekleştirme yolunda önemli adımları da atmıştır. 1924 ve takip eden yıllarda Bayram havasıyla kutlanan 23 Nisan günleri 1929 yılından sonra Atatürk tarafından Çocuklara hediye edilen bir bayram havasında kutlanmaya başlamıştır. Çocukların ve gençlerin yetişmesinde önemli izlenimler bırakması bakımından bu bayram coşkusu yıllar sonrasına taşınmış ve UNESCO’nun 1979 yılı çocuk yılı ilan edilmesi düşüncesinden hareketle de bu bayram uluslararası boyuta taşınmış bugünkü söylemiyle “23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI” olarak kutlanmasına devam edilmiştir. Her yıl en az 40 ülkeye yakın dünya çocuklarını ülkemizde buluşturan TRT bugüne kadar yaklaşık 19 bin dünya çocuğunun birbiri ile tanışması fırsatını ortaya koymuştur. Çocukların coşkusuna coşku katan bu tarihi günün gelecek yıllarda daha büyük şan ve şereflerle kutlanması en büyük arzumuzdur.